Galatasaray zengin ve yoksul!
Abone olGalatasaray bugün toplam rakamın bilinmediği bir borç stokuna sahip. Diğer taraftan da Türkiye'nin en zengin gayrimenkul portföyü Sarı-kırmızılı takımın elinde
10 yıldır görev yapan yönetimlerin hatalarıyla bakir ve verimli
kaynakları kötü kullanılan sarı-kırmızılı kulüp, alınacak sağlıklı
önlemlerle 2008'den itibaren, üstelik kasasından 1 kuruş bile
harcamadan, düzenli kira gelirine kavuşabilir
Galatasaray bugün toplam rakamın bilinmediği bir borç stokuna
sahip. Diğer taraftan da Türkiye'nin en zengin gayrimenkul
portföyüne.
Kulübün yapması gereken elindeki gayrimenkul portföyünü iyi
değerlendirerek uzun vadede, borçları kapatmak ve yıllık düzenli
gelire kavuşmak olmalı.
Bu yazı dizisinde tahminen 200 milyon dolar civarında borcu bulunan
Galatasaray'ın yöneticilerine yol haritası çizilecek. Tabi
değerlendirmesini bilen diğer büyük kulüpler ve Anadolu kulüpleri
de önemli ipuçları bulacak.
Galatasaray Türkiye'nin en zengin gayrimenkul portföyüne sahip olan
kurumları arasında şüphesiz ilk sırada yer alıyor.
Rasyonel proje şart
Fakat Galatasaray'ın en büyük sorunu, bakir ve zengin kaynakların
kötü kullanılmasından kaynaklanıyor.
Bu sadece mevcut yönetimin suçu değil. Neredeyse 10 yıldır görev
yapan yönetimler, bilerek veya bilmeyerek bu hatalar zincirinde pay
sahibi. Aslında bu bir suç da değil. Sadece yapılması gerekenlerin
yapılmaması. Eminim herkesin haklı gerekçeleri vardır. Eğer geçmiş
yönetimlerde görev yapanlar yanıt hakkını kullanmak isterlerse
görüşlerini bu dizide yayınlayacağız.
Bunları bir tarafa bırakacak olursak, Galatasaray mevcut
gayrimenkul portföyünü iyi değerlendirebilirse, 2008 yılından
itibaren düzenli kira gelirlerine kavuşabilir. En geç 5 yıl
içerisinde yani 2011 yılında ise yılda 100 milyon dolara ulaşan
kira geliri olabilir. Üstelik bunu kasasından 1 kuruş bile
harcamadan sadece bankalara, finans kuruluşlarına ilave olarak
inşaat şirketleriyle anlaşarak gerçekleştirebilir.
Üstelik bu sadece 3 gayrimenkulün kullanılmasıyla sağlanabilecek
fayda. Diğer gayrimenkullerle ilgili de projeler
geliştirilebilir.
Sonuç olarak eğer Riva, Seyrantepe ve Ali Sami Yen, rasyonel
projelerle hayata geçirilirse Galatasaray'ı tutabilene aşk
olsun.
2001'in Türkiye'si
Galatasaray'ın bugün düştüğü finansal ve ekonomik darboğaz
Türkiye'nin 2001 yılında yaşadığı ekonomik krize benziyor. Yüklü
borç ve bu borcun çevrilememesi durumu gösteriyor ki, kulübün bir
kurtarıcıya ihtiyacı var. Ya da yönetimin artık kurtarıcı olmasının
vakti geldi. Özetle Galatasaray'ın bugünkü yönetimi tıpkı kriz
ortamında Türkiye'ye gelen Kemal Derviş'in yaptıklarını yapmalı. Ya
da mart ayında gerçekleştirilecek kongrede seçilecek yönetim,
Derviş'in o gün Türkiye için yaptıklarını yapmalı.
ÇÖZÜM 1
Bağış kampanyası
Galatasaray'ın inşaat ve finans şirketlerinin karşısında elinin
güçlü olması için yapması gereken şey, bağış kampanyaları ile bu
borcu kapatmaya çalışmak olmalı. Camianın geleneklerinde bağış
kampanyası ya da yöneticilerin veya divan üyelerinin para harcaması
yok, diyebilirsiniz. Yerden göğe kadar haklısınız. Ama
Galatasaray'ın geleneğinde "borç batağında yüzmek" de yok. Bugün
gelinen noktada bu borcun, "camianın büyüklerinin ayağına
gidilerek" ya da taraftarlardan bağış kampanyası düzenlenerek
kapatılması, kapatılamazsa bile çevrilebilir seviyelere gelmesi
gerekiyor. Her iki kampanya birlikte yürütülebilir.
Bu yapılmazsa önümüzdeki aylarda şimdilik ipotekli olan kulübün
gayrimenkullerinin teker teker icra müdürlükleri tarafından açık
artırma ile satılacağına tanıklık edeceğiz. Bıçak kemiğe
dayanmadan, hatta kongre bile beklenmeden harekete geçilmesi
gerekiyor.
ÇÖZÜM 2
Borçlara disiplin
Kulübün borcunun ne kadar olduğu bugün net değil. Bilinmemesi çok
doğal. Çünkü 150 milyon dolarlık borç, ortalama ticari kredi faiz
oranları üzerinden günde en az 100 bin YTL artar. Eğer bu 200
milyon dolarsa günde en az 133 bin YTL'lik artış söz konusu. Onun
için kulübün borcuna ilişkin yapılacak açıklamada, "bugün
itibariyle" denilmesi gerekiyor.
Gayrimenkul piyasasında, ister kat karşılığı isterse gelir paylaşım
esaslı projeler gerçekleştirilsin, inşaata ve projeye para
harcayacak şirket borçlu bir kulüple masaya otururken, riskleri göz
önünde bulundurur. Bunun için kulübe vereceği kira gelirinde veya
kat karşılığı oranında bazı riskler nedeniyle, oranları düşük
tutmaya çalışır.
Ama borçları ödenmiş veya uzun vadeye yayılmış bir Galatasaray,
inşaat ve emlak yatırım şirketleriyle masaya oturursa, karşı
taraftan istediği tavizi koparabilir.
Galatasaray'ın birden fazla bankaya borçlu ve bu borçların faiz
oranlarının yüksek olduğunu düşünürsek yapılacak iş çok basit. Önce
yerli ve yabancı bir banka bulunması gerekiyor. Bu banka ile ilk
yıl veya ilk 2 yıl ödemesiz bir borç anlaşması yapılacak. Böylece
hem borçların faiz oranları düşürülür. Hem de vade daha uzun süreye
yayılır.
ÇÖZÜM 3
GYO kurulmalı
Galatasaray'ın emlak gelirlerine dayanacak bir gayrimenkul yatırım
ortaklığı (GYO) kurması şart. Çünkü mevcut Sportif A.Ş. gayrimenkul
yatırımlarını yapma, gerçekleştirme ve kiralama işlerinde
yetersiz.
Bunun için Galatasaray kuracağı bir GYO'nin yüzde 49 hissesini en
geç 1 yıl içerisinde halka arz edebilme şansına sahip. Ana
hissedarı Sportif A.Ş. değil de kulüp olursa, nereden bakılırsa
bakılsın, bir kereye mahsus olmak üzere en az 100 milyon dolar
gelir sağlar. Ayrıca GYO'ların ciddi vergi muafiyetleri
bulunuyor.
Neden GYO?
GYO'lar, esas faaliyet alanı emlak olduğu için, beraberinde
profesyonelleşmeyi sağlıyor. Ayrıca emlakta kısa, orta ve uzun
vadeli yatırım stratejilerinin belirlenmesine olanak tanıyor.
Profesyonelce idare edilen bir GYO, kulübün gelecekteki 100 yılında
bile ayakta kalacak olanaklar sağlar.
Tebernüş KİREÇÇİ / MİLLİYET