Galatasaray'da bunu da gördük
Abone olGalatasaray'da seçimin yapılıp yapılmayacağı arapsaçına döndü. Hukukçular ikiye bölündü.
Adnan Polat ve yöneticileri, idari
anlamda ibra edilmemenin bundan sonraki iş yaşantılarına sekte
vuracağını düşünerek, iade-i itibar davası açtılar.
Galatasaay tam anlamıyla kaos
yaşıyor. Sarı kırmızılı camia tarihinde görülmemiş bir kavgaya
şahit oluyor. Galatasaray'da seçim kördüğüme dönüştü. Hukukçular
ikiye bölündü.
Mali kongrede idari açıdan ibra edilmeyen ve sonrasında dava açmayacağını söyleyen Adnan Polat, yasal sürenin son günü fikrini değiştirdi.
Sarı kırmızılı ekibin patron Beyoğlu 3.
Asliye Hukuk Mahkemesi'ne kişisel olarak başvurup kendi kulübünü
mahkemeye verdi. 2011/176 no'lu dosya numaralı dava dilekçesine
göre Polat ve 10 yönetici, idari açıdan ibra edilmemenin 'yok
hükmünde' tespitini istedi.
HAPİS TEHLİKESİ VAR MI?
5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun "Yargılama Usulü"
başlıklı 18. maddesinin 3005 sayılı Meşhud Suçların Muhakeme Usulü
Kanunu'na atıfta bulunan ikinci fıkrası, 23 Ocak 2008 tarihli 5728
sayılı yasayla mülga (iptal edilmiş, geçersiz) durumda. Dolayısıyla
bazı hukukçular da Polat için hapis ihtimalinin söz konusu
olmadığını savunuyor.
YARSUVAT, POLAT'A KARŞI!
NtvSpor Radyo'ya konuşan Galatasaray Üniversitesi Eski Rektörü, Ceza Hukuku Profesörü Duygun Yarsuvat, başkan Adnan Polat'ın kendisine hukuk maskesini takarak daha uzun süreler başkanlık yapmak istediğini öne sürerek, "Başkan'ın 'Hapis yatacağız' diye mazlumları oynamasına hiç gerek yoktur. Başkan, zaten mahkemeye müracat edenleri kendisi seçmiştir. 3 Mayıs'ta ne karar verilirse verilsin, 14 Mayıs'ta seçimin yapılması zorunludur. Çünkü bu, ibra edilmemeden dolayı yapılacak genel kurul değildir" dedi. Kayyum meselesine de değinen Yarsuvat, "Kayyum fena bir şey değil. Kulübü yönetmeye değil, genel kurulu bir ay içerisinde toplayıp seçim yapmak için gelir" ifadesini kullandı.
Galatasaray'da 7-14 Mayıs'taki Olağanüstü Seçimli Genel Kurul'un yapılıp yapılmayacağı Beyoğlu 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 3 Mayıs'taki ara duruşmada vereceği karara endeksli. Camia, Mayıs'ın kritik ilk haftasını beklerken Galatasaray Başkanı Adnan Polat'ın mahkemenin idari tedbir kararına rağmen seçim yapılırsa hapis yatabileceği yönündeki sözleri tartışma konusu yarattı.
POLAT NE DEMİŞTİ?
Galatasaray'da 7-14 Mayıs'taki Olağanüstü
Seçimli Genel Kurul'un yapılıp yapılmayacağı Beyoğlu 2.Asliye Hukuk
Mahkemesi'nin 3 Mayıs'taki ara duruşmada vereceği karara endeksli.
Camia, Mayıs'ın kritik ilk haftasını beklerken Galatasaray Başkanı
Adnan Polat'ın mahkemenin idari tedbir kararına rağmen seçim
yapılırsa hapis yatabileceği yönündeki sözleri tartışma konusu
yarattı. Mevcut durumun Galatasaray'a zarar verdiğini savunan
başkan Adnan Polat, "Yeni sezon için çalışmaların yapılması
gereken bir dönemdeyiz. Ama benim veya yönetimimizin şu anda böyle
bir çalışma içerisine girmesi ne kadar doğru; takdir kamuoyunun...
Seçim kararını 6 Nisan'da açıkladık ama mahkeme kararı yüzünden
haftalardır elimiz kolumuz bağlı. Herkes 3 Mayıs'ta çıkacak karara
saygı gösterecek. Yürütmeyi durdurma ve seçimin yapılmaması
yönündeki karara uymamanın ağır cezalık mahkeme süreci
gerektirdiğini hukukçular söylüyor" açıklamasını
yaptı.
DİLEKÇEDE NELER YAZIYOR? . KİMLER DAVA AÇTI? DİVAN BAŞKANI NE DİYOR? AYINTILAR SONRAKİ SAYFADA
Galatarasay’ın 27 Mart 2011 tarihinde yapılan olağan Mali Genel
Kurul toplantısında, biri dernek başkanı ve diğer 10’u yönetim
kurulu üyesi olan müvekkiller hakkında verilen idari açıdan ibra
etmeme kararı ile mahkemeden öncelikle ibra etmeme kararının batıl,
yok hükmünde olmakla hükümsüzlüğünün tespiti istendi. Bunun mümkün
olmaması durumunda ise kararın iptali ve mevcut durumun yarattığı
olumsuzlukların ve sonuçlarının sonradan telafisi mümkün olmayan
zararlara neden olabileceği nedeniyle de, kararın yürütmesinin
durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep
edildi.
SAYIM USULE UYGUN YAPILMADI
Genel Kurulda mali ve idari yönden yönetim kurulu faaliyetlerinin
dernek tüzüğünün 24/9 ve 26/5’inci maddelerinde öngörüldüğü
şekilde, yönetim kurulu faaliyetlerinin mali ve yönetsel olarak
ayrı ayrı görüşülmesi gerektiği halde bunun gerçekleşmediğini
savunan avukatlar, oylama sonucunda Polat ve yöneticiler hakkında
usulüne uygun bir sayım dahi yapılmadan kaos ortamı içinde idari
açıdan ibra etmeme kararı alındığını ileri sürdü ve tüzüğe aykırı
alınan kararın iptali istedi.
DİVAN BAŞKANI 'DENEME' DEDİ
Kararın iptaline gerekçe olarak sunulan bir başka gerekçe ise mali
yönden aklanmaya ilişkin karar sonrasında, idari yönden aklamamaya
ilişkin olarak esasen genel kurulda alınan bir karar olmadığı,
alınan kararın Divan Başkanı’nın tabiriyle ‘Deneme’ oylaması olduğu
belirtildi. Kararın hukuka uygun olmadığı, iradelerin serbestliğini
engelleyen bir ortam yaratılarak kaos ve gerginliğin had safhada
olduğu bir sırada oluşturulduğu, usulüne uygun oylama yapılmadan
alındığı ileri sürüldü.
İBRA ETMEME KARARI BATIL
Dilekçenin sonuç bölümünde ise ibra edilmemenin Polat ve diğer
yöneticiler açısından tüzük gereği ilk seçimlerde seçilme yasağını
da getiren bir neticesi olduğu ifade edildi ve öncelikle ibra
etmeme kararının yürütmesinin durdurulmasına, batıl yok hükmünde
olmakla hükümsüzlüğün tesbitine ve bunun mümkün olmadığında ise
genel kurul kararına münhasır iptaline karar verilmesi talep
edildi.
PSİKOLOJİK BASKI YAPILDI
Kongre ile ilgili olarak Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca
soruşturma açıldığına dikkat çekilen dilekçede, Divan’ın görevi
kötüye kullanarak idari oylamanın müzakeresini yapmaksızın ve genel
kurulda bilinçli olarak ortamın gerginleştirilmesi ile usule aykırı
bir şekilde karar alınmasına neden olduğu iddia edildi, “Divan,
toplantıdaki oylamalarda sükuneti sağlamamış, üyelerin özgürce oy
kullanmalarını etkileyecek psikolojik baskı yaratılarak ortamın
gerilmesine engel olamamıştır” denildi.
YÖNETİCİLER VE KULÜP YARARINA
Avukat Erdal Özyıldırım, dilekçesinde Genel Kurul’da alınan idari
olarak oyçokluğu ile ibra edilmemesine ilişkin kararın hukuka
aykırı olduğunu belirterek, açtıkları iptal kararının hem Polat ve
yönetim kurulu üyelerinin yararına hem de Galatasaray’a üye
kaydedilmiş bulunanların sportif gelişmelerini sağlamak, spor
eğitim ve ahlakını geliştirmek ve üyeleri arasında sevgi ve
dayanışmayı artırmak amacına da halel gelmemesi açısından zaruret
olduğunu ifade etti. Genel kurulda alınan ibra etmeme kararının
Polat ve diğer 10 yönetici hakkında itibarsızlık kaynağı olacağına
dikkat çekilen dava dilekçesinde, kişilik haklarına tecavüz ve kara
leke gibi nitelendirilebilecek bir olgu olacağı vurgulandı. Kararın
kulüp açısında da arzulanan birlik, beraberlik ve hareket etmek
isteklerinin de gelişmesi ve gerçekleşmesinin engelleneceği
belirtildi.
G.SARAY’I MAHKEMEYE VEREN 11 YÖNETİCİ
ADNAN POLAT
IŞIN ÇELEBİ
MEHMET YİĞİT
ŞARDAN
ALİ HAŞHAŞ
M. TANER AŞKIN
MURAT YALÇINDAĞ
HAKAN ÜSTÜNBERK
İBRAHİM ÇAĞLAR
M. YALÇIN ORHON
SELİM SAYILGAN
A.EMİR SARIGÜL
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI ELZEM
Beyoğlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Genel Kurul’un idari yönden
ibra edilmemesi kararının uygulanmaması ve olağanüstü seçime
gidilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verdiğini ancak bu
karara itiraz edildiğini belirten Polat’ın avukatları, itirazlarla
ilgili mahkemenin 3 Mayıs 2001’de değerlendirme yapacağını
hatırlatarak şöyle devam etti; “İhtiyati tedbir kararıyla ilgili
mahkemenin vereceği kararın sonucu müvekkillerimin hukuku ve sahip
olduğu hakları etkilenebilir. Ayrıca idari yönden ibra edilmemeye
muhatap olanlar bizzat müvekkillerimizdir. İbrasızlık kararının
varlığı kendilerini, kendi hukuklarını, kamuoyu nezdindeki
itibarlarını, beşeri ilişkilerini, ruh hallerini, çalışma
hayatlarını, aile ilişkilerini yakından ilgilendiren ve bunlar
üzerinde olumsuzluk yaratan bir karar olarak durmaktadır.
Yürütmesinin müvekkillerimiz açısından durdurulması bu açılardan da
elzemdir. Bu konuda birden fazla dava açılmış olması da kararın
kamu vicdanı açısından önemli olduğunu vurgulamaktadır.”
DAVAYI SON GÜN AÇTILAR
Adnan Polat daha önce ‘Ben ve yönetim kurulu arkadaşlarım dava
açmayacak.” demişti. Ama 30 günlük yasal sürenin son günü açılan
dava ile ilgili HABERTÜRK’e konuşan Avukat Erdal Özyıldırım, Polat
ve yöneticilerin neden dava açmaya karar verdiklerini şöyle
açıkladı:
“Sayın Polat ve diğer yönetim kurulu üyelerinin dava açmamasının
söz konusu olmaması gerekir. Çünkü yönetim kurulu üyeleri, genel
kuruldaki kaos ortamındaki gerginlikten rahatsız olduklarını her
ortamda belirtiyor. Bir kaos ortamı var ve bunun giderilmesi
gerektiğinin önemli olduğunu düşünüyorlar. Gerek tüzük gerek kanuni
yönden ciddi aykırılıklar, usulsüzler, deneme adı altında oylama
yapılıp kesin oylama olarak kabul edilmesi ve bu konuda bir divan
kurulu üyesinin dava açması söz konusu. Kulübün daha fazla
yıpranmaması adına böyle bir dava açılması zarureti doğdu.”
‘KANUNA MUHALEFET OLUR’
Mahkemenin olağanüstü genel kurul yapılmaması yönünden tedbir
kararı olduğunu belirten Av. Özyıldırım bu kararın bütün olağanüstü
genel kurulları kapsayıp kapsamadığı belli olmadığını belirterek
şöyle konuştu, “Eğer 3 Mayıs’ta olağanüstü genel kurul
yapılmamasına ilişkin karar aynen kalırsa ve bu karara rağmen
yönetim almış olduğu seçim kararını uygularsa, kanuna muhalefet
ettiği yönünde haklarında dava açılabilir. Bu sefer mahkeme
kararlarına uymadıkları gerekçesiyle cezai sorumlulukları söz
konusu olabilir. Bunu yönetimin değerlendirmesi gerekir. İkinci
olasılıksa, eğer olağanüstü genel kurul yapılması ile ilgili tedbir
kararı kalkarsa genel kurul toplantısına ilişkin kararı uygulanacak
bir karar olacak.