Gazetecilerin Euro 2004 yorumu

Gazetecilere sorduk: Euro 2004'te Türkiye olsaydı neler olurdu... Yiğit Uluğ (Vatan) Türkiye katılsaydı muhtemelen defansif bir oyun kurgusuyla mücadele edecekti. 7-8 kişiyle kendi sahasını parselleyecek ve ilerideki 2-3 kişiyle skor bulmaya çalışacaktı. Aslında bunu yapan 3 takım başarılı olarak çeyrek finale çıktı: Yunanistan, İsveç ve İngiltere. İsveç ve İngiltere'ye baktığımızda ileride serbesti tanıdıkları oyuncuların genç ve yetenekli oyunculardan oluştuğunu görüyoruz. İngiltere'de Owen, Rooney ve Beckham; İsveç'te de Larsson ve Zlatan İbrahimoviç. Yunanistan ise böylesi yeteneklerden yoksundu ve açıkçası oynadığı futbol pek de zevk vermedi. Şahsi kanaatim Türkiye'nin futbolunun da Yunanistan'a benzeyeceği şeklindedir. Mert Aydın (Fotomaç - Sabah) Bu turnuvada gördük ki Türkiye'den çok daha zayıf takımlar vardı. Türkiye olsaydı büyük ihtimalle çeyrek finali zorlardı düşeceği gruba bağlı olarak. Türkiye'nin seri başlarından birisi olacağını da unutmamak lazım. Fakat bu turnuvada Çek Cumhuriyeti hariç hiçbir takım rahat bir şekilde çeyrek finale çıkamadı. Türkiye'nin ne yapabileceğine dair bir başka nokta da hangi teknik direktörle turnuvaya geleceğidir. Katılan takımlar arasında güç farkları az olduğu için teknik direktör farkları ortaya çıktı, Hollanda hariç kötü idare edilen bütün takımlar ilk turda elendi. Türkiye katılsaydı büyük ihtimalle Şenol Güneş teknik direktör olacaktı ve onun yapacağı hatalara bağlı olarak gruplardan çıkamayabilirdik. Barış Kuyucu (CNN Turk) En basit cevabı kim bilir? Toplumun genel olarak "biz olsak buranın tozunu attırırdık" fikrine katılmadığımı öncelikle belirtmek isterim. Letonya'yı geçip Portekiz'e gitseydik yine Şenol Güneş yönetiminde, aynı futbolcularla, "biz dünya üçüncüsüyüz" mantalitesiyle turnuvaya katılacaktık ve Letonya karşısında yaşadığımız dibe vuruşu belki de orada yaşayacaktık. Pres yapan, yetenekli oyuncular ile iş yapabilirdik. Ama gördük ki adını beğenmediğimiz İsveç, Danimarka gibi takımlar dirençli ve güzel bir futbol sergiliyorlar. Doğrusu onların arasından çeyrek final vizesi almamız oldukça zor olurdu. Ne demişler: Her işte bir hayır vardır! Alp Ulagay (Hürriyet) Bu turnuvada görüldü ki yaratıcı ve çabuk oyuncu eksikliği var. Emre, Yıldıray, Hasan Şaş gibi oyuncular turnuvaya heyecan katabilirlerdi. Ayrıca fizik olarak çok güçlü takımların yer aldığını da gördük bu turnuvada, hangi grupta olacağımızı bilemeyiz ama çeyrek finalden ötesine de ulaşmamız zor olurdu. Unutmamak lazım ki Euro 2000'de en kötü futbol oynayan takımlardan birisi olmuştuk. Bağış Erten (Radikal) Bu turnuvada Türkiye gibi takım çok aslında. Oyun bozan, etkili pres yapan, ani patlamalı hücumlarla etkili olmaya çalışan... Bence bu turnuvada kendi oyununu oynayabilen takımlar başarılı oluyor. Böyle bir oyun da, kafasında bir takım düşüncesi/konsepti olan teknik adamların hünerleri sayesinde ortaya çıkıyor. Fransa bile helva yapmayı beceremedi, Hollanda yarı finalde ama eleştiriliyor. Oysa Danimarka yarı finalde alkışlarla terk etti sahayı. Çünkü oynamaya çalışıyorlardı. Türkiye'ye gelince; biz oynamayı değil oynatmamayı seviyoruz. Ve gitseydik eğer başımızda olacak olan Şenol Güneş'in teknik kapasitesi de her daim tartışma konusu... Bu durumda ben çeyrek finali başarı görürdüm. Tan Morgül (Birgün) Öncelikle sponsorlar tarafından toplanmış bir taraftar grubumuz ve evlere şenlik bir medyamız olurdu. Onun dışında eğer takımın başında Ersun Yanal olsaydı yarı finale kadar çıkabilirdik, yok eğer Şenol Güneş ile gitmiş olsaydık erkenden evimize dönerdik. Gerçi görünen o ki bu turnuva da Çek Cumhuriyeti dışında dört dörtlük bir futbol oynayan takım yok. O yüzden olasılıklar üzerinden yorum yapmak zor oluyor. Kaynak : TNN