Galatasaray taraftar kaybediyor
Abone olKentli nüfusa yönelik yapılan araştırma, Galatasaray'ın taraftar yitirdiğini gösterdi. İstanbul'daki rakamlara göre Fenerbahçe birinci.
Veri Araştırma A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sezgin Tüzün'ün
açıkladığı Kentsel Türkiye Araştırmaları'nın üçüncüsünün
bulgularına göre, Galatasaray'ın Avrupa kupalarında başarılı olduğu
dönemlerde artan taraftar sayısı son 4 yılda düşüş gösterdi.
Galatasaray, taraftarlık sıralamasında liderliğini korumasına
rağmen, 2000 yılında yüzde 31 olan taraftar oranı, 2002 yılında
yüzde 27'ye, 2004 yılında yüzde 26'ya geriledi. Fenerbahçe'yi
tutanların oranı ise yüzde 25'ten 2002 yılında yüzde 22'ye indikten
sonra 2004 yılında yüzde 23'e yükseldi. Beşiktaş'ın taraftar oranı
da yüzde 12'den 2002 yılında yüzde 11'e düştükten sonra 2 puan
artışla geçen yıl yüzde 13'e çıktı. 2004 yılında diğer takımların
taraftar oranı yüzde 6, takım tutmayanların oranı ise yüzde 32
olarak belirlendi. Araştırmayı yürüten Dr. Sezgin Tüzün, bir soru
üzerine İstanbul'da taraftarlık sıralamasında birinci takımın
Fenerbahçe çıktığını söyledi. ÜST TABAKA, GELİRDEKİ PAYINI BÜYÜTTÜ
Kentsel Türkiye'nin hane ve kişilerinin sosyo ekonomik statü
tabakalarına göre dağılımında, üst tabaka, hanelerin yüzde
10.7'sini, orta tabaka yüzde 40.7'sini, alt tabaka yüzde 48.6'sını
oluşturdu. 2002'de hanelerin yüzde 1.5'ini teşkil eden ve toplam
gelirden yüzde 4.7 pay alan en üst (A) tabaka, 2004 yılında hane ve
aldığı payı büyüterek, yüzde 2.5 hane ve yüzde 11.5 pay oranına
ulaştı. Üst (B) tabaka aldığı payı yüzde 16.6'dan yüzde 17.3'e
çıkardı. Orta, alt ve en alt tabakaların toplam gelirden aldığı
paylar ise geriledi. Araştırma, metropol hanelerinin statülerinin
diğer kent hanelerinin statülerine göre daha yukarıda ve gelir
düzeylerinin daha yüksek olduğunu ortaya koydu. HANE HARCAMALARI
KISILDI Hane harcamaları kullanılabilir gelir içinde yüzde 61,
tasarruf/bireysel harcama yüzde 39 pay alıyor. Hane harcamalarının
son 4 yıldaki seyri, kısıntıya işaret ediyor. 2000 yılında yüzde
72, 2002'de yüzde 65 olan hane harcamalarının kullanılabiler gelir
içerisindeki payı, geçen yıl yüzde 61 olarak gerçekleşti. Gelir
artışının gerisindeki harcama oranı, gelir kaybına uğrayan
hanelerin gelir kaybından çok daha fazla oranda harcama kısıntısına
gittiği, sonra gelirleri artsa da bir tedbir olarak harcamalarını
aynı oranda artırmadığı şeklinde yorumlandı. Araştırma bulguları,
ileriye dönük iyimserliği de gösterdi. ''Ekonomik durum nasıl
değişti?'' sorusuna hane olarak ''iyiye gitti'' diyenlerin oranı
yüzde 19.4, ''değişmedi'' diyenlerin oranı yüzde 44.9 ve ''kötüye
gitti'' diyenlerin oranı yüzde 35.7 olurken, gelecek 12 ay için ise
iyiye gideceğini düşünenler yüzde 26.7, değişmeyeceğini düşünenler
yüzde 49 ve kötüye gideceğini düşünenler yüzde 24.3'lük bir oran
oluşturdular. Aynı soruya ülke açısından olumlu yanıt verenlerin
oranı ise yüzde 37'e çıkıyor. Araştırma, cep telefonu
sahipliliğinin 2000 yılında yüzde 19 düzeyinden 2002 yılında yüzde
30'a ve 2004 yılında yüzde 46'ya çıktığını gösteriyor. Bir başka
deyişle 2000 yılında yaklaşık her 5 kişide 1 olan cep telefonu
sahipliği, geçen yıl ortalama her 2 kişide 1 düzeyine yükseldi.
Banka müşteriliği oranındaki artışın ana etkenlerinden birinin de
kredi kartı sahipliği olduğu bildirildi.