Gazeteci kendi söküğünü dikemiyor
Abone olİnsan hakları ve toplumda ezilen kesimlerin sorunlarının çözümleri için haber yazan muhabirlerin, iş kendi haklarına gelince aynı başarıyı gösteremedikleri ortaya çıktı.
“Demokratik, Bağımsız ve Saygın Medyanın Hayata Geçirilmesi”
başlığı altında toplanan 2. Türkiye Gazeteciler Konferansı’nın
ikinci gününde ‘Medya Çalışanlarının Sorunları’ ve ‘Medya
Sektöründeki Eğitim ve İstihdam Politikaları’ tartışıldı.
Konuşmacılar, medya çalışanlarının haklarını savunamadığını, yeni
Basın Kanunu’nda ve yeni Ceza Yasası’nda kendileri hakkında
getirilen olumsuz hükümleri bilmediklerini belirttiler. Yine
gazetecilerin sendikalaşmada da en kötü durumda olan sektör olduğu
belirtildi. İşsizlikle terbiye Prof. Müjdat Çakar, “Gazeteciler
açlıkla ve işsizlikle terbiye! ediliyor’ diye durumu özetlerken,
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Doç.Doğan Tılıç, ‘gazeteciliğin
temel sorununun gazeteciler olduğunu’ öne sürdü.. Tılıç,
tüketicinin su katılmış sütü şikayet ettiğini ancak okurun,
medyanın haberle oynamasına sesini çıkarmadığını söyledi. Gazeteci
Nail Güreli, 44 yıl önce 212 sayılı yasa çıkartıldığında medya
patronlarınırn üç gün gazete yayınlamadıklarını ancak gazete
yöneticilerinin patronlara karşı çıkarak yayın yaptıklarını
hatırlattı. Şimdi artık böyle gazete yöneticileri olmadığına dikkat
çekti. Gazeteci Atila Özsever, medya çalışanlarının sendikadan
nasıl istifa ettiklerini örneklerle anlattı ve yayın kuruluşlarının
asgari basın kartlı gazeteci çalıştırması gerektiğini belirtti. TGS
Başkanı Ercan İpekçi de Türk gazetecilerinin haklarının AB
normlarına göre hayli geride olduğunu örneklerle anlattı. Gazeteci
Umur Talu da gazetecilerin sorunlarını bildiğini ama çözüm adına
bir tasavvurlarının ve çözme cesaretlerinin olmadığını söyledi.
Gazeteci Nazım Alpman ise medyanın bugünkü durumundan sorumlu
olanların patronlar kadar, kendilerini patron yerine koyan medya
genel yayın yönetmenleri de olduğunu ve bunların aldıkları
maaşların maaş değil servet olduğunu bu servetin karşılığını da
patron çıkarlarına bağlılıkla ödediklerini savundu. Tiraj artırmak
için değil Medya Sektöründeki Eğitim ve İstihdam Politikalarının
tartışıldığı öğleden sonraki oturumda bir sunuş yapan Galatasaray
Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Özden Cankaya, ‘Biz
medya sektörüne tiraj artırmaya yönelik öğrenci yetiştirmiyoruz.
İletişim Fakülteleri, içi boşaltılmış yayıncılık anlayışı için
öğrenci yetiştirmiyor, toplumun medya ürünlerini nasıl algılaması
gerektiği konusunda fikir sahibi olan kişiler yetiştiriyoruz’
dedi.. Medya sektöründeki işsizliğin İletişim Fakültesi mezunlarını
da olumsuz etkilediğini belirten Prof. Haluk Şahin de ‘Durum
karamsarlıktan da öte’ diye konuştu. Ankara İletişim Fakültesi
mezunlarının oluşturduğu İLEV vakfı başkanı Abdülrezak Altun, medya
kuruluşlarının “kurumsallaşma” açısından ciddi eksiklikleri
olduğunu belirterek bu kuruluşların geleceğe ilişkin
projeksiyonları olmadığını bunun da istihdamı olumsuz etkilediğini
söyledi. Basın Yayın Mezunları Derneği Başkanı gazeteci Arif Esen
ise İletişim fakültelerinin, yüksek kontenjanları yüzünden
uygulamaya dönük eğitimde yetersiz kaldıklarını anlattı. 2.
Gazeteciler Konferansı’nda, hain bir saldırıda öldürülen düşün
adamı, yazar ve sinamatek kurucusu Onat Kutlar için ölüm yıldönümü
nedeniyle saygı duruşunda bulunuldu.