Galatasaray her yönüyle döküldü

Abone ol

Süper ligde şampiyonluk rekabetini son haftalara taşıyamayan Galatasaray, geride kalan sezonu da kupasız kapattı.

Teknik direktörlük görevini Michael Skibbe ile Bülent Kormaz'ın yaptığı 2008-2009 sezonunu oldukça kötü bir durumda geçiren sarı-kırmızılı takım, teknik direktör Frank Rijkaard döneminde yine beklentileri karşılamayan bir performans sergiledi.

Son iki sezonda hiçbir kupa kazanamayarak ''sıfır'' çeken Galatasaray takımı, ligde ve Türkiye Kupası'nda hayal kırıklıkları yaşadı.

Turkcell Süper Lig'de son şampiyonluğunu 2007-08 sezonunda yaşayan ve kulüp müzesine son kupasını kazandıran sarı-kırmızılı futbol takımı, Ziraat Türkiye Kupası'nda ise son şampiyonluğunu 2004-05 sezonunda ezeli rakibi Fenerbahçe'yi finalde 5-1 yenerek elde etmişti.

YABANCILAR KATKI SAĞLAYAMADI

Sezona büyük umutlarla başlayan Galatasaray'da yabancı oyuncuların takıma bir türlü beklenen katkıyı sağlayamadığı görüldü.

Özellikle sezon başında büyük umutlarla alınan isimlerden Elano Blumer'in önemli maçlarda etkisiz kaldığı görülürken, en faydalı isimlerin başında gelen Abdul Kader Keita'nın ise deplasman performansı göz doldurmadı.

Ligin ikinci yarısındaki Fenerbahçe derbisinde yediği golle bir anda eleştirilerin hedefi olan kaleci Leo Franco, ardından forma yüzü göremezken, yeni sezonda takımda olmayacağı açıklanarak bileti ilk kesilen isim oldu.

Taraftarların en fazla beklenti içinde olduğu Harry Kewell ile Milan Baros ise sezonun önemli bölümünü sakat geçirdi.

Ligin ikinci yarısında flaş transferler olarak takıma dahil edilen isimlerden Lucas Neill, takıma en fazla uyum sağlayan oyuncu olarak görünürken, Giovani Dos Santos ile Joao Alves'in sahaya yansıttıkları futbol, isimlerinin çok gerisinde kaldı.

Özel hayatıyla gündeme sık sık gelen Brezilyalı Joao Alves'in sezonun son haftasını dahi beklemeden izinsiz olarak ülkesine dönmesi, sarı-kırmızılı takımda daha önce forma giyen bir başka Brezilyalı isim Casio Lincoln'ü hatırlattı.

Öte yandan, sarı-kırmızılı formayı giydiği dönemde birçok kritik gole imza atan Shabani Nonda ise devre arasında takımdan gönderilmesine karşın, istatistiklerde hala üst sıralarda yer alarak, karar vericilerin eleştiri oklarına hedef olmalarını sağladı

BİREYSEL HATALAR YARIŞTAN KOPARDI

Galatasaray takımı oyuncularının özellikle kritik haftalarda yaptığı bireysel hatalar, sonun başlangıcı oldu.

Sarı-kırmızıl ekip, şampiyonluk yarışında iddialı bir konumdayken, Trabzonspor maçında Emre Güngör'ün son adam pozisyonunda kaptırdığı bir top ağlarla buluşarak skoru belirledi ve ardından Fenerbahçe derbisinde ise bu kez kaleci Leo Franco sahneye çıkarak bir başka acı verici yenilginin mimarı oldu.

Leo Franco, orta sahaya yakın bir noktadan Fenerbahçeli Selçuk'un yaptığı vuruşta topun ağlara gitmesini engelleyemedi ve sarı-kırmızılı takım da bu karşılaşmada sadece 3 puan yitirmeyip, psikolojik olarak büyük darbe aldı.

ERKEN BAŞLAYAN SEZON YARAMADI

Turkcel Süper Lig'de 2008-09 sezonunu 5. sırada tamamlaması nedeniyle UEFA Avrupa Ligi'ne 2. eleme turundan dahil olan Galatasaray, Türkiye'de rakiplerinin tatil yaptığı bir dönemde maç yapmaya başladı ve sezon içinde de bunun sıkıntısı yaşadı.

Geride kalan sezonun ilk resmi maçını 16 Temmuz tarihinde Kazak ekibi Tobol'a karşı yapan Galatasaray, üst üste gelen maç takvimi nedeniyle erken form tutarken, Turkcell Süper Lig'e de iyi başlamasına karşın ardından istikrarsız skorlar alarak taraftarını üzdü.

SAKATLIKLAR YİNE SORUN OLDU

Sarı-kırmızılı takımda sağlık heyetinin sık sık eleştirilmesine neden olan sakatlıklar, bu sezonda da önemli sorun yarattı.

Özellikle Harry Kewell ve Milan Baros'un sezonun önemli bir bölümünü sakat geçirmesi teknik direktör Frank Rijkaard'ı sıkıntıya sokarken, belli dönemlerde ise çok sayıda oyuncunun birden sakatlanması alınan kötü sonuçlara büyük katkı yaptı.

Bu sezonda sarı-kırmızılı yönetimin tüm çabalarına karşın, kurulmaya çalışılan geniş kadro, üst üste gelen sakatlıklar sonrası yetersiz kalmaktan kurtulamadı.

Ayrıca, Beşiktaş'ta forma giydiği dönemde, ''Cam Adam'' lakabı alan Gökhan Zan, şanssızlığını Galatasaray'da da sürdürerek, sakat oyuncular listesinde uzun süre yer aldı.

AVRUPA'DA HAYAL KIRIKLIĞI

Müzesinde UEFA Kupası ve UEFA Süper Kupa'yı bulunduran Galatasaray'ın Avrupa macerası bu sezon hüsranla bitti.

UEFA Avrupa Ligi eleme turları ile grup maçlarında aldığı sonuçlarla taraftarını ümitlendiren Galatasaray, final hedefiyle çıktığı yolda bu kez İspanyol ekibi Atletico Madrid'e takıldı.

UEFA Avrupa Ligi 2. turunda Atletico Madrid'e elenerek Avrupa kupası defterini kapatan sarı-kırmızılılar, hayal ettiği kupayı ancak finale kadar yükselen İspanyol rakibinin ellerinde görebildi.

Turkcell Süper Lig'e kritik bir dönemeçte havlu atan, Ziraat Türkiye Kupası'nda ise çeyrek finalde Antalyaspor'a elenen Galatasaray Futbol Takımı, bu sezon hiçbir kulvarda varlık gösteremedi.

Ayrıca, gelecek sezonun ikinci yarısını yapımı süren Türk Telekom Arena'da oynamayı planlayan ve taraftarının karşısına Şampiyonlar Ligi maçlarıyla çıkmak isteyen Galatasaray yönetiminin bu hayali de bir başka bahara kaldı.

GELİR KAYBI BÜYÜK

Galatasaray'da bu sezon alınan sonuçların faturası sadece sportif olarak değil, mali yönden de oldukça ağır oldu.

Turkcell Süper Lig'i ilk iki sırada tamamlayamayarak Şampiyonlar Ligi bileti alamayan Galatasaray, bu kulvarda yer alarak kasasına koyabileceği 10 milyon avronun üzerinde bir garanti geliri kaybetti.

Sarı-kırmızılı takım ayrıca, Turkcell Süper Lig'de sıralamadaki yeri nedeniyle yine ciddi bir yayın geliri kaybı yaşamaktan kurtulamadı.

Günün Önemli Haberleri