Gandi o konuşmayı böyle değerlendirdi
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün konuşmasını değerlendirdi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün TBMM Genel Kurulu'ndaki
yeni yasama döneminin açılış konuşmasını parti liderleri
değerlendirdi.
MHP lideri Devlet Bahçeli Cumhurbaşkanı Gül'ün
konuşmasını vasat bulurken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
ise; ''İki-üç paragrafı çıkarırsak hükümet programı gibiydi.
Olaylara daha tepeden bakan doyurucu bir konuşma
bekliyordum Cumhurbaşkanı'nın ve TBMM Başkanı'nın
konuşmalarında, tutuklu milletvekillerine değinilmemesi ciddi bir
eksiklik'' şeklinde değerlendirdi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün TBMM Genel Kurulu'ndaki yeni yasama döneminin açılış konuşmasını değerlendirdi.
Konuşmayı, ''İki-üç paragrafı çıkarırsak hükümet programı gibiydi'' ifadeleriyle değerlendiren Kılıçdaroğlu, olaylara daha tepeden bakan doyurucu bir konuşma beklediğini ifade etti.
Hem Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in parlamentoyu açışında hem de
Cumhurbaşkanı Gül'ün konuşmasında tutuklu milletvekillerine
değinilmemesini ciddi bir eksiklik olarak gördüğünü bildiren
Kılıçdaroğlu, ''halkın iradesi ile seçilip milletvekili
sıfatını kazananların yargı kararı ile hapiste tutulmalarının,
demokrasiye vurulan darbelerden birisi'' olduğunu
belirtti.
Kılıçdaroğlu, ''Bir yandan milli irade diyeceksiniz, öte yandan milli irade ile seçilenlerin tutukluluğunu görmeyeceksiniz. Bu doğru değil. Bu bağlamda özellikle Sayın Cemil Çiçek'in buna da değinmesini bekliyordum'' dedi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün konuşmasında dikkatini çeken bölümün, metnin 12. sayfasında yer aldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, Gül'ün, ''Yargı mercilerinin de fonksiyonlarını yerine getirirken azami özen göstermesi beklenmektedir. Şahsi duygular ve tercihler, siyasi ve felsefi görüşler yargı kararlarını etkilememeli ve adaletsiz sonuçlara yol açmamalıdır'' dediğini anımsattı.
Bu paragrafın çok önemli olduğunu bildiren Kılıçdaroğlu, ''Çünkü, bu paragraf aynı zamanda yargıda kararlar verilirken bazı yargıçların şahsi duygular ve tercihler ile karar verdiklerinin; siyasi ve felsefi görüşlerin etkisinde kaldıklarının tespitidir. Bu mahkemelerin ve yargıçların kim olduğunu da herhalde yurttaşlarımız çok iyi biliyordur'' görüşünü savundu.