Galatasaray Fenerbahçe maç özeti
Abone olİstanbul'daki dev derbide gülen taraf Galatasaray oldu.
Haftalardır beklenen, konuşulan Galatasaray-Fenerbahçe
derbisi sarı kırmızıların galibiyetiyle sonuçlandı. Kartların
havada uçuştuğu, gerginliğin zaman zaman zirve yaptığı, futbolun
ise sınıfta kaldığı derbinin skorunu, Sneijder'in tek golü
belirledi: 1-0
Futboluyla değil ama olaylarıyla unutulmaz bir
Galatasaray-Fenerbahçe derbisi daha gerine kaldı. Bülent
Yıldırım'ın 14 kez sarı, 2 kez de kırmızı kartına başvurduğu gergin
derbide futbol ve pozisyon ise yine kısırdı... Futbol namına akılda
kalan tek şey ise maçın skorunu da belirleyip Galatasaray'ı 1-0'lık
galibiyete götüren Sneijder'in golü oldu...
Bu galibiyet sonrası Galatasaray, Fenerbahçe ile puan farkını
7'ye indirdi. Ancak Fenerbahçe'nin hala bir maçı eksik... Bu arada
sarı kırmızılılar, Beşiktaş'a kaptırdığı ikinciliği de 24 saatte
geri aldı...
Derbi maç, iki takım için farklı anlamlar taşıyordu.
Fenerbahçe için bu, puan mücadelesinden çok prestij maçıydı.
Çünkü ligde açık ara lider olan sarı lacivertliler, kaybetse de
şampiyonluk yolunda ağır bir yara almış olmayacaktı. Ancak elbette
ki ezeli rakibini, hem de deplasmanda yenmek, ufuktaki şampiyonluğu
daha keyifli hale getirecekti...
Galatasaray için ise bu, farklı anlamlar taşıyar bir
derbiydi... Öncelikle bu sezon taraftara yaşatılan hayalkırıklığı,
Fenerbahçe galibiyeti ile bir nebze olsun hafifletilebilirdi...
Tribünlerin son haftalarda yükselen öfkesi, yerini keyifli bir
haftaya bırakabilirdi... Bu sezonki icraatları ile futbolcular
kadar tepki çeken yönetim ve Mancini için de rahatlatıcı olacaktı,
derbi galibiyeti... Ama ondan da önemlisi, Şampiyonlar Ligi'ne
doğrudan katılım anlamına gelen lig ikinciliği için 3 puan altın
değerindeydi...
Kısacası Galatasaray'ın gergin, Fenerbahçe'nin ise rahat
görünmesi beklenen bir derbi vardı ortada, başlama düdüğü öncesi...
Ancak beklenen hiç de gerçekleşmedi... Parçalıların gerginliğine,
çubukluların gerginliği de eklenince ortaya tekmelerin ve kartların
havada uçuştuğu ve son yıllardaki hemen tüm Galatasaray-Fenerbahçe
derbileri gibi futbolun kısır kaldığı bir maç ortaya çıktı.
Derbinin başlangıcına dönecek olursak, Galatasaray'da
günlerdir papatya falına dönen Drogba konusu, mutlu sonla bitmişti.
Gündüz saatlerinde kadroya girmesi kesinleşen Fildişi Sahilli
yıldız, ilk 11'deydi... Bu maç, kuşku şok ki, bu sezonun genelinde
kötü oynayan ve sezon sonu gitmesi muhtemel görünen Drogba için de
tribünle barışma maçı olabilirdi... Teknik Direktör Mancini, Drogba
dışındaki 10 oyuncuyu beklendiği gibi seçmiş ve takımı sahaya
Muslera, Eboue, Semih Kaya, Hakan Balta, Telles, Yekta Kurtuluş,
Selçuk İnan, Melo, Sneijder, Burak Yılmaz, Drogba 11'iyle
sürmüştü.
Konuk Fenerbahçe'de de ilk 11 beklenen gibiydi. Ersun Yanal
takımını maça Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Bekir İrtegün, Alves,
Caner Erkin, Mehmet Topal, Meireles, Emre Belözoğlu, Kuyt, Sow,
Emenike 11'iyle başlatmıştı...
Karşılaşma deyim yerindeyse ateş gibi başladı. Her iki takım
da rakibinin üstünlüğü ele geçirmemesi için orta sahada tam
anlamıyla savaş verdi. Oyuncuların sahaya yansıyan hırsı başlarda
tatlı bir diş geçirme çabasını izlettirse de dakikalar ilerledikçe
gerilim yşükseldi... Bol kartlı bir maçın bizleri beklediği daha o
anlardan belliydi...
Maça hızlı başlayan Galatasaray, golü de hızlı buldu. Maça
daha kontrollü başladığı görülen lider Fenerbahçe, rakibinin
baskısını artırdığı dönemde savunma hatalarıyla dikkati çekerken,
böyle bir gol yedi... 9. dakikada soldan Selçuk İnan'ın yaptığı
ortada Melo, topu sol çaprazdan ceza sahasına giren Sneijder'e
indirdi. Bu futbolcunun gelişine yaptığı sert vuruşta, meşin
yuvarlak uzak köşeden ağlara gitti: 1-0
Gol, maçın tansiyonunu daha da artırdı. Puan farkına bakıp,
tek tarafın gerginliğiyle derbinin öncekilerden daha sakin
geçmesini bekleyenler yanıldıklarını hemen anlamıştı. İlk düdükten
itibaren sanki şampiyonluk maçına çıkmış iki takımın kıyasıya
mücadelesi, golden sonra daha da kızıştı... Ve hakem de kart
yağmurunu başlattı..
12. dakikada Gökhan Gönül, 20. dakikada Eboue, 24. dakikada
Melo, 29. dakikada Telles, 31. dakikada Emenike, 34. dakikada
Emre... Bülent Yıldırım, 22 dakikalık dilimde tam 6 sarı kart
gösterdi. 7.'de ise kart artık kızaracaktı...
Bu arada Galatasaray, skordaki üstünlüğünü artırma yolunda
girişimlerini sürdürüyordu.
22. dakikada Fenerbahçe'nin kullandığı korner atışı sonrasında
hızlı çıkan Galatasaray'da Drogba, uzun pasıyla savunmanın arkasına
kaçan Sneijder'i topla buluşturdu. Sol çaprazdan ceza sahasına
giren Hollandalı futbolcu, dar açıdan şutunu çekerken meşin
yuvarlak araya giren Gökhan Gönül'e çarparak kornere gitti. Aynı
dakikada Telles'in ceza sahası dışından çektiği sert şutta, kaleci
Volkan Demirel yerden seken topu son anda çeldi.
32. dakikada Selçuk İnan'ın soldan kullandığı serbest atışta,
ceza sahası çizgisi üzerinde topu önüne indiren Drogba'nın şık
vuruşunda, meşin yuvarlak yan kale direğinden oyun alanına
döndü.
Ve 40. dakikada... Gerginlik ilk kırmızı meyvesini verdi...
Galatasaray savunmadan Felipe Melo ile çıkmak isterken, Emre
Belözoğlu'nun sert müdahalesi sonrası hakem Bülent Yıldırım ikinci
sarı karttan kırmızı kartını sarı lacivertli oyuncuya gösterdi.
Emre gördüğü kırmızı kartın üzüntüsünü yaşarken, Melo da
rakiplerinin 1 kişi eksilmesinin keyfini tribünlerle ve Emre'ye
yüzünü dönerek paylaşıyordu...
Kalan sürede sonuç değişmedi ve Galatasaray, gergin bir
atmosferde oynanan karşılaşmanın ilk yarısını 1-0 önde
bitirdi.
İkinci yarı başlarken herkesin aklında bu gerginliği ve kart
yağmurunun sürüp sürmeyeceğiydi... Ve "sürmez" diyenler haklı
çıktı...
İlk yarıda sinir savaşı yaşayan oyuncular belli ki devre
arasında teknik direktörleri tarafından uyarılmıştı. Çünkü 1-0'lık
skorda, bu şekilde geçen bir maçın ne olacağı belirsizdi ve iki
teknik adam da maçın kontrolden çıkmasının kumar olacağının
farkındaydı şüphesiz...
Daha sakin şekilde başlayan ikinci yarıda Galatasaray daha
güvenli futbol anlayışla tempoyu düşürdü. Bunda belki
Fenerbahçe'nin 46. dakikada yakaladığı pozisyonun da etkisi oldu.
Hakan Balta arkadaşı Semih Kaya'ya pasını vermek isterken araya
Emenike girdi ve hızla önündeki boş alanı katederek ceza yayına
kadar ilerledi. Emenike, topu sağ ayağına çektikten sonra vuruşunu
yaptı ama şutunda top rakip savunmada kaldı.
Galatasaray dikkatliydi. Sarı kırmızılıların orta sahada eline
geçirmiş olduğu üstünlük, ikinci yarıda da sürüyordu...
61. dakikada sağ kanatta topla buluşan Eboue, önündeki boş
alanı hızla geçip Selçuk İnan'ı gördü. Topla buluşan Selçuk topu
sağ ayağına çektikten sonra uzak kale direğine doğru vuruşunu
yaptı. Şutunda top üstten auta çıktı.
72. dakikada sırtı dönük pozisyonda topla buluşan Burak
Yılmaz, kaleye yüzünü döner dönmez vuruşunu yaptı ama kaleci Volkan
Demirel gole izin vermedi.
İlk yarı gibi futbol ve pozisyon kıtlığında geçen, gerginlik
de düşünce kart yağmuru azalan ikinci yarıda hakem Yıldırım, sadece
(!) 4 sarı kart çıkardı. Ancak 87. dakikada kızarma sırası
Melo'daydı. Emre'nin oyundan atılmasını sağlayan sarı kırmızılı
oyuncu, bu kez hakeme yaptığı yoğun itirazlar sonrasında ikinci
sarı karttan kırmızı kart gördü.
Kalan dakikalarda Fenerbahçe beraberlik için bastırsa da
amacına ulaşamadı ve Galatasaray bu gergin derbiyi 1-0 kazanıp 3
puanı hanesine yazdırmayı bildi.