Galatasaray TFF'ye sert çıktı!
Abone olTFF'nin aldığı 'Olağanüstü Genel Kurul' kararının ardından Galatasaray Kulübü'nden bir basın açıklaması geldi
Galatasaray Kulübü, "Şike Soruşturması" olarak
bilinen ve sadece futbol değil tüm spor dünyasını yakından
ilgilendiren sürecin yönetilmesine ve sonuç olarak TFF'nin almış
olduğu kararlara ilişkin açıklama
yayınladı.
Kulübün resmi internet sitesinden yaptığı açıklama şöyle;
"Kamuoyunda "Şike Soruşturması" olarak bilinen ve
sadece futbol değil tüm spor dünyamızı yakından ilgilendiren
sürecin yönetilmesine ve sonuç olarak TFF'nin almış olduğu
kararlara ilişkin Galatasaray Spor Kulübü'nün duruşu ve benimsemiş
olduğu ilkeleri, bu konuda oluşabilecek herhangi bir yanlış
anlaşılmayı ve spekülasyonları önlemek amacıyla bir kez daha
kamuoyu ve camiamızla paylaşmak gereği doğmuştur.
3 Temmuzdan bu yana Türk Futboluna hakim olan kargaşa içerisinde
Türk Sporunun en önemli ve köklü camiası olarak sürekli yapıcı,
uluslararası kurallara uygunluğa, ahlaka, etik kurallar ve
prensiplere davet edici anlayışımızı, gerek kamuoyu önünde gerekse
kapalı toplantılarda ısrarla dile getirdik. Tabii bu arada hiç bir
şahıs veya camiayı kırıcı, rencide edici, suçlayıcı bir söylemde
bulunmamaya hassasiyet ve titizlik gösterdik. Kulübümüzün adı,
tasvip edemeyeceğimiz şekilde suçlamalara, söylemlere karıştırılsa
da Türk Spor tarihinin en karanlık günlerinin yaşandığı bu donemde,
sükûnetimizi korumasını bildik. Yaratılan suni gündemler,
tartışmalar, konuyu etik kurallardan, ilkesiz ve prensipsiz bir
şekilde hal ve üstünü örtme çabalarının karsısında, Türk futbolunun
değerini, potansiyelini ve geleceğini gözeten adıl ve yapıcı bir
duruşla cevap vermeye çalıştık.
Sporun etik kurallar çerçevesinde, mert ve dürüst bir rekabet
ortamında yapılmasını söylerken, kamuoyunun dikkatine sunulmaya
başlayan ve artık gizliliği olmayan ve herkesçe aşikar olan, hiç
bir şekilde Türk insanımızın kabul edemeyeceği söylem ve
yaklaşımların hakkında da yorum yapmadık. Gerek Kulüpler Birliği
toplantılarında gerekse TFF toplantılarında konunun insani boyut
taşıyan ceza kanunu kısmında, cezaların uluslararası normlara
inmesi için, hiç kimsenin acısı, üzüntüsü bizi mutlu etmez diyerek,
kulübümüzün hiç bir üyesinin problemi yokken sonuna kadar destek
verdik. Ama her seferinde ısrarla, sportif cezaların uluslararası
normda olanlarının dokunulmasına müsaade etmeyeceğimizi de açıkça
ifade ettik.
Türk futbolunun ekonomik konularını adeta tehdit olarak ortaya
koyanlara da çok net bir şekilde ahlak, prensip, ilke ve kuralların
tartışılamayacağını defalarca teyit ettik. Galatasaray, bütün bu
süreçte, hiç bir tahrike kapılmadan, kimseyi hedef almadan
kendisine, kültürüne yakışır bir duruş göstermeye özen
göstermiştir. Galatasaray'ın bir hatasında, resmi internet
sayfalarını "sonuna kadar takipçisiyiz" diye açanlara, her türlü
tahrike rağmen cevap vermemeyi yeğlemiştir. Türkiye Futbol
Federasyonunu, sürekli olarak, Türk futbolunun önünü açacak,
evrensel kuralları uygulayacak, Avrupa ve dünya futbolunda
hakettiği şekilde yer alacak kararları uygulaması için sürekli ikaz
ettik. Ancak bugün görüyoruz ki, TFF, nedeni çok iyi anlaşılan ama
dillendirilmeyen bir şekilde, yetkilerini kullanmaktan imtina
ederek, kararı, daha önceden senaryosu hazırlanmış bir şekilde,
Genel Kurula devretmektedir.
Adeta Genel Kurulu, adaleti yerine getirmesi için, dünya hukuk
tarihinde konuya taraf olanların oy kullandığı ilk jüri olacak
şekilde bir role soyundurmuştur. TFF yönetim kurulu ve başkanı, bu
kararla, genel kurulu, uluslararası normlarda ve TFF nun
talimatnamesinde açıkça tarif edilen cezaları, içinde etik, ilke ve
prensiplerin ve tabii en önemlisi, adalet duygusunu, bir kez de
olsa yok sayarak, ileride hiç bir şekilde tamiri olmayacak bir
şekilde, saygınlığının tartışılacağı bir karar ortamına
sokmaktadır. Türkiye Futbol Federasyonu özerktir. Genel Kurulunun
seçtiği başkan ve yönetim kurulunun yetkileri ve sorumlulukları
bellidir. Bu yetki ve sorumluluklar, başkasına devredilemez,
sorgulanamaz. Kuralları esnetmek ve çarpıtmak, ciddi hiç bir
kurumda olmayacağı gibi, futbol kurumunda da tartışılamaz.
Yetkisini kullanmayıp Genel Kurulu göreve çağırmanın tarifi tek
kelime ile yetersizliktir ve sebebi de kamuoyunca malumdur.
Hiç bir ceza, bir defaya mahsus olarak geri bırakılamaz, iptal
edilemez. Böyle bir durumun tarifi, kurum veya kurumlara özel
uygulamadan başka bir tarif olamaz. Yapılan hataların ceza ve
müeyyideleri bellidir. Hem Türkiye'de hem Avrupa da hem de dünyada
bellidir. İkame müeyyide ve ceza yaratmaya çalışmak, kamuoyunun
futbola bakış acısını ciddi anlamda bir kez daha sarsması bir yana,
toplumun adalet duygusunu da rencide edecektir. Bu noktadan
hareketle "geçici", "bir defalık" uygulamalar yerine sürdürülebilir
ve adil kararlar alınması zaruridir. Avrupa futbolunun yöneteni
bellidir. Kısa bir zaman önce ortada gizlilik kararı olmasına
rağmen, sert bir müeyyide uygulamaktan imtina etmeyen UEFA'nın,
korkarız ki, bu yeni yaklaşım ile Türk futboluna müeyyide uygulama
riskiyle karşı karşıya kalınabilecektir. Bunun aksini iddia
edenlerin de, bu kararlar alınırken, bağlı olduğumuz uluslararası
organizasyonlarla tam bir uyum içinde hareket edildiği konusunda,
ilerde değişebilecek sözlü açıklamalarla değil, mutlaka yazılı
teminatlarla hareket etmesi zarureti vardır.
Galatasaray Spor Kulübü ve camiası olarak, bugüne kadar, kimsenin
eleştiremeyeceği, akılcı, barışçı, Türk futbolunun bugününü değil
yarınlarını düşünen ikazlarımızın yeteri kadar net ve açık olduğunu
düşünüyoruz. Ortaya konulan stratejinin Türk futboluna vereceği
zararın sorumluluğu bugünde, yarında ve tarih önünde bugünkü
stratejileri yapanların, su andan itibaren hukuksal olarak
yapılması zorunlu, ancak yanlış olan Genel Kurulda, umarız acık
oylama ile Türk spor kamuoyunun gözleri önünde, bu doğrultuda oy
verenlerin olacaktır. Galatasaray Spor Kulübü Türk sporunun ancak
rekabetçi bir ortamda gelişebileceğini bilir ve bu ortamın
varlığını destekler. Ancak bu desteği verirken yukarıda dile
getirdiğimiz tehlikeler ve ilkeler konusunda tavizsiz duruşunu
sergilemeyi gerek camiasına gerek Türk sporuna karşı en temel
sorumluluklarından biri olarak görür."