Gazeteciler için terörle pazarlık
Abone olMehmet Barlas, Paris'ten gelen bir notu iletti. Notta, Bağdat'ta kaçırılan gazeteciler için yapılan pazırlıklar yer aldı. Fakat...
Mehmet Barlas, Paris'teki Belkıs Kılıçkaya'dan bir not
geldi. Daha önce Bağdat'ta kaçırılan Fransız gazeteciler için
ayaklanan ve bölgeyi terörist yuvası diye niteleyen Fransa, yine
çifte standtlı davrandı. Gazeteciler için yapılanlar unutuldu.
Barlas, dedi ve aynen aktardı...
Yazı: Mehmet Barlas
Kaynak:
Paris muhabiri arkadaşımız Belkıs Kılıçkaya bir not göndermişti dün. Hepimizi ilgilendirdiği için aynen yayınlıyorum:
-Sarkozy geçenlerde terörden canı yanan başkentleri saydı televizyonda... New York, Madrid, Paris, Londra... Deveciyan siyasi danışmanı aynı zamanda Sarkozy'nin ve sağ kolu. Deveciyan'a "İnsanların zihninde bu kadar sorumsuz konuşmalarla bambaşka tablolara neden oluyor. Sanki Hıristiyan dünyasına savaş açmış bir İslam dünyası varmış gibi, İstanbul'u, Endonezya'yı, Fas'ı saymadı" dedim. "O da haklısınız Bağdat'ı da" dedi. "Çok doğru, en başta da Bağdat aslında." Ama herhalde Fransa'da hâlâ oradaki hareketi bir çeşit direniş gibi görenler olduğu için oranın adı geçmiyor. Fransa kaçırılan gazeteciler için teröristlerle neredeyse diplomatik müzakere yürüttü. Hatta ikide bir televizyonda, "Bizim Irak politikamız belli, Fransız gazetecileri kesinlikle serbest bırakacaklar" diye konuşan politikacılar oldu.
Belkıs Kılıçkaya "14 Temmuz'da Elysee'deki davette önüme gelen siyasetçiye bu konuyu açacağım" diye bitiriyordu notunu. Ben de Kılıçkaya'nın 15 Temmuz'da göndereceği notu beklediğimi söyleyerek yazıyı noktalıyorum.
Yazı: Mehmet Barlas
Kaynak:
Paris muhabiri arkadaşımız Belkıs Kılıçkaya bir not göndermişti dün. Hepimizi ilgilendirdiği için aynen yayınlıyorum:
-Sarkozy geçenlerde terörden canı yanan başkentleri saydı televizyonda... New York, Madrid, Paris, Londra... Deveciyan siyasi danışmanı aynı zamanda Sarkozy'nin ve sağ kolu. Deveciyan'a "İnsanların zihninde bu kadar sorumsuz konuşmalarla bambaşka tablolara neden oluyor. Sanki Hıristiyan dünyasına savaş açmış bir İslam dünyası varmış gibi, İstanbul'u, Endonezya'yı, Fas'ı saymadı" dedim. "O da haklısınız Bağdat'ı da" dedi. "Çok doğru, en başta da Bağdat aslında." Ama herhalde Fransa'da hâlâ oradaki hareketi bir çeşit direniş gibi görenler olduğu için oranın adı geçmiyor. Fransa kaçırılan gazeteciler için teröristlerle neredeyse diplomatik müzakere yürüttü. Hatta ikide bir televizyonda, "Bizim Irak politikamız belli, Fransız gazetecileri kesinlikle serbest bırakacaklar" diye konuşan politikacılar oldu.
Belkıs Kılıçkaya "14 Temmuz'da Elysee'deki davette önüme gelen siyasetçiye bu konuyu açacağım" diye bitiriyordu notunu. Ben de Kılıçkaya'nın 15 Temmuz'da göndereceği notu beklediğimi söyleyerek yazıyı noktalıyorum.