Galatasaray'dan TFF'ye Fenerbahçe başvurusu! Mustafa Cengiz, Ali Koç'u bombaladı
Abone olGalatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, Fenerbahçe'nin 28 şampiyonluk talebinin reddedilmesi için TFF'ye başvurduklarını açıkladı. Yapılan başvuruda 11 başlığa yer verildi.
GS TV'de yayında konuşan Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz,
Sarı-Lacivertli ekibin 28 şampiyonluk talebinin reddedilmesi için
Türkiye Futbol Federasyonu'na başvurduklarını açıkladı.
'Himmet' iddialarına ise Cengiz, "Fenerbahçe neden bizden öndeyken
başvurmamış? Biz baya geriden geldik. Himmetle ve dua ile onları
geçtik. Bir de bu utanmazlığı yapıyorlar. Ayıptır. Aziz Yıldırım bu
tip Bizans oyunlarını sevmezdi. Çoluk çocuk değildi, bu işi
bilen bir adamdı" dedi.
Mustafa Cengiz'in açıklamaları şöyle:
"Bu konuyu gündeme getirmemize itici güç, beIN SPORTS'ta beUNITED isimli programda bir yorumcunun, yorumculuğu bırakıp yargıç gibi hüküm veren bir konuma gelmesi. Dün beIN SPORTS'un en yetkili ismi bizi ziyaret etti. Kendisini de bu konuda uyardık. Bu ülkede basın özgürlüğü ve demokratik haklar var. Bizim de eğitimimiz bu yollardan geçti. Ardından kendimizi bu şerefli başkanlık görevinde bulduk. O programda yorumcu denen zat, (Güntekin Onay) Nihat Özdemir ile bu konuyu savunup sonunda da 'İnşallah olumlu sonuçlanır' dedi. Neden hüküm veriyorsun? Senin oradaki rütben soru sormak. Hüküm vererek TFF Başkanını zora düşürüyorsun."
"İflas etmiş tüccar"
"TFF Başkanı o ortamda öyle bir laf etti ki bizi de korkuttu.
'İnceliyoruz, incelemeden sonra karar vereceğiz' dedi. O yayından
hemen sonra, daha önce ciddiye almadığımız bu iflas etmiş tüccarın
eski defterleri karıştırmasını ciddiye almadık. Müflis bir tüccar
var ortada."
"Ben Fenerbahçe camiasına asla laf etmem"
"Eski defterleri açıyorlar. Amaç gündem değiştirmek. Yenildiği
haftada gündem değiştiriyorlar. Bizim camiamızda bu yapılsa beni
ipe gererler. Biz amaca yönelik başarıyı hedefleriz. Hileyle,
hurdayla, şikeyle iş yapmayız. Ben Fenerbahçe camiasına asla laf
etmem. Yönetimlerin bilinçli gündem değiştirme çabasıdır bu. Saçma
bir şeye cevap vermenize gerek olmaz ama konu öyle bir yere geldi
ki. Yorumcu çıkmış 'İnşallah olumlu karar verirsiniz' diyor. Bu zat
taraftar olabilir ama taraftarlığını oraya yansıtamazsın. Bu
yönetimin gündem değiştirme çabasıdır. Programdan sonra çok
şaşırdık. İş ciddiye bindi diye düşündük. Yayında hüküm veriliyor.
Tarihi gerçeklerle de örtüşmüyor bu istekler. Biz hukukçularla ve
tarihçilerle bir araya geldik. O kadar çok madde çıktı ki... Haklı
ve doğru olan bir şeyi savunmak kadar zor bir şey yok.
"Gündeme bile alınmaması gerekirdi"
"Daha önce Tahkim ve TFF reddetmiş. TBMM'de de reddedilmiş. Nihat
Özdemir bilmeyebilir ama daha önce gelip reddedilmiş bir şey,
önemli ve yeni bir delil ortaya çıkmadıkça gündeme gelemez. Bunu
yanlış yapıyorsunuz. Yarın bir gün 59'dan önceki diğer kulüpler de
hak ister. Gündeme bile alınmaması gerekirdi."
Riva sözleşmesi
"Riva sözleşmesini yeniden yazdık. Eski yöneticilerimize teşekkür
ederiz ama biz yeniden yazdık bu sözleşmeyi ve daha iyi hale
getirdik. Bir başkan adayımız çıkmış 'Onu siz değil bankalar yaptı'
dedi. Kemerburgaz'ı da biz çözdük. Mahkemelerden çıkan yürütmenin
durdurulması kararlarını durdurduk başka bir mahkemede. Kimseden
ses yok."
"Freni patlamış kamyon gibi gidiyorum"
"O kadar dertliyim, o kadar doluyum ki freni patlamış kamyon gibi
gidiyorum. Abdurrahim Albayrak ile 200'e yakın şahsi kefaret verdik
daha yeni. Ali Koç'un bana dediği bir laf vardı. Bankalar Birliği
sözleşmesi için 'Torununa kadar riske sokmuşsun kefalete imza
atarken.' Hiç sesimi çıkarmadım. Ailem bana döndü baktı. Haberleri
yoktu. Daha sonra buluşmamızda 'Yahu Ali Bey, Orada söylenir mi bu'
dedim ona."
''Sandıkta gereken cevabı alırız''
"5-6 sayfalık bir dilekçe hazırladık. Çok daha uzun olabilirdi ama
uzatmak istemedik. Kendi başarısızlıklarınızı örtmek için plan
yaparsınız. Yarın bir daha başarısız olursanız başka bir planı
ortaya çıkarırsınız. O yüzden dilekçemize her şeyi yazmadık. Ne
TFF'den kişisel veya özel baskı olmadı. Oldu, tanığım diyen çıksın
konuşsun. Bana Cumhurbaşkanlığından en ufak bir telkin yoktur.
Tersine kulübümüze yapılan iyilikler vardır. Ben buna teşekkür
etmek zorundayım. İsteyen istediği gibi anlasın. Biz hiçbir şeyin
yandaşı değiliz. Biz bu camiayı oluşturanların temsilcisiyiz.
Kimseye karşı kişisel veya kurumsal tepkimiz yok.
Cumhurbaşkanlığından, Gençlik ve Spor Bakanlığından bize bir telkin
yoktur. Galatasaray Kulübü, kendi hayrına olan davranışın
içindedir. Yarın sandık var. Sandıkta gereken cevabı alırız. Bundan
da gocunmam, özür diler giderim."
'Himmet' isyanı: Aziz Yıldırım Bizans oyunlarını
sevmezdi
"Söz konusu sezonlarda Trabzonspor var mı? Yok. Bir sezonda Göztepe
ya da Altınordu katılması gerekirken vali sinirlenip iki tane
farklı takım yolluyor. Bir yılda iki farklı şampiyonluk var. 62 yıl
olmuş. Bir ömür. Fenerbahçe neden bizden öndeyken başvurmamış? Biz
baya geriden geldik. Himmetle ve dua ile onları geçtik. Bir de bu
utanmazlığı yapıyorlar. Ayıptır. Aziz Yıldırım bu tip Bizans
oyunlarını sevmezdi. Çoluk çocuk değildi, bu işi bilen bir
adamdı."
"63 sene sonra bunu istersen..."
"Galatasaray'ın içinden çıkan Güneş Spor'un da şampiyonluğu var.
Onu da bize mi yazdırsak? (gülerek) Rakibimiz yanına birilerini
çekmeye çalışıyor her zaman. Eskişehir, Bursa, Adana, Mersin,
Diyarbakır, Samsun... bunlar büyük futbol şehirleri. Neden bu
şehirler yok? Hani millilik? Sonra da 'Ben yaptım oldu'. Olmaz. 63
sene sonra bunu istersen 'Kendi başarısızlığını örtmek için
yapıyor' derler. Düzenlenen turnuvalar hep bölgesel. İzmir'den
iki takım. Gerisi İstanbul ve Ankara. O günkü şartlar turnuva
düzenlemeyi imkansız hale getirebilir ama bugün nasıl bunu esas
alabilirsin?"
Galatasaray'ın TFF'ye verdiği dilekçede yer alan başlıklar:
1- Daha önce verilmiş Tahkim Kurulu'nun kararı kesindir. Başvuru, incelenmeksizin reddedilmelidir.
2- Başvuru konusu şampiyonluklar "Lig müsabakaları statüsü" kapsamı dışındadır.
3- Talep edilen şampiyonluklara konu dönemlerde gerçekleşen organizasyonlar düzenli ve sürekli değildir.
4- "Türkiye futbol birinciliği" lig usulüne değil, eleme usulüne tabidir.
5- Türkiye futbol birinciliği, sürekli ve düzenli bir organizasyon değildir.
6- Düzenli bir şekilde gerçekleşmeyen "Türkiye Futbol Birinciliği"'nin tescili haksız rerabet doğuracaktır.
7- Milli küme kesinlikle ulusal bir organizasyon değildir.
8- Milli Küme süreklilik arz eden bir lig değildir.
9- "Milli Küme" ana turnuva niteliği kazanamamıştır.
10 - 1937 yılında, turnuvaya katılmaya hak kazanan İzmir takımlarının, bu hakları ellerinden alınmıştır.
11- Bir sezonda iki ayrı şampiyon olmaz.