Gazeteciyle tecavüz yüzleşmesi

Uluslararası Para Fonu IMF'nin eski başkanı Dominique Strauss-Kahn ile onu kendisine tecavüze yeltenmekle suçlayan bir Fransız yazar, Fransa polisinin yürüttüğü soruşturma kapsamında yüzleştirildi.

Savcılar, Tristane Banon'un şikayetini suç duyurusu olarak kabul edip etmemeye polis soruşturmasının sonuçları doğrultusunda karar verecekler.

Strauss-Kahn'ın Paris'te bir karakolda verdiği ifadede Banon'a yaklaşma girişiminde bulunduğunu kabul ettiği, ancak şiddet kullanıldığını reddettiği bildiriliyor.

Strauss-Kahn iddialar nedeniyle Banon aleyhinde bir iftira davası da açtı.

Banon ise Haziran ayında iddiaları ile ortaya çıktığında, 2002 yılında Strauss-Kahn ile mülakat yapmak üzere Paris'teki dairesine gittiği sırada saldırıya uğradığını öne sürmüştü.

Karakoldaki yüzleştirme sırasında tarafların avukatlarının hazır bulunmadığı, ancak polis memurları olduğu açıklandı.

Bu gibi yüzleştirmelere, iki kişi aynı konuda bağdaştırılamayan ifadeler verdiğinde başvuruluyor.

Strauss-Kahn bir kaç saat kaldığı karakoldan bir açıklama yapmadan ayrıldı.

Bundan sonra sürecin nasıl işletileceğine, yargıya sevkedilecek bir mesele olup olmadığına mahkeme nezdinde karar verilecek.

İddialar tecavüz girişimi şeklinde yorumlanırsa, Fransız siyasetçi hakkında dava açılabilir.

İddialar kovuşturulamayacak nitelikte bulunursa işlem yapılmayacak.

İddiaların ciddi olmayan bir cinsel taciz vakası olduğuna karar verilmesi halinde ise zaman aşımından suçlamalar yine rafa kaldırılacak.

Bir diğer olasılık ise soruşturmayı derinleştirmek için bir sorgu yargıcı atanması olabilir.

Dominique Strauss-Kahn, 14 Mayıs'ta da New York'ta kaldığı otelin kat görevlisine cinsel saldırıda bulunduğu suçlamasıyla bir süre tutuklanmıştı.

Ancak Amerikalı savcılar geçen ay kamu davasını iddiaların inandırıcılığı konusunda şüpheler olduğu gerekçesiyle düşürdü. Kat görevlisinin açtığı dava ise sürüyor.

Strauss-Kahn bu skandalın patlak vermesine dek, muhalefetteki Sosyalistlerin cumhurbaşkanlığı seçiminde adayı olmak için en güçlü isim olarak görülüyordu.

Ancak olaylar ardından gelecek yılki Fransa Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmayacağını ilan etti.