Gazeteciler Cemiyeti'ni topa tuttu!
Abone olGazeteciler Cemiyeti'ni 'hurdacıdaki cemiyet' olarak niteleyen Bardakçı ağzına geleni söyledi.
Zaman muhabiri Gülizar Baki'yi türbanlı olduğu için üye
yapmak istemeyen Gazeteciler Cemiyeti'ne tepkiler büyüyor.
Habertürk'ten Murat Bardakçı'ya göre cemiyet çoktan hurdacıya
düştü...
Gazeteciler Cemiyeti'nin en eski üyesi Sedat Simavi'ye bile sahip
çıkamadığını belirten Bardakçı yazısına şöyle başladı:
Gazeteciler Cemiyeti'nin, yani bir zamanlar Türk basınını mükemmel
şekilde temsil etmiş olan tek kuruluşun üyelik kaydı... Rahmetli
Simavi formu kendi elyazısı ile doldurmuş, üzerine fotoğrafını
yapıştırmış, iç sayfadaki "üyesi olduğu basın müesseseleri ve
oralarda yaptığı işler" kısmına "İstanbul Gazeteciler Cemiyeti
Başkanı" diye yazmış, son sahifenin de altını imzalamış...
Bu belgeyi bundan birkaç sene önce Cağaloğlu taraflarında, sokaktan
geçen bir hurdacıda buldum.
Hani evlerden ve bürolardan kırık dökük biblolar yahut gazete,
dergi, eski fatura, vesaire gibi kâğıt ve ıvır zıvır cinsinden ne
varsa toplayıp arabalarına dolduran eskiciler var ya, işte onlardan
birinden...
Gazeteciler Cemiyeti kurucusunun üyelik kaydına sahip çıkmamış,
belge hurdacıya düşmüş, görünce hemen almış ve Sedat Simavi'nin
ailesine hediye etmiştim.
Türbanlı gazeteciyi üye yapmak istemeyen Gazeteciler Cemiyeti'ni
Biçki Dikiş kurslarına benzeten Bardakçı, yazısını şöyle
sürdürdü:
SANKİ DEFİLE VERECEKLER!
Cemiyet, bugünlerde pek bir karışık, zira Yönetim Kurulu Üyesi
Doğan Satmış istifasını verdi. Sebep ise, malûm... Yönetim Kurulu
üyelik başvurusu yapan genç bir hanım muhabiri türbanlı olduğu
gerekçesiyle reddetmeye kalkmış, Doğan'ın karşı çıkması üzerine
kabul etmek zorunda kalmışlar ama belli ki bir hayli hiddetlenip
hırslarını mutlaka çıkarmak istemiş, Doğan'ın jürilerdeki
görevlerine son vermişler. Hadisenin duyulması üzerine daha da
ileri gitmiş, "Canı isteyen çekip gider, kendi bilecekleri iştir"
diyen küstahça bir bildiri yayınlamışlar, Doğan da "Sizin de,
cemiyetinizin de..." deyip istifa etmiş.
Cemiyete bakın, cemiyete! Kızcağızın biri hâlâ meslek kuruluşu
olduğunu zannettiği cemiyete üye olmak istiyor, yönetim kurulu ise
kendini Olgunlaşma Enstitüsü'nün biçkidikiş öğretmenleri kurulu
yerine koyup "Türbanını beğenmedim" diyerek başvuruyu redde
kalkıyor! Üstüne üstlük, "Bizde böyle, yerseniz!" gibisinden bir de
açıklama yapıyor.
GAZETECİLER CEMİYETİ'NİN SİCİLİ TEMİZ DEĞİL
Bardakçı'nın sert eleştirilerini okumak
için ikinci sayfaya geçiniz
NE BEKLİYORSUNUZ Kİ?
Doğan Satmış, fazla nazikmiş. Ben olsam istifa falan etmem, seçimle
gelmiş bir yönetim kurulu üyesini atmalarına da imkân olmadığına
göre inadına kalır ve hem sinirlerini bozar, hem de o
açıklamalarını bir güzel yedirirdim! Gazeteciler Cemiyeti'nin son
senelerdeki sicili maalesef pek temiz değildir, çok kişi ile,
meselâ benimle de alâkalı meslekî sabıkaları vardır.
Cemiyet, bundan birkaç sene önce "çevre" konusundaki yazılarımdan
dolayı bana "başarı" ödülü vermişti. Ne güzel, ne kadar hoş değil
mi? Ama işin tuhaf tarafı, çevre ile ilgili olarak değil o sene,
meslekî hayatım boyunca tek bir satır yazmamıştım.
Bu yüzden "Boş kalan holding yahut grupları ödüllendirme
kontenjanınızı bana hayalî yazılar isnad ederek doldurmayın" demiş
ve ödülü almadan iade etmiştim...
Aynı cemiyet, bundan üç sene önce de benim yazdığım bir yazıyı
"yılın haberi" gibisinden birşey seçmiş ama ödülü yazımdan alıntı
yapan bir başkasına vermeye kalkışmıştı. "Yahu, kimin yazısını kime
mâlediyorsunuz?" diye yaygara koparmam üzerine de ödülü iptal
etmiş, o sene o dalda başarılı bir gazeteci seçememişlerdi.
Geçmişteki "iyi" zamanlarında üyesi olduğum cemiyet bugün işte bu
haldedir ve kurucusunun üyelik kaydına bile sahip olmayı
beceremeyip hurdacı arabalarına düşürenlerden başka şeyler beklemek
de zaten abestir! Doğancığım, geçmiş olsun ama şimdi Allah için
elini vicdanına koy ve söyle: Kaç seneden buyana müdafaa ettiğin o
cemiyet hakkında sana söylediklerimde haksız mıymışım?
CEMİYET'İN YALANI
Gazeteciler Cemiyeti'ne bir başka eleştiri de Fatih Altaylı'dan
geldi. Altaylı 'Cemiyet'in yalanı' başlıklı yazısında şunları
kaleme aldı: Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, beni 'yalan yazmakla'
suçladı ve mızrağı çuvala sığdırmak istedi ama olmadı. İki dönemdir
yönetim kurulu üyesi olan Doğan Satmış, TGC yönetiminden istifa
etti.
Böylelikle kimin yalancı, kimin doğrucu olduğu da kanıtlanmış oldu.
Doğrusunu isterseniz, bu kafayı görünce hiçbir zaman sarı basın
kartı almadığıma ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne asla üye
olmadığıma seviniyorum.
Bu kafayla gazetecilik yapanların cemiyeti bana çok uzak.
Türkiye'deki basın özgürlüğü zaten hayal.
CEMİYET DEĞİL CEMAAT
Gazeteciler Cemiyeti'nin bu tavrı Taraf Gazetesi'nin dünkü üst
manşetinde "Cemiyet değil cemaat" başlığıyla yer buldu.
Gazete haberi şöyle duyurdu: Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, (TGC) üyelik için başvuran ancak başörtüsünden dolayı üyeliği tartışma konusu olan Zaman gazetesi muhabiri Gülizar Baki’yi savunarak cemiyete girmesini sağlayan Habertürk Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Doğan Satmış’ı tüm görevlerinden aldı. Taraf’a konuşan Satmış, “İtiraz ettiğim için yönetim beni cezalandırdı” dedi.