Ramazan ayının vücut, özellikle gastrointestinal sistem için sınav ayı gibi olduğunu söyleyen Liv Hospital Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Pata “Uzun süren açlık dönemleri mide asit ve pepsin salgısını arttırır ve bu durum şişkinlik, gaz, hazımsızlık gibi şikayetlere yol açar. Göğüs bölgesinde yanma, ağza acı su gelmesi öksürük gibi reflü yakınmalarında Ramazan ayında artış olabilir. Az az, sık sık yemek son derece önemli iken uzun açlıklar ve sonrası ağır öğünler reflü hastalığının aktifleşmesine yol açabilir” diyor.İftar sofrasında çorba, cacık ve komposto gibi sıvı-elektrolit oranı yüksek besinlerin tüketilmesi, iftar ile sahur arasında soda, ayran gibi içeceklerin aralıklı olarak içilmesi de sıvı ihtiyacını karşılamak için gerekli. Doğrusu iftarla yatak arasında geçen sürede en az 2 litre, sahurda ise 1 litre su veya sulu gıda alınmasıdır.Özellikle reflü hastalarında mide boşalmasını geciktiren kızartmalar gibi aşırı yağlı yiyecekler ve karbonhidrattan zengin hamur işi gıdaların alımı reflü yakınmalarında artışa neden olacaktır.İrritabl bağırsak sendromu ve reflüsü olanların iftar sırasında besinleri iyi çiğneyerek yutmaları, yemek yedikten sonra sırt üstü yatmamaları ve sindirimi kolay sulu, lifli, zeytinyağlı besinleri seçmesi gerekir.İftar ile sahur arasında sık aralıklarla az miktarda ara öğün almak sahur sırasında daha az yemek tüketilmesine neden olacağından önerilir.İftardan sonra tatlı veya meyve tüketilecekse tatlıların ağır şerbetli hamur işi tatlılar yerine sütlü tatlılardan az miktarda tercih edilmesi ve akşam saatlerinde sindirimi güç olan kabuklu meyveler yerine çilek, kiraz, muz gibi lif içeriği yüksek olan meyveler tercih edilmelidir.Sahurda da yağlı kızartmalar, hamur işi beslenmekten kaçınılmalı ve sahurdan sonra hemen uyumak yerine mide boşalması için 1-2 saat süre geçtikten sonra uyumak basitçe alınacak önlemlerin başında gelir.