Gazeteci Şirin'e 4 yıl 8 ay hapis

Abone ol

Hizbullah davasından dolayı hapiste bulunan gazeteci Nurettin Şirin, iki yazıdan 4 yıl 8 ay hapse mahkum oldu. Şirin'in, Topluma Kazandırma davası ise Eylül'de görülecek.

"Hizbullah" üyeliğinden 17.5 yıl hüküm giyen ve Topluma Kazandırma Yasası için yaptığı başvurunun 8 Eylül'de sonuçlanması beklenen gazeteci Nureddin Şirin'in iki basın davası da Yargıtay aşamasında. Kandıra F Tipi Cezaevi'nde kalan Şirin'in, Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nde (DGM) mahkumiyetle sonuçlanan bu iki basın davası, yeniden yargılama başvurusu üzerine ikinci kez ele alındı; ancak sonuç yine mahkumiyet oldu. Şirin toplam 4 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Beş yıllık davalarda ceza "hapis" Kapanan haftalık "Selam" gazetesinde çıkan "Satanizm ya da Kemalizm" başlıklı yazı nedeniyle Şirin, sorumlu müdür Erhan Güngör ile birlikte İstanbul 2 No'lu DGM'de yargılandı ve "tehlikeli tahrik" iddiasıyla 3 yıl hapisle cezalandırıldı. Mahkeme, 4744 Sayılı yasa ile değiştirilen Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 312/2. maddesi uyarınca Güngör'e de hapisten 2 milyar 180 milyon lira ödemeye mahkum oldu. Avukatı Hacı Ali Özhan'ın kararı temyiz etmesiyle dosya Yargıtay'a taşındı. Mahkeme kararında, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 10/2. maddesinin korumadığı bir şekilde halkın din ve mezhep farklılığına dayanarak halkı birbirine karşı kamu düzeni için tehlikeli olabilecek şekilde düşmanlığa tahrik edildiği" belirtildi. Gazetenin 5 Haziran 1997 tarihli nüshası için yazdığı "Ateist de olsa mazlumun yanında olmalıyız" başlıklı yazı nedeniyle de yargılanan gazeteci, 3 Ekim 2002'de 1 yıl 8 ay hapisle cezalandırıldı. Mahkeme kararında, "Yazıda Türk halkının nasıl kendi ulusal kimliğine sahip çıktığı ve çıkması gerektiği savunuluyorsa da Kürt sorunu karşısında Kürt halkının kimliğinin ve haklarının gözardı edilmemesi ve savunulması gerektiğinin İslam kardeşliğinin bunu gerektirdiğini, Mısırlı Seyit Kutup'un sözlerinin örnek alınarak her nerelerden gelirse gelsin zulme karşı çıkmak ve her kim olursa olsun mazlumun yanında yer almak icap ettiğini ve arada resmi ideolojinin Kürt halkına karşı inkar, imha, tenkit ve asimilasyonu benimsediğini, böylelikle ırk ayrımı yapıldığı belirtiliyor" denildi. Şirin, "Kudüs Gecesi"nden hapiste "Hizbullah üyeliği" iddiasıyla hüküm giyen Şirin, bu mahkumiyetini AİHM'e taşımıştı. 1997 yılında tutuklanan Şirin, başta Sincan Belediye Başkanı olmak üzere bir çok kişi tahliye edilirken "Kudüs Gecesi" olayının tek tutuklu sanığı olarak hapse bulunuyor. Şirin, 6 Ağustos 2003'te yürürlüğe giren "Topluma Kazandırma Yasası"ndan yararlanmak için yetkililere başvurdu. Mahkeme, Şirin'in bu yasadan yararlanamayacağına dair İçişleri Bakanlığı'nın verdiği yanıtı ele alacak. 6 Şubat 1997'de gözaltına alınan Şirin'i, Ankara DGM Eylül 1997'de mahkum etmiş, Yargıtay 9'ncu Ceza Dairesi de, Kudüs Gecesi davası olarak bilinen ve Sincan eski Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ın da dahil olduğu bu yargılamayla ilgili mahkumiyet kararını onamıştı. Kaynak: BİA

Günün Önemli Haberleri