Gazeteciler, ABD'ye çalıştılar
Abone olBBC, dünya medyasının ABD'nin Irak'taki operasyonları pazarladığına dair ibret verici bir söyleşi yayınladı. Irak'taki gazeteciler savaşı ABD'nin istediği gibi verdiler..
Dünyayı kandırdılar BBC, dünya medyasının Felluce'de ve Irak'ta
devam eden ABD katliamlarını nasıl pazarladığına dair ibret verici
bir söyleşi yayınladı. Irak'taki embedded gazeteciler, savaşı
Amerika'nın istediği gibi yansıttıklarını itiraf etti. Dünya,
Felluce'deki son saldırıyı, Amerikan askerleri ile hareket eden
embedded gazetecilerin yansıttığı şekilde öğrendi. BBC radyosunda
yayınlanan Today programına, şu anda Amerikan askerleri ile hareket
eden BBC muhabiri Paul Wood, Körfez Savaşı'nı izleyen Martin Bell
ve geçen yıl İngiliz askeri konvoyu ile hareket eden serbest
gazeteci Lee Gordon konuk oldu. Her şeye askerlerin gözüyle
baktıklarını, Iraklı sivil halkın acılarını dünyaya
duyaramadıklarını itiraf eden gazeteciler, işgali tek taraflı
yansıttıklarını ve medya olarak başarısızlıklarını itiraf ettiler.
BBC'nin Türkçe internet sitesinde yayımlanan ve ilginç itiraflar
içeren söyleşiyi sunuyoruz. BBC: Savaşta bir tarafla birlikte
hareket eden bir gazeteci olmak ne anlama geliyor, haberlerinize ne
tür kısıtlamalar geliyor? PAUL WOOD: Öncelikle, Felluce'deki
Amerikan askeri kampına ulaştığımızda, orduyla hareket eden
gazeteci olmanın kurallarıyla ilgili 12 sayfalık belgeyi imzalamak
zorunda kaldık. Operasyonlarla ilgili haberler de ayrıntılı
kurallara bağlanmıştı ve askerler, her şeyin doğru askeri
terimlerle anlatılması konusunda ısrarcıydı. Ama bir yandan da, çok
geniş habercilik olanaklarına sahip olduk bu dönemde. Komutanın
savaşın arifesinde verdiği çok gizli brifinge katılmaktan tutun da,
çatışmaları olduğu gibi görme şansına sahip olmaya kadar. Orduyla
birlikte hareket etmenin en büyük sorunu şu: Sadece askerlerin
gördüklerini görebiliyorsunuz. Bağımsız olarak çıkıp
dolaşamıyorsunuz. Herkes Felluce'deki sivillere ne olduğunu merak
ediyordu. Ama tek başımıza gidip sivillere ne olduğunu araştırma
iznini hiç vermediler. İnsani bakış açısı yok BBC: Son bir kaç
haftadır yaşanan çatışmalarla ilgili habercilik konusunda ne
düşünüyorsunuz? MARTIN BELL: Canlı ve cesur bir gazetecilik, ancak
bütünlüklü bir resim çizmiyor olaylar hakkında. Olanları askerlerin
gözünden izliyorsunuz. İki Fransız gazeteci 21 Ağustos'ta Irak'ta
kaçırıldılar. İnsan boyutu eksik, karşı tarafın kayıpları konusunda
hiçbir fikriniz yok. Belki hiç bir haber alamamaktan daha iyi, ama
gene de insani bir bakış açısından yoksun, mekanik ve bence bu çok
tehlikeli... BBC: Lee Gordon, siz İngiliz askerleriyle
birlikteydiniz ama aynı zamanda ilk başlarda Felluce'deki
direnişçilerle hareket ettiniz. İkisi arasındaki fark çok büyük
olmalı... LEE GORDON: Savaşın anlatımı açısından fark olduğunu
söyleyemeyiz ama yine de direnişçilerle birlikte olmak farklıydı
tabii. Orada da sınırlamalar vardı tabii ki, özellikle güvenlik
konusunda. Her iki tarafta gene görev yapmak isterdim fırsat çıksa.
Aslında önemli olan medyanın savaşan iki tarafla da birlikte
olayları izlemesi. Eğer her iki tarafın gözüyle de izleyemezsek, o
zaman diğer taraftan haber almanın başka yollarını bulmak
zorundayız. BBC: İlk Körfez Savaşı ile son savaşta gazetecilik
açısından ne fark görüyorsunuz? MARTIN BELL: Farklı olan ortamdaki
değişim... Savaş muhabirliği eskisinden çok daha tehlikeli şimdi.
Kendi başınıza hareket edemiyorsunuz.. Bir yanda Amerikalılarla
beraber hareket eden gazeteciler, öteki tarafta da Bağdat'ta otel
binalarının çatısından bildiren gazeteciler var. Arada çok geniş
bir boşluk var ve orada gerçekten ne olup bittiğini bilmiyoruz.
'Sigara zararlıdır demek gibi bir şey' BBC: Bültenlerimizde orduyla
hareket eden muhabirlerin haberlerinin sınırlamalara tabi olduğunu
hep vurguluyoruz. Okurların ya da dinleyicilerin bunun ne anlama
geldiğini anladığını düşünüyor musunuz? LEE GORDON: Hayır
kesinlikle düşünmüyorum. NBC, ABD askerini, yaralı bir Iraklı
savaşçıyı vururken gösteren görüntüler yayınladı. Bu, sigara
paketlerinin üzerine sağlık uyarıları koymaya benziyor. O uyarı
oradadır, ama kimse dikkat etmez. Bence bu, medyanın bilinçli bir
tercihi... Mesela, BBC muhabirlerinin savaşta Amerikan askerleri
ile hareket etmesine karar verdi. Savaşın sivillerle ilgili
tarafını yansıtmıyor. Bu konuda kolay çözümler var aslında. Biri,
bir Iraklı gazeteci kullanmak diğeri de bazı Iraklılara kamera
vermek olabilir. Başarısız olduk... BBC: Yeniden Martin Bell'e
dönelim... Garip görünüyor, ama savaşın tek bir tarafını yansıtıyor
gibi görünüyoruz. Başarısız mı oluyoruz? MARTIN BELL: Bence evet...
Başarısız oluyoruz. Bunun nedeni ise hiçbir BBC ya da Sky ya da ITN
editörünün, hayatta kalma şansı çok düşük olan böyle riskli bir
göreve kimseyi yollamayacak olması. BBC: Peki Arap medyasında
izlenen çerçeve daha mı iyi? MARTIN BELL: Bence evet... Bence bu
konuda El Cezire'ye bize karşı tarafın bakış açısını verdiği için
teşekkür etmemiz gerek... YENİ ŞAFAK