Gandi'nin o sözleri Erdoğan'ı kızdırdı!
Abone olBaşbakan Erdoğan Amasya'daki konuşmasında, hükümeti Ferhat'a vatandaşları ise Şirin'e ve dağın delmesine, vatandaşarı ise Şirin'e benzetti.
İNTERNETHABER/Amasya'da seçmenlere seslenen Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, hükümeti Ferhat'a, vatandaşları ise Şirin'e
benzeterek, hizmetlerini "Sizin için dağı taşı deliyoruz"
dedi.
Başbakan Erdoğan, "Yola çıktığımızdan beri söylerim, 'biz Ferhatız, siz ise Şirin" diyerek, "Şirin'in babası dedi ki! 'kızımı sana vermem'. Niye? Dedi ki 'del dağı suyu getir'. İnanın aynısını biz de yapatık. Biz de dağları deliyoruz, yüzlerce kilometreden su getiriyor yol açıyoruz. Çünkü bizim şirine sevdamız aşkımız var bunun için dağları deliyoruz" dedi.
"BU YUHLAR BİLE AZ GELİR"
Başbakan Erdoğan: "Biz her zaman omurgalı ilkeli siyaseti savunduk. Bazı şeyler vardır ki siyasete alet edilemez. O da ailedir, inançtır. Etnik kökenlerdir. Ancak burada Amasya'da bir hususu özellikle vurgulamak zorundayım. Dün CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu!..." Erdoğan, yuh sesleri üzerine "Bunlara yuhlar bile az" demesi dikkat çekti.
Kılıçdaroğlu'nun Şebi Aruz ve Kutlu Doğum Haftası'ndaki
konuşmalarını da eleştiren Erdoğan, kendisi hakkında söylenen
"Statükonun Allah'ı Ankara'da oturuyor" sözlerini
ise sert dille eleştirdi.
Kılıçdaroğlu konuşmalarına şöyle devam etti: "Buradan CHP'li kardeşlerime sesleniyorum, bunu çek (kontrol) etmeyecek misiniz. Diyor ki, 'Statükonun Allah'ı Ankara'da oturuyor.' Bunun benzetmesi olamaz. Allah, zamandan ve mekandan münezzehtir. Bunların gerçek yüzleri ortaya çıkıyor. Bu ifadeleri, haddi, ufuğu, aşmaktır. Benim şahsımda iftiralar attı, hatta küfür etti, aileme küfür etti. Kendisine Hacı Bektaş-ı Veli'nin diliyle ifade ettim. Hacı Bektaş-ı Veli'yi benim kadar sevemez. Hacı Bektaş-ı Veli 'Eline diline beline hakim ol' diyor. Bundan önceki beline sahip olamadığı için gitti. Onun için diyorum ki, Kılıçdaroğlu skandal kasedin başkanıdır. Şimdi diyorum ki, Kılıçdaroğlu cezasını 12 Haziran'da bulacaktır.
KASET YORUMU
Millete milletin değerlerine dil uzattı. Bu ülkede al birini vur ötekine. Şimdi bak ne diyorlar, 'bu hükümet milletin özeline girdi.' Bahçeli aynı şeyi söylüyor. Bunların özeli dediği ne? O kasette olan cezalandırıldı. Ne oldu, kadın hakları savunucular niye çıkmıyorsunuz ortaya? Gayri meşru olanı ne zamandan beri özeli diye ilan ediyorsunuz.
Aynı şeyi Bahçeli söylüyor. Onun vekilleri, Ruslar ile muslarla görüntülendi. Onları istifa ettirdi. Özeli ise niye istifa ettiriyorsun? Bırak yollarına devam etsin.
Bu pislikler silinmedikçe siyaset temizlenmez. Benim partimin içinde de varsa bunları bir dakika tutamam.
Allah'a dil uzatanlara karşı, Yaradan'ı böyle edepsizce ağzına alana karşı susmam mümkün olamaz. Siirt'te, alimlerin diyarında ağzına bu ifadeleri alanı millet 12 Haziran'da çok kötü çarpacaktır.
Kendisine yine Hacı Bektaş-ı Veli'nin deyimiyle sesleniyorum: Bizim erkanımız ahlakı Muhammedi ve edebi Ali'dir.
Kılıçdaroğlu'nun, Mevlana'yı anma ve Kutlu Doğum Haftası'nda önüne gelen metinleri okuduğunu iddia eden Erdoğan, "Samsun'a gidiyor, 'bu ülkede ezan CHP sayesinde okunuyor' diyor. 1941 sene, ezanı 'tanrı uludur, tanrı uludur' diye okutan bunlardır ya!... İnönü'dür" diye konuştu.
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "CHP'li belediye camiye tesettüre hakaret içeren sergiye ev sahibi yapıyor. Yine Allah'ın ayetine sinir bozucu diyor. Zincirlikuyu Mezarlığı'nda Ruhuna Fatiha yazıyordu, şimdi de 'Her fani ölümü tadacaktır' yazıyor. Bıre ey kadın! o tabut örtüsünde 'Her nefis muhakkak ölümü tadacaktır' diyor. Ama bunun, bundan haberi yok. Diyorum ki o profesöre, 'sen profesör olmuşsun ama ilim alimi olamamışsın. Sen izan sahibiysen vasiyetnameni yaz, 'ben böyle tabuta girmek istemiyorum' diye yaz.
Bu CHP'nin üstü şişhane altı kaval bu kadar. Bunu dini istismar edecekler, dini siyasete alay edecekler. Eee! dini istismar ederseniz milletin tokadını yersini. Ben bunlara sadece Acil şifalar diliyor ve Allah ıslah etsin diyorum. Biz onları kendi karanlıkları ile başbaşa bırakacağız. Biz onları Silivri ile başbaşa bırakacağız. Biz aşkla sevda ile hizmet üretmeye devam edeceğiz."
"İşte burada Amasya'dan aldığı ilhamla, Fatih Sultan Mehmet karadan İstanbul'u feth etti. Yavuz Sultan Selim Amasya'dan aldığı ilhamla Osmanlı'yı bir cihan devleti haline getirdi" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: Biz de Amasya'dan aldığımız destekle Türkiye'nin gücünü yükseltiyor, Fatih'in, Yavuz Sultan Selim'in yolunda yürüyoruz.
Eser müessiri anlatır, eser müessiri ile değerlidir. Süleyman'ın değeri, Mimar Sinan'dan gelmektedir, çünkü mimarı O'dur. Mimar Sinan ne dedi 'Sülemyaniye, kalfalık, Selimiye ustalık eserimdir' dedi. Şimdi bizim de ustalık dönemimiz olacaktık.
Sizler, Anayasa paketini gümbür gümbür Ankara'ya taşıdınız. Millet nasıl karar veriyormuş onlara gösterdiniz. Şimdi diyorum ki aynını 12 Haziran'da da yapalım. 39 gün kaldı sadece bu kardeşinizin görevi mi? Bu dava bir milli davadır, birlikte omuzlayacağız."