Milyonlarca izleyicinin merakla beklediği Game of Thrones (Taht Oyunları) 16 Temmuz'da beyaz ekrana dönüyor. 'Winter is coming' (Kış geliyor) mottosunun ilk defa bu denli hissedileceği dizinin 7'nci sezon çekimleri için doğru zamanın beklenmesi nedeniyle yaklaşık 1.5 yıldır ekranda olmayan Game of Thrones ile ilgili hafızanızı tazelemeniz için serinin en dikkat çeken anlarını hatırlamakta fayda var. DİKKAT: YAZININ İLERLEYEN KISIMLARINDA DİZİNİN YAYINLANAN BÖLÜMLERİNİN TAMAMINI İZLEMEYENLER İÇİN SPOILER DEĞERİ TAŞIYAN BİLGİLER BULUNMAKTADIR. İşte son 6 sezonda Game of Thrones'ta yaşanan önemli olaylar... Game of Thrones'u ve uyarlandığı kitabı bu kadar popüler yapan pek çok neden sayılabilir ama belki de hikayeyi bu denli bir küresel fenomene çeviren şey ana kahramanlarını hiç beklenmedik bir anda hikayeden çıkartıp yeni hikayelere yol açması. Dizinin en beklenmedik anlarından birisi de o dönemde en popüler oyuncularından birisi olan Ned Stark karakterini öldürmesiydi. İhanetle suçlanan Kuzey'in Koruyucusu başkentte idam edilmiş, bu olayın ardından Stark ordusu Ned Stark'ın büyük oğlu önderliğinde isyan bayrağı açarak Westeros'ta bir iç savaş başlatmıştı. Lannister ordusuna karşı zafer kazanan Stark'lar hala zaferden çok uzaktır. Mücadelesine devam edebilmek için Nehir Toprakları'nda çok önemli bir geçiş noktasını koruyan İkizler'in koruyucusu Frey Hanedanı ile bir anlaşma yapan Robb Stark, ilerleyen bölümlerde sözünü tutmayıp, Lord Frey'in kızı yerine başka biriyle evlenir. Frey'ler Stark'ları ve ordusunun bir bölümünü koruyucusu olduğu topraklar konuk eder ancak, zamanında Robb Stark'la bir anlaşma yapan Lord Frey bu ihaneti unutmaz. House Tully'nin lideri Edmure Tully'nin düğünü esnasında isyan bayrağı açan Robb Stark, Stark'ın eşi, annesi Catelyn Stark da dahil olmak üzere hemen hemen bütün davetliler, düğün bandosu kılığına girmiş Lannister askerleri tarafından katledilir. Red Wedding (Kanlı düğün) olarak anılan bu olayla isyan da sona erer Stark'ların Kuzey'deki hakimiyeti bile sorgulanır hale gelir. Bu olaydan birkaç bölüm sonra ise dizinin en nefret edilen karakterlerinin başında gelen Joffrey Baratheon yani Ned Stark'ı idam ettiren Kral zehirlenerek hayatını kaybeder. Bu suikast Lannister ailesi için bir kırılma noktası olur. Joffrey'in annesi ve Ana Kraliçe olan Cersei Lannister suikasttan kardeşi Tyrion Lannister'ı sorumlu tutar. Ancak şans hayatını kaybetmesine kesin gözüyle bakılan Tyrion Lannister'ın yanındadır. Tyrion Tully'ler tarafından esir alındığındaki gibi bir kez daha kaldığı zindandan kurtulmayı başarır. Ancak bu sefer kurtuluşu o kadar da sessiz olmaz. Türk asıllı oyuncu Sibel Kekilli tarafından canlandırılan sevgilisi Shae ve babası Tywin Lannister'ı öldüren Tyrion, yeni bir ittifak için yola koyulur. Onca ölümden sonra Cersei evlilik için Dorne'a gönderilen kızı Myrcella Baratheon'un başkente getirilmesi görevini kardeşi ve çocuklarının gerçek babası Jaime'e verir. Ancak ölüm Lannister'ların yakasını bırakmaz. Jaime, ona ilk kez sarılan ilk evladını da kaybeder. Ensest suçlaması ile karşı karşıya kalan Cersei Lannister'ın yapmak zorunda bırakıldığı ‘utanç yürüyüşü’ ise Ana Kraliçe’nin değil otorite boşluğundan kendisine hareket alanı bulan Faith yani inanç hareketinin sonunu hazırlar. Dizinin ilerleyen bölümlerinde çılgın ateş ile gelini dahil tüm düşmanlarını tek hamlede yok eden Cersei'nin bu adımı ise son oğluna mal olur. Genç Kral Tommen yaşananların yükünü kaldıramaz ve intihar eder, taht artık tüm çocuklarının ölümünü gören Cersei'ye kalmıştır. Sur'un ötesinin kralı Mance Rayder, Demir Taht'ın gerçek varisi olduğunu iddia eden Stannis karşısında eğilmeyeceğini açıklayınca, kazığa geçirilip ateşe atılır. Bu olayın ardından Stanis Sur'un ötesindeki halkın desteğinden mahrum kalır. Kuzeydeki savaşı kazanmak için öz kızını alevlere teslim eden Stanis, her şeye rağmen Stark'ların yerini dolduran Bolton'lara karşı verdiği savaştan mağlup ayrıldı. Jon Snow'un Yabanıllar'ın yanına gidip açık yüreklilikle Mance'in ölümünün sorumluluğunu üstlenmesi, ileri gelenleri ikna edememesi ve ardından yaşanan Ak Yürüyen saldırısı sonunda kışın gelmekte olduğunun da habercisiydi. Jon Snow, kahramanca bir Ak Yürüyen'i toza çevirmeyi başarırken, ardında zombiye dönmüş bir Yabanıl ordusu bıraktı. Kara Kale'ye dönen Jon'u belki de dizinin en iyi finali bekliyordu. Ak Yürüyenlere karşı, Yabanıllar ile ittifak yapmak için elinden geleni yapan Jon'un bu hamlesini Nöbet'e ihanet olarak algılayan Gece Nöbetçileri Jon'u birlikte öldürürler. Ancak dizinin uyarlandığı Buz ve Ateşin Şarkısı'nın yazarı George RR Martin'in de dediği gibi ölüm, Game of Thrones evreninde asla bir son değildir. Dizinin yeni sezonunda Jon, Stanis'in ölümü ile amaçsız kalan ve Kara Kale'ye dönen Melisandre tarafından yeniden canlandırılır ve ihanette parmağı olanların cezasını kendi elleri ile verir. Yabanılların bir kısmının desteğini alan Jon'un hedefinde artık kızkardeşi ile zorla evlenen ve küçük erkek kardeşini esir tutan Ramsay Bolton vardır. 6'ncı sezon 9'uncu bölümde ekrana gelen 'piçlerin savaşı'nın kazananı Jon Snow olur. Winterfell'de bir kez daha Stark bayrağı yükselir. Jon bu zaferin ardından bir zamanlar Robb Stark'a bahşedilen Kuzey'in Kralı unvanın da sahibi olur. Ancak Jon'un yolculuğunu izleyici açısından farklı kılan önemli bir detay var ki o da henüz kendisinin bile kendi kimliğini bilmemesi. Zira flashback sahneler sayesinde Jon Snow'un Ned Stark'ın değil Robert İsyanı sonrasında öldürülen Rhaegar Targaryen'ın oğlu olduğu iddiası kanıtlandı. Jon ile Ned Stark’ın arasındaki tek bağ ise Jon’un Ned Stark'ın kız kardeşi Lyanna Stark’ın oğlu olmasıydı. Ned Stark yeğenini korumak için onu kendi çocuğu gibi tanıttı ve bu gerçeği herkesten gizledi. Ataları gibi Westeros'a hükmetmek için hazırlıklarını bitiren Daenerys Targaryen ya da daha sık kullandığı adı ile Khaleesi, dizinin ilk bölümlerinde karşımıza kendine güveni olmayan ve silik bir karakter olarak çıkmıştı. Khaleesi'nin Khal Drogo ile evliliği hayatının dönüm noktası oldu. Hükümdar olmaya yönelik ilk deneyimi bu sayede tadan Khaleesi'nin Dothraki günleri ise kısa sürdü. Lhazar kentinde Daenerys Khalasar'ın tecavüze uğrayan kadınları kurtarıp kendi özel köleleri olarak korumasına aldı. Yağma sırasında yaralanan ve artık at süremeyecek hale gelen Khal Frogo'yu kurtarmak için bir Lhazar rahibesi olan Mirri Maz Duur'a güvenen Khaleesi'nin bu hamlesi ona oğlu ve kocasına mal oldu. Kocasını kurtarması için rahibeden 'kan büyüsü' isteyen Khaleesi, Dothraki'nin desteğini kaybetti ancak düğününde hediye edilen ejderha yumurtalarının çatlaması ile 'Ejderhaların annesi' unvanının sahibi oldu. Khaleesi, ölen iki ağabeyi ve kocasının anısına 3 ejderhasına Viserion,Rhaegal ve Drogon adını koydu. Henüz bebek olarak nitelendirilebilecek ejderhaları ile yolu ilk olarak Qarth’a düşen Khaleesi daha sonra rotasını ordu edinmek için Astapor'a çevirir. Khaleesi köle tücarları ile yaptığı anlaşma ile kölelerden oluşan ordusu Lekesiz’lerin yönetimini eline alır ve ejderhası Drogon’a Astapor liderlerini yakması emrini verir. Daha sonra,Daenerys bütün Astapor kölelerini ve kölelerden oluşturduğu ordusunu serbest bırakır. Köleleri özgürleştirme mücadelesine Meereen’de de devam eden Daenerys kendilerine Harpiyanın Oğulları diyen bir grubun saldırısı sonucu ejderhası ile kentten uzaklaşır ve Khal Jhago’nun Khalasar’ına yakalanır. Ancak bu esaret onun daha da güçlenmesine neden olur. Khalasar’ın liderlerini öldüren Daenerys, kocasının ölümü ile kaybettiği ordusunu geri kazanır. Sıra geldi önümüzdeki sezona damgasını vuracak Ak Yürüyenler'e... Dizide sıklıkla anlatılan efsanelere göre Ak Yürüyenler daha önce bir nesil süren kış ve karanlık olarak bilinen Uzun Gece ortasında ortaya çıktı. Geçtiğimiz bölümlerde Ak Yürüyenler'in nasıl geri döndüğü sorusunun cevabı ise Ormanın çocukları'nın insanoğluna karşı giriştiği intikam hamlesi ile verildi. Dizide ilk defa Gece Nöbetçileri'nden iki korucunun öldürülmesiyle görünen Ak Yürüyenler, geride bıraktığımız 6 sezonda Duvar'a yürüyüşe geçecek kadar güçlendi. Ned Stark'ın ikinci oğlu olan Bran'ın ilk yaşadığı felaket Cersei ve Jamie'nin sırlarını keşfetmesi üzerine yüksekten itilmesi ve hayatının geri kalanını felçli olarak geçirmesiydi. Ancak gördük ki Bran'in hikayesi aslında geçmişe dayanıyor. Geçtiğimiz bölümlerde Gece Kralı tarafından işaretlenen, Üç Gözlü Kuzgun’un ölümüne sebep olan ve Wylis’i Hodor’a dönüştüren Bran tüm bunları yaptığı zaman yolculukları ile gerçekleştirdi. En son Duvar'a doğru yolculuğa çıkan Bran'ın flashback'leri ile serinin eksik parçaları da ilerleyen bölümlerde kapanacağa benziyor.