Gazete ve okurun bütünleşmesi

Abone ol

Son yıllarda teknololojinin gelişmesiyle birlikte medya dünyası, okuyucu ve izleyici ile direkt tamasa geçti. Peki bu oluşum sonucu gazete-okur diyaloloğu nasıl şekillendi?

Gelişen iletişim teknolojileri sonucu okur ve gazete diyaloğu daha da kuvvetlendi. Peki bu oluşumun majör medya diye tabir edilen büyük gazetelere ne gibi yararları oldu? Burhan Ayeri, okuru ve gazeteyi bir aile halene getiren bu oluşumu başlıklı yazısında ele aldı...


Okuyucu, konumuz dışı gözüken alanlarda da bize dert yanar. Örneğin bedelli askerlik umanlar sık sık mesaj yollar. İstanbul'u su basınca, haber birimlerinin ilgili bölümleri kadar 'Telefonumuz çalar, mesaj yollanır.' AB'ye yeşil ışık yakıldığı günlerdeki trafik felaketi, Brezilya'da 'Tatil İncelemesi yapan' Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın ve yerini emanet ettiği İdris Güllüce'nin kulaklarını yeteri kadar çınlatmakta. Duyduğumuz ve de okuduğumuz feryatların sözcüsü olarak arkadaşlarıyla olayı da görüntüleyen Faruk Taşçıoğlu'nu seçtik. "Florya'dan Topkapı'ya 2.5 saatte geldik" diyor ve Ankara'da başlayan 'Mazgalları Temizleme Kampanyası'nın İstanbul'da sıkça tekrarlanmasını talep ediyor. Bu isteğe tek ilavemiz, megakentlerdeki yerel seçimlerin Ocak ya da Şubat aylarında yapılması olacak. O zaman görürler ebelerinin çoraplarını!
* * *
Sevinç Güzey, Türk Telekom'un yeni kampanyasından şikayetçi. "Yüzde 80 indirim denen Standart seçeneği işaretledim. Eskiden 20-25 milyon lira ödüyordum. Şimdiki faturalar 40 milyonu geçti" diyor ve ekliyor: 'Bu nasıl indirim.' Prof. Dr. Mahmut İhsan Özgen 'Göçen Medya' adlı yazımızdan etkilenip, uzunca bir mesaj yollamış. Oğlunun cezaevine girdiği olayda, basının tek yanlı kampanya yaptığını öne sürmekte. 'Maktulu kafasından vurup öldürdüğü' iddialarının Adli Tıp'ça yalanlandığına ise aynı basın kuruluşlarınca yer verilmediğinden yakınmakta. Prof. Dr. Özgen'e bu konuda hak verenlerdeniz. Galiba 'Yargısız İnfaz'ı bizim meslek sürdürüyor.
* * *
Hulki Cevizoğlu'nun programına son verilmesi en çok tepki aldığımız işlerden. Samsun'dan telefonla arayan Nesime Ertekin'in şahsında tüm protestocuların mesajını Star yetkililerine iletmiş olduk. Güvenç Arık, ABD'de uzun süre yaşamış bir Türk olarak 'Amerikan Kontrollü Basın' kuruluşlarından yakınmakta.
* * *
Ateş Zoral, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bölücüleri nankörlükle suçlamakta. İsmail Görgeç 'Yaşayan Türkçe' konusunda hassasiyetini dile getirmekte. TRT'nin de bu konuda 'Sütten çıkmış ak kaşık olmadığını' savunuyor. Oktay Yayman 'Çemberimde Gül Oya' adlı dizinin komünizme özlem duyan ve bu konuda fraksiyonlara ayrılanları işlediğini belirtmekte. Yayman'a katılıyoruz. Tabii, Devlet'in küçük düşürüldüğü yorumlarına da...
* * *
Hüseyin Özkök, Lig TV'nin süper ağır çekim aygıtını sadece bir maçlık kiraladığı görüşünde. Sanırız, doğru teşhis. Spikerlerin hakemle uğraşmasından da yakınıyor. Mahmut Pamuk, Show TV'nin analog yayınını protesto edenlerden. Bizi de aynı potaya soktuğunu belirtelim. Erdal İlhan da Show'u kolladığımıza inananlardan. Sadece, bir araç reklamındaki gibi 'Haksızlık Bu' demekle yetiniyoruz.
* * *
Hüseyin Sevilen'e göre 'Televizyon yarışmaları sadece psikopat üretiyor.' Gökhan Demirok, 'Gelinim Olur musun'daki Semra Hanım'a takanlardan. 'Ona gelin olana yazık' diyenler arasında. Coşkun Haker 'MHK Başkanı Sabri Çelik Fenerbahçe'li değil Galatasaray'lıdır' ısrarında. Arda Ozan, 'TRT fazla magazinleşti' deyip, bir başka mailinde Funda Arar'ın katıldığı TSM programı 'Kalplerden Dudaklara'yı övüyor. Turcan Uralkan 'Kanıt Peşinde'yi geç saatte yayınlayan TRT'yi kınayanlardan. Finali 'Biz Boşanıyoruz'un senaristi Müfit Can Saçıntı ile yapalım. Onun 'Sevgili ve Sayın Üstadımız'la başlayan iltifatlarına, biz de teşekkürlerimizi yollayarak cevap veriyoruz. Diğer övgü mesajlarını da alıp kabul ettik...

YAZI:Burhan AYERİ


Günün Önemli Haberleri