Gazeteci adaylarının işi çok zor

İstanbul Üniversitesi (İÜ) İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Gezgin, iletişim fakültesi mezunlarının istihdam sorununun dikkate alınmadığını belirterek, ''İşsizler ordusuna işsizler katıyoruz. Şu anda ekmek aslanın ağzında değil, midesinde'' dedi. Gezgin, İÜ İletişim Fakültesi'nin 55. yılı nedeniyle Rektörlük Doktora Salonu'nda düzenlenen ''Gazetecilik Sektörünün Dünü, Bugünü ve Yarını'' konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'de iletişim fakültelerinin sayısının 30'a yaklaştığını ifade etti. Hukuk fakülteleri ile iletişim fakültelerinin sayı açısından neredeyse bir yarış halinde olduğunu vurgulayan Gezgin, bu fakültelerde her geçen gün öğrenci sayısının arttığını belirtti Gezgin, şunları kaydetti: ''ÖSYM ve YÖK bildiğini okuyor. Üniversite önünde biriken gençliği boş bırakmamak için üniversitelere gönderiyorlar. Bu gençler diplomalarını aldıkları zaman acaba istihdam olanakları yaratılacak mı, onu düşünmüyorlar. İşsizler ordusuna işsizler katıyoruz. Şu anda ekmek aslanın ağzında değil, midesinde.'' Bu nedenle, iletişim öğrencilerinin çok çalışması, kendilerini iyi yetiştirmesi gerektiğini vurgulayan Gezgin, gazetecilik mesleğinin bugününe bakıldığında teknolojik olarak büyük ilerlemeler kaydedildiğini, bunun da mesleğin yapılmasını rahatlattığını söyledi. Gezgin, gelecekte basın kuruluşlarının küçük ölçekli kurumlar haline geleceğini sanmadığını da belirterek, medya patronlarının ellerindeki güç ve tekelleşmeden vazgeçeceklerini düşünmediğini sözlerine ekledi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç de, gazeteciliğin dünü ve bugününde, medya, siyaset, ticaret ilişkileri açısından fazla fark olmadığını, ancak teknolojik açıdan düne göre gazeteciliğin büyük değişim yaşadığını belirtti. Haber anlayışı açısından geçmiş ve günümüz açısından büyük farklılaşma olduğunu ifade eden Erinç, gazeteciliğin artık uzmanlık alanı haline dönüşmeye başladığını söyledi. Erinç, bilişim teknolojilerindeki gelişmelerin hem gazetecilerin sorumluluğunu artırdığını, hem de yaptıkları işte daha dikkatli olmaya ittiğini de vurgulayarak, ''Ne yazık ki, teknolojik gelişmeler insan kalitesine yeterince yansıtılamadı'' dedi. GAZETECİ İSTİHDAMI Orhan Erinç, Türkiye'de 27 iletişim fakültesi ve 5 yüksekokul bulunduğunu belirterek, Çalışma Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre Türkiye'de 9 bini aşkın gazetecinin bulunduğunu kaydetti. Erinç şöyle devam etti: ''32 okul var. Her okuldan 100 kişinin mezun olduğunu düşünsek, 3 bin 200 gazeteci adayı 9 bin kişinin çalışmakta olduğu bir alana yönlendiriliyor. Türkiye'de yıllık gazeteci değişikliği ihtiyacı olsa olsa 300'dür. Demek ki, biz pek çok gazeteci adayını yanlış yönlendiriyoruz. Üniversite mezunu sayısının artırılması için iletişim fakültesi açılması yanlıştır. İletişim fakültesi sayısını YÖK'ün biraz daha dikkatli belirlemesini, öğrenci sayılarını dikkatli belirlemesini, en azından yeni iletişim fakültesi açılırken onların pratik olanaklarının olup olmadığını da araştırması gerektiğini düşünüyorum.'' En kolay açılabilen fakültelerin iletişim fakülteleri olduğunu belirten Erinç, ''Tıp fakültesi açamıyorlar çünkü onun laboratuvar ve yatırım ihtiyacı çok. Ama hukuk ve iletişim fakültesi açmak konusunda herhangi bir sınırlama yok. Diliyoruz ki, yeni açılacak üniversitelerde iletişim fakültesi olmasın'' diye konuştu. HABERLER GAZETECİLERİN TEKELİNDEN ÇIKMAYA BAŞLADI- Radikal Gazetesi Bilgi Teknolojileri Editörü Serdar Kuzuloğlu da, elektronik iletişimin büyük gelişme kaydettiğini, bunun sonucunda artık haberin gazetecilerin tekelinden çıkmaya başladığını söyledi. Gelecekte gazete işletmelerinin küçük ölçekli işletmeler olacağını dile getiren Kuzuloğlu, gazetecilikte uzmanlığın ön plana çıkmaya başladığını, gazetelerin köşe yazarı kitapçıklarına dönüşme riski ile karşı karşıya olduğunu ifade etti. Kuzuloğlu, teknolojiye yapılan yatırımların, gazetecinin kalitesinin artırılması için yapılmadığını da vurgulayarak, 1 milyon dolarlık teknoloji yatırımının gazetecilere yöneltilmesi durumunda 3 kat daha fazla verim elde edilebileceğini düşündüğünü sözlerine ekledi.