Gazetecilerin hukuk zaferi
Abone olGazeteci kökenli Avukat adliyelere fotoğraf sokulmama kararına itiraz etti ve bakın neler oldu.
Ankara 4. İdare Mahkemesi'nin Ankara Adalet Sarayı'na fotoğraf makinesi sokulmaması işlemine ilişkin yürütmeyi durdurma kararının, Adalet Bakanlığı'nın 7 gün içinde itiraz etmemesi nedeniyle kesinleştiği bildirildi.
Ankara 4. İdare Mahkemesi'ndeki davanın müdahil avukatı Ahmet Gürol Şağban, Konya Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği toplantıda kararı değerlendirdi. Şağban, Yeni Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra yaptıkları çalışmalarda, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 183. maddesinde, basın mensuplarının fotoğraf makineleriyle adliye binaları içerisine girmesini engelleyecek herhangi bir yasal düzenlemenin olmadığını belirlediklerini söyledi.
Ankara 4. İdare Mahkemesi'ne Hürriyet gazetesi muhabiri Nurettin Kurt'un açtığı davada, Konya Gazeteciler Cemiyeti ile Antalya Sanayi ve Ticaret Odası'nın müdahil olduğunu belirten Şağban, şunları kaydetti: ''Dava 25 Kasım 2005 tarihinde açıldı ve 3 Nisan 2006 tarihinde sona erdi. Mahkeme, basın mensuplarıyla birlikte fotoğraf makinelerinin adliye binasına alınmamasına ilişkin Adalet Bakanlığı'nın işleminin yürütmesini durdurdu. Bu yürütmeyi durdurma kararının ardından Adalet Bakanlığı, 4. İdare Mahkemesi'nin vermiş olduğu karara itiraz etmedi ve dün itibariyle yürütmeyi durdurma kararı da kesinleşmiş oldu.''
Söz konusu 183. maddenin fotoğraf makinesini içermediğini vurgulayan Şağban, ''Artık fotoğraf makineleri bu madde kapsamından çıktığı için, basın mensuplarının adliyeye makineleriyle girmelerinde bir sorun kalmadı. Duruşma sırasında fotoğraf çekilmesi ise mahkeme başkanının iznine bağlı'' diye konuştu.
KARARIN UYGULANMAMASI ANAYASA İHLALİ
Anayasa'nın 132. maddesine göre, mahkeme kararlarının bütün kişi ve kurumları bağladığını, verilen kararın değiştirilemeyeceğini ve geciktirilemeyeceğini belirten Şağban, ''Bu mahkeme kararının uygulanmaması demek, anayasa ihlali demektir'' dedi. Şağban, 183. maddenin televizyon kameralarının adliyeye girişini halen yasakladığını, fotoğraf makineleri için serbest hale gelen uygulamanın kameralar için yasak olmasının Anayasa'daki eşitlik ilkesine aykırı olduğunu savundu. Gürol Şağban, bu sorunun TBMM'de grubu bulunan partilerin milletvekillerinin 5'te 1 çoğunluğuyla Anayasa Mahkemesi'ne müracaat etmesiyle çözülebileceğini söyledi. Söz konusu yasaklamalar nedeniyle polis-adliye muhabirlerinin
makineleriyle mahkemelere giremediğini ve bazılarının bu nedenle
işinden olduğunu belirten Şağban, Adalet Bakanlığı'na manevi tazminat
davası açılabileceğini kaydetti. Şağban, Ankara 4. İdare Mahkemesi kararının, Türkiye'deki bütün mahkemeleri ilgilendirdiğini sözlerine ekledi.