Gazeteler internetten korkmuyor!
Abone ol"Türkiye'de gazeteciliğin geleceği" adıyla düzenlenen oturuma büyük gazetelerin genel yayın yönetmenleri katıldı ve internete meydan okudu.
Reklamverenler Derneği tarafından Hyatt Regency otelinde
düzenlenen basın konferansındaki panellerden en büyük ilgiyi
"Türkiye'de gazeteciliğin geleceği" adlı oturum çekti. Panele şu
isimler katıldı: Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat
Ergin Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut Zaman
Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı Referans Gazetesi
Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can Radikal Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni İsmet Berkan Tüm yayın yönetmenleri internetin ilk ortaya
çıktığı zaman beliren "geleneksel medya ölüyor" şüphesinin artık
ortadan kalktığında hemfikirdi. MİLLİYET AİLE GAZETESİ OLACAK Sedat
Ergin: Televizyon yükseliyor gazeteler irtifa kaybediyor algısı
yanlış. 2001'de 3 milyon 200 bin olan toplam gazete tirajları 2005
yılında 5 milyonu geçme başarısını gösterdi. Geçen yıl Cumhuriyet
tarihinin en yüksek tirajı yaşandı. Tiraj artıyor, bu da yazılı
basının güçlü olduğunu gösteriyor. Gazeteler halen reklamveren için
en önemli mecra. Türkiye ciddi bir değişim/dönüşümden geçiyor. Bu
ülke koalisyonlarla, yetersiz siyasi iktidarlarla 90'lğ yılları
heba etti. Basın da bu süreçte çok yara aldı. Açıkçası kendimizi
koruyamadık. Ama AB süreciyle birlikte tüm kurumlar yeniden
tanımlanacak ve yazılı basın daha fazla sorumluluk yüklenmiş
olacak. Bu yeni dönemde "Milliyet bir aile gazetesi olacak"
Gazetelerdeki cinsellik teşhiri beni çok rahatsız ediyor. Ailelerin
ve çocukların okurken rahatsızlık duymayacakları bir gazete
hedefliyoruz. AKŞAM'DA HABERLER ROMAN TADINDA Serdar Turgut: Bizim
gazetenin geçen gün yayınladığı "seviştiğin kadar konuş" haberine
çok takıldım. Habere göre konferanslar öncesi sevişmek iyiymiş.
Niye böyle bir haber koyuldu anlamadım. Benden bugün iyi bir
performans beklemeyin. Editörlere niye bu haberi koydunuz diye
sordum: "Bana AB grubunun hoşlanacağını düşündük cevabını
verdiler". Ben zaten şu AB grubu nedir, kimdir bir türlü çözemedim.
Daha iyi gazeteler için haberciler iyi yazarlardan çıkacaktır.
Bunun için de muhabirlerin iyi yazması gerekiyor. Yeni gazetecilik
anlayışına göre haberin, röportajın içine roman unsurları
katılıyor. Yeni trend bu. Mesela bir muhabir herhangi bir siyasi
ile röportaj yapıyor ve şurası bir gerçek ki bu siyasi çeşitli
politik yalanlar söyleyecek, muhabir de mecburen bunları yazacak.
Ama işin içine atmosferi, diyalogları, kişinin yüz ifadesini
katınca iyi haber çıkıyor. Akşam da bu yeni gazetecilik anlayışını
kendine baz alacak kendini öyle konumlandıracak. RADIKAL ÇATIR
ÇATIR HABER ATLIYOR! İsmet Berkan: Krizden sonraki tiraj artışları
çok sağlıklı. Bu beni umutlandırıyor. Gazete satın alması ve
dağıtımı en çetrefilli konulardan biri. Okuyucunun gazete alması
için fedakarlık yapması gerekiyor. Satıldığı yere gitmesi, bozuk
para çıkarması gerekiyor. Bunun için de gazeteyi okuyucunun evine
ulaştırmak gerekiyor. ABD'de gazetelerin yüzde 70'i dağıtım yoluyla
ulaştırılıyor. Hane sayısının 13 milyon olduğu bir ülkede 5
milyonluk tiraj bence çok önemli bir rakam. Türkiye'deki
gazetelerin en önemli sorunu güvenirlilik ve inandırcılık. Ciddi
bir sorun var ama hiçbir gazetenin de güveni 0 değil. Biz Radikal
olarak güvenilir haber vermek adına haber atlamaya razıyız. Bu da
oluyor. Her gün çatır çatır haber atlıyoruz. Benim her gün 3 saatim
haber didiklemekle geçiyor. Gene de güvenirlilik açısından son 5
yılda çok yol kat ettik. En azından daha az basın kavgası çıkıyor.
Televizyonu gazetenin rakibi olarak görmeyen Umberto Eco'nun lafı
çok önemli: Televizyon gece sana "yarın bunları bunları
okuyacaksın" diye yazan telegraftır. Gazete ise sabah gelen
mektuptur. REFERANS 10 YIL SONRASININ GAZETESI Eyüp Can: Ben
1996'da ABD'de master yaparken internet yeni çıkmıştı ve her yerde
gazetecilik mesleğinin öleceğine dair yorumlar çıkıyordu. Ben de
adeta bunalıma girdim. "Acaba ölecek olan bir mesleğin eğitimini mi
görüyorum" diye kendi kendime çok sordum. Akademik çevre hatta
iletişim fakülteleri medyaya karşı çok sert duruyor. Ama ben
İstanbul İletişim Fakültesinde medya pratiği ile ilgili hiçbir
tecrübe edinemedim. Referans'ı "10 yıl sonrasının gazetesini
yapıyoruz bilinciyle hazırlıyoruz". Uzman gazeteciliğe önem
veriyoruz onun için muhabirlerimize eğitimler, seminerler
düzenliyoruz. ZAMAN'DA BILEREK FARKLILIĞA GITTIK Ekrem Dumanlı:
Bilgi kanallarının artması kadar bilgi kirlenmesi de arttı. Bazı
bilgilerin kaynağı bile belli değil. Televizyon hız ise gazete
derinliktir. Gazeteci analiz, derinleşme yapmalı. Gazetelerdeki ana
sorun benzeşme. Biz üniversitede öğrencilere bir deney yaptırdık.
Logoları kapatıp gazeteleri gösterdik. Kimse gazeteleri ayırt
edemedi. Biraz da bu yüzden Zaman'da mizanpaj, tasarım farklılığına
gitti.