Gazeteciden Erdoğana mektup
Abone olÇağdaş Kars Haber Gazetesi'nin yazıişleri müdürü Gümüşpala Kortağ AK Parti'nin "Adalet"ine sığındı.
İşte Gümüşpala Kortağ'ın Başbakan Erdoğan'a yazdığı mektup:
“Sayın Başbakanım; Ben Kars’ta yayınlanmakta olan Çağdaş Kars Haber
Gazetesi’nin Yazıişleri Müdürü’yüm. İsmim: Gümüşpala Kortağ. Bu
mektubu size gazetenin 6. kuruluş yılı olan 11 Şubat 2008 günü
yazıyorum.
Sayın Başbakanım;
Öncelikle belirteyim ki, Yazıişleri Müdürü olduğum Çağdaş Kars
Haber Gazetesi, Kars’ta tek muhalif sestir. Bütün olumsuzlukların
üzerine cesurca giden ve 6 yıllık süre içerisinde hakkında 900 dava
açılan, 899’undan beraat eden tek gazetedir. Süren tek davamız ise,
Kars Milletvekiliniz Zeki Karabayır’ın “Kayıp Milletvekili”
haberimizden dolayı açtığı davadır.
Sayın Başbakanım;
Muhalif olmak, olumsuzlukların üzerine gitmek, “Yandaş olmak” kadar
demokratik bir haktır. Biz de bu demokratik hakkımızı kullanarak,
sizin rüzgârınızla tekrar seçilmesi “Kars’ın talihsizliği” olan
Kars Milletvekiliniz Zeki Karabayır’ın, Kars’a karşı
umursamazlığına, sorunlar karşısında “Banane”ci tavrına dikkat
çekmek için 28 Kasım 2007 günkü sayımızın birinci sayfasını (örneği
ekte bulunan) “Kayıp Aranıyor” ilanıyla çıktık. Türkiye’de ses
getiren haberlerimizden birisiydi bu. Aynı zamanda kendi
partililerinizin talebiydi. Çünkü Karabayır, bırakın halkı,
partililerinizle bile görüşmüyordu. Bu haberden sonra başımıza
gelmeyen kalmadı!
Devlet kurumları üzerimize yönlendirildi, ekonomik olarak boğulmak
istendik. Önce SSK geldi üzerimize.
Daha önce prim borcundan dolayı resmi ilan yayınladığımız kurumlara
yazı yazıp, “İlan paralarının borca karşılık kesilmesi”ni isteyen
ve bizim de olumlu karşıladığımız talebin ardından, “Kayıp
Milletvekili Aranıyor” haberinden sonra bu kez bankalardaki
gazetenin sahibi olan annemin hesaplarına haciz konuldu.
Sayın Başbakanım;
“Kayıp Milletvekili” haberimizin arkasındayız. Çünkü, listenin
birinci sırasından aday gösterip, rüzgarınızla seçtirdiğiniz Zeki
Karabayır, Kars’a ve Kars’ın sorunlarına karşı halen duyarsız.
Haberden sonra birkaç kez Kars’a geldi. Ama, sorun çözücü değil.
Sözkonusu haberden sonra “Korku imparatorluğu” yarattığı
partinizde, herkesi “Gümüşpala Kortağ benim düşmanımdır, onunla
konuşan partiden defolup gitsin” diye tehdit eden Zeki Karabayır’ı
halkın tanıyıp tanımadığını veya sevip sevmediğini yaptıracağınız
ufak bir araştırmayla öğrenebilirsiniz.
Sayın Başbakanım;
Sırf muhalif olmamdan dolayı vekilinizin kurumları üzerimize
saldırtması ve bizi ekonomik olarak bitirmek istemesi “Susturmaya”
yönelik tehditse, nafile çaba. Çünkü, Kars’a karşı ilgisizliğe
tepkim hep sürecek. Karslılar Erzurum yollarında sağlık nedeniyle
öldükleri sürece, eğilmeyeceğim, biat etmeyeceğim.
Muhalif olmak suç mu?
Eğer suçsa, ben bu suçu işlemeyi sürdüreceğim.
Sayın Başbakanım;
Üzerimizdeki bu baskı ve zulüm, demokratik değildir ve diktatörlük
rejimlerine özgüdür. Eğer vekilleriniz diktatörse, açıklayın da
bilelim ve ona göre davranalım.
Milletvekillerinizi eleştirmek suçsa, Meclis aritmatiğinizin
sağladığı dayatmayla, bu yönde yasalar çıkarırsınız ve biz de
yasaya uyarız. Yoksa, devlet kurumlarıyla bizleri karşı karşıya
getirmek sizin deyiminizle “Şık” değildir.
Vekillerinizi, muhaliflere karşı diktatörvari tutumdan vazgeçmeye
çağırıyorum...”
Bu isyanın Adalet Ve Kalkınma Partisi’nin “Adalet” terazisinde
kabul görmesi dileği ile durumu naklederiz...