Gandi konuşuyor....
Abone olgandi konuşuyor...
Madem Diyarbakır'da da asılıyor İstanbul'da da asılıyor belki de
Ankara'da da asılıyordur ancak peki bu afişleri kim asıyor. CHP
Genel Merkezi'nin böyle birşeyi yok. Sayın Beran Şimşek ile
konuştum, var mı böyle bir şel? Cumhuriyet Başsavcılığı'na
suç duyurusunda bulunmuş. Ayrıca MOBESA kameralarından bu afişleri
kim asmış dilekçeyle başvurmuş o da öğrenmek istiyor. Bir başbakan,
sen başbakansın. Bu afişleri kim astı? Daha önce de biliyorsunuz
anayasa ile ilgili afişler asılmıştı, onlar kaldrıldı ve kimin
astığını hala bilmiyoruz. Sivil toplum kuruluşları astı deniliyor
peki kim bunlar? Ben İStanbul'da adayken bir sabah kalktık, tüm
bilboardlarda benimle ilgili bir afiş. Bütün bilboarlarda, sonra
öğrendim ki Ankara'da da aynıları asılmış. Sonra bir gün sonra
toplatıldı. Kim astı bilinmiyor. Bakın bu korsan olamaz.
Bilboardlara asıyorsunuz biliniyor ama öğrenemedik biz. Ticari sır
diye verilmiyor bize. Şimdi İstanbul'da da yapılmış bu ama kimin
yaptığını bilmiyoruz. Sen hükümet değil misin? Suç duyurusunda
bulunduk, Diyarbakır'da kim asar? Birde birşey var bizim AKP'nin
yaptığı gibi trilyonları döküp, hayır kampanyası diye birşey
yapmadık. Bir tane bilboardda bile bizim afişimiz yok. CHP'yi
kötülemek, dini siyasete alet ederek referandumda evet oyu
çıkarmanın yolu. Bu da başbakan tarafından kullanılıyor, üzülüyorum
ona bir insan bu kadar zavallı konuma düşmemeli. Diyarbakır'da biz
gidip afiş mi astık? Hiçbir şekilde oradaki ifadeler hele giyim
kuşam konusunda hele rahibe benziyor bilmem benziyor. Ne
işimiz var? Hangi partinin işi olabilir ki! İnsanın kılık
kıyafetiyle neden uğraşalım ki! Bunun referandumla ne ilgisi
var.
YARSAV'ı da suçladı. YARSAV açıkladı Erdoğan'ın beraat etmesini isteyen beraat kararı veren savcı da yargıç ta YARSAV üyesi. Demekki olabiliyor bu konuda.
SES KAYDI
Şimdi Türkiye'de herşey o kadar karışüı ki. Neyin doğru olduğu neyin yanlış olduğu birbirine karıştı. Hiç kimsenin aklına şu gelmiyor. Yasadışı ne yasadışı onları dinlemek. Sayın Başbakan'ın kulakları büyük daha da büyüyecek. Koca kulak olacak. Kişilerin özel yaşamları, özel telefonlar eğer kamuoyuna açıklanırsa, bu bir hukuk devletine yakışmaz. Özel yaşamın gizliliği var diyorsak bu ne o zaman. Sayın Başbakan'a düşen görev bu özel dinlemeleri yapanları bulmak ve bir daha yapılmaması için cezalandırılmasını sağlamaktır.
Kızına neden para göndermesini istediniz. Remzi Gür hangi
gerekçeyle kızına 20-25 bin doları gönderdi. Sayın Başbakan eğer
bunu dillendirmiyorsa bize düşen bunu dinlendirmektir. Yasada da
vardır. Yasadışı yollardan elde edilen deliller delil değildir.
Herşeyi yapıyorlar. Daha kim bilir referanduma kadar neler olacaktır. Benim telefonda böcek olup olmaması da önemli değildir. Büyük ihtimalle dinleniyordur. Güvenmiyoruz ki! Bunu ben değilim ki ulaştırma bakanı söylüyor ve dinlenmek istemiyorsanız telefonda konuşmayacaksınız diyor. Telefonda konuşmayacağız da dumanla mı haberleşeceğiz. Bir gün Başbakan çıkıt ve bu ülkenin başbakanı altı ay dinlenmiş kimsenin çıkmadı diyor diyorsunuz. Hanefi Avcı diyor ki yasa dışı yolla dinlemeler kısa sürede bulunur diyor. Peki neden bulunmuyor?