Gazetecilerden Erdoğana tavır
Abone olErdoğan halkı yine boykota çağırdı. "Zaten yalan yazıyorlar, almayın" dedi. Gazeteciler Erdoğan'a karşı bildiri yayınladı.
Erdoğan önceki gün halkı yine gazeteleri boykot etmeye çağırdı. "Zaten yalan yazıyorlar, niye para verip destekleyeceksiniz" dedi. Gazetecilerin meslek örgütü G9 Erdoğan'a karşı bir bildiri yayınladı. Gazeteciler "basın özgürlüğüne yönelik bu tutum asla kabul edilemez" diyor ve Başbakan'dan nefreti, düşmanlığı körükleyici sözlerden ve davranışlardan kaçınmasını istiyor.
İŞTE O BİLDİRİ
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'Bu gazeteleri evinize sokmayın' diyerek başlattığı ve daha sonra yaygınlaşan basına yönelik haksız suçlama ve müdahaleler; yeniden bir boykot çağrısı ile sürüyor...
Basın özgürlüğüne yönelik dünyanın hiçbir yerinde eşi, benzeri görülmeyen; gazeteleri, gazetecileri, okurlarıyla birlikte hedef haline getirebilecek bu tutum asla kabul edilemez... Asıl olan ifade özgürlüğüdür. Halkın gerçekleri öğrenme hakkı herkes tarafından her koşulda korunmalıdır.
Anayasada ve yasalarımızda titizlikle korunması gereken, düşünce ve ifade özgürlüğünün sonucu olarak ; gazeteci basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanır. Bu amaçla her türlü sansür ve oto sansürle mücadele eder ve halkı bu yönde bilgilendirir.
Gazetecinin halka karşı sorumluluğu; başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere, öteki tüm sorumluluklarından önce gelir.
Buna karşılık; özellikle yürütme organı, gazetecilerin mesleki görevlerini yerine getirmelerinde, serbestçe yayın yapabilmelerinde ve yayın hakkının sağlanmasında çok önemli görev ve sorumluluğa sahiptir.
Yürütme organı; haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, mali ve teknik şartlar dayatamaz ve bu yönde kanun dahi yapamaz, basınyayın organlarını işletmekten alıkoyamaz.
Gazeteci; her ne amaçla olursa olsun tehdit ve şantaj gibi yollara başvuramaz. Doğru davranış ve meslek ilkeleri gereği bu şekildeki baskılara da karşı koyar. Bu ilkeye uyan gazeteciler ülke başbakanından aynı sorumlulukla hareket etmesini beklerken aksi yöndeki tutum, düşünce ve sözlerini kabul edilemez bulmaktadır...
Gazeteci başta barış, demokrasi ve insan hakları olmak üzere, insanlığın evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara saygıyı savunur. İnsanlar, topluluklar ve uluslar arasında milliyet, ırk, cinsiyet, dil, din, sınıf ve felsefi inanç ayrımcılığı yapmadan, insanlar, topluluklar ve uluslararasında nefreti, düşmanlığı körükleyici yayınlardan kaçınır.
O halde gazeteciler yürütme organı ve onun başı olan Başbakan'dan nefreti, düşmanlığı körükleyici sözlerden ve davranışlardan kaçınmasını isteme hakkına sahiptir.
Gazeteciler Başbakan'ın basına yönelik öfkesine rağmen, kalemlerinden kaynaklanan güçlerini halkın bilgi edinme hakkı için kullanacaktır. Çünkü bilgi ve haber alma, yorum yapma ve eleştirme özgürlüklerini ne pahasına olursa olsun savunmak gazetecilerin temel görevi olmaya devam etmektedir ve edecektir. O nedenle gazeteciler meslek kuralları gereğince hükümet ve benzeri kurumların müdahalelerine kapalıdır.
Gazetecilerin iş ve çalışma koşulları açısından sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması yaşadığımız olaylar nedeniyle çok daha fazla önem kazanmıştır. Ekonomik krizin göbeğinde medya boykotu çağrısı, basın emekçilerinin iş güvencesi açısından da tehlikeli bir öneridir...
Bugün karşı karşıya olduğumuz engellerin aşılması ancak basın ve ifade özgürlüğünün önündeki yasakların kaldırılmasıyla mümkündür."