Gazetecilerin TMY isyanı
Abone ol''Terörle Mücadele Yasa Tasarısı''nın bazı maddeleri için gazeteciler ve yayıncılar basın açıklaması yaptı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Yayıncılar Birliği, Türkiye Yazarlar Sendikası, Türkiye Pen Merkezi ve Kitap Çevirmenleri Birliği, TBMM'de Alt Komisyon'da görüşülen ''Terörle Mücadele Yasa Tasarısı''nın bazı maddelerinin basın yayın özgürlüğüne etkileri'' konusunda ortak basın açıklaması yaptı.
Cağaloğlu'ndaki TGC Burhan Felek Toplantı Salonu'ndaki toplantıda, basın açıklamasını, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi okudu. Açıklamada, tasarının, ''temel hak ve özgürlükleri sınırladığı, terör tanımı ve hangi suçların terör suçu kabul edileceği konusunda hukuki tartışmalar yaratacak düzenlemeler taşıdığı'' belirtildi.
Basın yayın fiillerini doğrudan ilgilendiren ve dava açılan maddelerin başında, tasarının 6. maddesinin geldiği hatırlatılan açıklamada, şu görüşlere yer verildi: ''Tasarıda yer alan değişiklikle, basın ve yayın organlarının sahiplerine 'açıklama ve yayınlama yasağı' ile ilgili olarak dikkat ve özen yükümlülüğü yüklenmek istenmekte, buna aykırı davranış ceza yaptırımı altına alınmaktadır. Basın yayın organı sahipleri, genelde 'yayın' politikalarını belirlemekte ve yayınlanan haberleri, gazete ve dergileri yayınlandıktan sonra görmektedirler. Bu nedenle yayınlanan haberlerden basın yayın organı sahiplerini sorumlu tutmak, hukuka uygun düşmeyecektir. Böyle bir durum editoryal bağımsızlığı zedeler.'' Açıklamada, TCK'daki ''terör örgütleri'' başlıklı 7. maddenin değiştirilmek istendiği de belirtilerek, terör örgütünün amacının propagandasını yapan kişinin, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırıldığı, bu suçun basın yayın yoluyla işlenmesi halinde verilecek cezanın yarı oranda artırıldığı kaydedildi.
KAVRAMLARIN YORUMLANMASI
Tasarı ile getirilmek istenen ''terör örgütünün veya amacının propagandasını yapan'' kavramının daha geniş yorumlanmaya açık olduğu savunulan açıklamada, şunlar kaydedildi: ''Bu suçun tayininde takdir hakkının genişliği ve suçun tanımı net olmadığından, ortaya çıkabilecek subjektif uygulamalar, hukuka aykırılık yaratacaktır. Maddenin düzenlenmesi Anayasa'da yer alan suçta ve cezada kanunilik ilkesine aykırıdır. Basın için öngörülen cezalarda artışa gidilmesi ve 'süreli yayınlar' ibaresi tasarıdan çıkarılarak, 'süreli ya da süresiz' tüm yazılı basının yanı sıra televizyon, radyo ve internet sitelerinin de yasa kapsamında cezalandırılmasının öngörülmesi, yayınlar için öngörülen 15 günden 1 aya kadar kapatma cezasının ise her türlü basın yayın organları için süresiz hale getirilmesi kaygı vericidir. Temel hak özgürlükleri kısıtlayan ve özgürlükleri koruma yerine, güvenlik kaygılarını ön plana çıkararak terörü önleme gibi bir yaklaşımla, ifade özgürlüğünün ulaştığı yasal düzenlemelerdeki kazanımları geri almaya yönelik çabalar, demokrasiye aykırıdır.''
''TOPLUMSAL GERGİNLİKLER YARATIR''
Açıklamada, basın özgürlüğünün kısıtlanmasının çok daha başka toplumsal gerginliklerin artmasına neden olacağı belirtilerek, söz söyleyen, yazı yazan, kitap ve makale çeviren ya da yayınlayan, terörle ilgili haber yayınlayan herkesin, yeniden yargılanmaya başlanacağı ifade edildi. Açılan her davadan dolayı demokrasi, insan hakları ve ifade özgürlüğü tartışmalarının giderek toplumsal sorunların artmasına neden olacağı vurgulanan açıklamada, şöyle denildi: ''Sonuç olarak Terörle Mücadele Yasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkındaki Tasarı'nın, temel hak ve özgürlüklere aykırı düşen diğer düzenlemeleri yanında, basın yayın fiilleri hakkındaki düzenlemeler, ifade özgürlüğünü sınırlandırmaktadır. Bizler, gazeteciler, yayıncılar, yazarlar ve çevirmenler olarak demokratik haklarımıza sahip çıkıyoruz ve terörle mücadele adı altında getirilmeye çalışılan sınırlandırmalardan derhal vazgeçilmesini talep ediyoruz.''
SORULAR
Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan TGC Başkanı Orhan Erinç, Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile yaptıkları görüşmede, endişelerini ilettiklerini, ayrıca bugün okunan metni kendisine göndereceklerini söyledi. ''Son 1 yıl içinde 22 yayınevi, 47 yazar ve 49 kitap hakkında yargılama süreci başlatılmış'' diye konuşan Erinç, bundan sonraki süreçte ne yapacakları sorusu üzerine, şunları kaydetti: ''Siyasal iktidar ve anamuhalefet partisinin bu konuda gerekli demokratik yaklaşımı göstereceğine inanıyoruz. O nedenle şu anda umutsuzluğumuz söz konusu değil. Tasarının yasalaşması sürecinde ortak bir görüş belirleyip tavır koyma olanağı var. Daha önce TCK çıkartılırken bir takım yürüyüşler düzenlemiştik. Umuyorum ki öyle bir eyleme gerek kalmaz. Çünkü Türkiye'nin AB konusunda Ulusal Program başta olmak üzere, hem kendi yurttaşlarına, hem AB ülkelerine verdiği sözler var.''
ULUSLARARASI DESTEK
Orhan Erinç, iktidar ve anamuhalefet partisinde ''Yargılamalar başlasın sonucuna bakarız'' gibi yanlış bir anlayış bulunduğunu savunarak, ''Önemli olan yargılamaların beraatle sonuçlanması değil, yargılamanın yapılmamasını sağlayacak açık ve kesin sınırların belirlenmesidir. TCK ile ifade özgürlüğünün geleceği, zaten alacakaranlığa sokulmuştu. Daha da karanlık bir evreye girmesi söz konusu. O nedenle değiştirilmesini istiyoruz'' dedi. Toplantıya destek veren Uluslararası Pen Yönetim Kurulu Üyesi Eogene Schoulgin de Türkiye'nin dostu olduklarını belirterek, ''Türkiye'ye dışarıdan bakıldığında demokrasi olup da hala yazarlarını, yayıncılarını kovuşturmaya uğratan tek ülke. Türkiye'yi savunmak isteyen, Türkiye'nin dostu olan bizler için bu yasa tasarısı, sert bir geri adım'' diye konuştu. Uluslararası Yazarlar Birliğinin de desteklediği basın açıklamasına, çok sayıda yazar, gazeteci ve çevirmen de katıldı.