Gazeteci, hukuk kazası geçirdi
Abone olMustafa Ünal, Cevher İlhan'ın depremle ilgili yazdığı yazıdan dolayı tutuklanmasını değerlendirdi. Ünal'a göre bu durum tam bir hukuk kazası.
Mustafa ÜNAL'ın başlıklı yazısında Cevher İlhan'ın tutuklanması
ele alındı. Ünal'a göre bu tam bir hukuk kazası!
Yeni Asya Gazetesi yazarı Cevher İlhan, çoluk çocuğuyla bir hafta
sonra başlayacak Kurban Bayramı için hazırlık yapıyordu. Önceki gün
akşamüzeri evinde otururken kapısı çalındı, karşısında polisler...
Meslektaşımız polisleri görünce şaşırdı. Nazik ve saygılı
ifadelerle ‘Kardeşim aranıyorsun, seni almaya geldik, hazırlan
gidiyoruz’ dediler ve İlhan’ı alıp Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne
götürdüler.
Sebebini de orada öğrenebildi. 17 Ağustos Marmara depremi nedeniyle
gazetede yazdığı ‘İlahi ikaz’ yorumu nedeniyle düşünceyi
cezalandıran 312. maddeden İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde
yargılanmış, iki yıl önce sonuçlanan davada 2 yıl bir ay hapis
cezasına çarptırılmıştı. Kararın akabinde ise Avrupa Birliği uyum
yasaları kapsamında Ceza Kanunu’nda köklü değişikliklere
gidilmişti.
Meşhur 312. madde Avrupa Birliği standartlarına göre baştan aşağı
yenilendi, şiddetin dışında kalan düşünce ve görüş açıklamak suç
olmaktan çıktı. İlhan, iki yıl süresince aynı adreste oturmasına
rağmen aranıp sorulmayınca cezasının düştüğüne kanaat getirdi. Ve 2
yıllık hapis gündeminden tümüyle çıktı, unuttu gitti.
Ansızın evinden alınan Cevher İlhan, geceyi nezarette geçirdi. Bu
arada avukatları harekete geçti. Cuma günü öğleden sonra cezasını
çekmek üzere Ulucanlar Cezaevi’ne gönderildi. 30 kişilik koğuşa
yerleşti. Kurban Bayramı’na hazırlanırken mahpusluk günler
başladı.
Gazeteci olduğu ve depreme getirdiği dinî yorum nedeniyle
cezalandırıldığı öğrenilen İlhan, ilk saatlerden itibaren
mahkumlardan olağanüstü yakınlık gördü. Avukatların itirazı ve 312.
maddedeki değişikliğin Cevher İlhan’a yansıtılması için yazdıkları
dilekçe, DGM’lerin yerine bakan Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaştı.
Mahkeme avukatların itirazını yerinde buldu, hakim, İlhan’ın
infazının durdurulmasına ve yasalarda yapılan son değişiklikler
ışığında yeniden yargılanmasına karar verdi. İlhan’ın şansı yaver
gitti, resmi yazışmalar cuma gecesi Ulucanlar Cezaevi’ne ulaştı. 28
saatlik mahpusluk bu şekilde sona erdi. Bayramı planlarken hapse
girdi, bayramı cezaevinde geçireceğini düşünürken kendini dışarıda
buldu.
Cevher İlhan’ı yakından tanırım, dün aradım konuştum hâlâ başına
gelenlerin şaşkınlığı içindeydi. İnfaz için niye iki yıl beklenerek
Kurban Bayramı’nın öncesinde harekete geçildiğini anlamaya
çalışıyor; ancak makul yorum getiremiyor. Kısa süren gözaltı ve
mahpusluğunda, Emniyet’te ve cezaevinde gördüğü muameleden
şikayetçi değil, ‘Allah için iyi davrandılar.’ diyor.
Avukatı Mehmet Ali Aslan’ın yorumuysa şöyle: ‘İnfaz savcılıkları
yeni kanuni düzenlemeleri dikkate almalı, bu kadar aceleci
olmamalıydı. Yeniden yargılandığında beraat etmesi kuvvetle
muhtemel olan bir olayda kanuni değişiklik bilinmesine rağmen infaz
için müvekkilimizin gözaltına alınıp cezaevine konulması
hataydı...’
İlhan’ın yaşadıklarını bir hukuk kazası olarak değerlendirmek
mümkün. Yanlıştan erken dönüldü, kaza ucuz atlatıldı. Ülke Avrupa
Birliği’ne doğru dolu dizgin yol alırken tam da bayram üzeri bir
gazetecinin yazısı nedeniyle cezaevine gönderilmesi Türkiye’nin
üzerine leke olarak düşecekti. İlhan’ın yazdıkları ortada, şiddetle
uzaktan yakından ilgisi yok. Ayrıca tanıyanlar bilir İlhan, fıtratı
gereği şiddete çok uzak bir karaktere sahip.
Türkiye’de bir kesim, deprem ve başka doğal afetlere karşı
seslendirilen dinî yorum ve değerlendirmelere aşırı tepki veriyor.
Doğrusu bu konudaki tahammülsüzlüğü anlamakta zorlanıyorum. Bu
süreçte birçok insan hakim karşısına çıktı. Ve depreme getirilen
geleneksel yorumlar cezayla sonuçlandı.
Aynı zamanda dostum olan Cevher İlhan’a başına gelen hukuk kazası
nedeniyle ‘geçmiş olsun’ diyorum...
YAZI:Mustafa ÜNAL