Gaziantep’te, 13 yaşındayken babasının seyyar satıcılık yaptığı zamanlarda dolaştıkları köylerden aldıkları bakır ve hurda eşyalarla antika merakının başladığını söyleyen Hanifi Özaslan bu antikaların kendisinde zaman içinde bağımlılık oluşturduğunu söyledi. 40 yıldır antika işi ile uğraştığını ifade eden Özaslan, bu tutkusu için Gaziantep’teki arsasını, arabasını ve iş yerini sattığını söyledi.Emekli maaşını dahi bu işe yatırdığını anlatan Özaslan, antika merakından vazgeçmeyeceğini belirtti.Hanifi Özaslan, çocukluk yıllarında babası ile birlikte seyyar satıcılık yaptığını kaydetti. Köylerden topladıkları hurda ve bakırların antika olduğunu sonradan öğrendiğini belirten Özaslan, "Babam seyyar satıcı olduğu için çocukluğumda onunla beraber köyleri gezerdik." diye konuştu. Özaslan şöyle devam etti: Gittiğimiz yerlerde bakır demir hurda eşyaları alırdık. Önce bu eşyaları hurdaya verirdik sonra ben bunların antika olduğunu anladım. Bunların bir kısmını müzeye verdim bir kısmını antikacılara sattım.Hanifi Özaslan, 40 yıldır antikaların kendisinde hem tutku hem de hastalık haline geldiğini belirtiyor.Özaslan sözlerini şöyle noktaladı: Bu işi yapmaya başladığımda köyde bir dükkan açtım, ardından bir süre sonra Gaziantep’e geldim. İşe başlarken sermayem yoktu. Köyde bir evim vardı. Onu satarak başladım.""Ardından bir arabamı, arsamı ve bir dükkanımı sattım. " "Parayı bu işlere bağladım. Bu işi yaparken sonra tüm antikacılarda olduğu gibi hastalık haline geldi." Aldığınız eşyayı satmak istemiyor ve sürekli biriktiriyorsunuz. Bu işi yaparken zevk alıyorum. Aylık gelirim olsa bazı eşyalarımı hiç satmam."