Galata'da insanlık ölmüş dedirten olay!

Balıkçı Cevdet Özkan (53), her sabah "rastgele" diyerek gittiği Galata Köprüsü'nde geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybetti.

Özkan'ın cesedi olay yerinde beklerken, köprü üzerindeki balıkçıların hiçbir şey olmamış gibi balık tutmaya devam etmesi dikkat çekti.

Edinilen bilgilere göre, olay, bugün öğle saatlerinde Galata Köprüsü'nde meydana geldi. Yıllardır Galata köprüsünde balık tuttuğu öğrenilen Cevdet Özkan, bu sabah da balık takımlarını alarak evden çıktı. Öğle saatlerine doğru Galata köprüsüne gelen Özkan, balık tutmaya başladı. Henüz kovasına bir balık atabilmişken kalp krizi geçiren Özkan, yere yığıldı.
Özkan’a ilk olarak balıkçı arkadaşları müdahale etti. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Özkan'ın hayatını kaybetmiş olduğunu belirledi. Galata Köprüsü'ne gelen polis de cesedin incelenmesi için savcıya haber verdi.

Galata köprüsünde yaşanan ibretlik görüntü de bundan sonra başladı. Özkan'ın ceset torbasına konmuş cansız bedeni uzun süre bekleyince, köprü üzerinde balık tutanlar da normal hayatlarına döndü. Özkan’ın balıkçı arkadaşları balıklarını tutmaya, turistler de cesedi fotoğraflamaya başladı. Özkan’dan geriye ise tuttuğu bir balık ve oltası kaldı.

Özkan'ın balıkçı arkadaşı Hakan Erdemir, "Ben çok eskiden beri 20 yıldır tanırım. Kalp krizi geçirmiş. Ben yeni gelmiştim. Kendisini yatarken gördüm. Hepimizin başı sağ olsun" dedi.
Olaya şahit olan bir başka balıkçı ise "Balık tutuyorduk. Orada oturuyordu aniden düştü. 'Ne oldu Cevdet' dedim. Ambulansı aradım" diye konuştu.

KADINLARA ŞOK ÇAĞRI...

HABERİN DETAYI DİĞER SAYFADA

[PAGE]

KADINLARA ŞOK ÇAĞRI

Konya merkezli Şefkat-Der Genel Başkanı Hayrettin Bulan, kadın cinayetleri ve kadına karşı şiddeti protesto etmek için, kadınları 1 Mayıs'tan itibaren 41 gün boyunca cinsel ilişkiye girmeme, ev işi ve ütü yapmama grevine davet etti.

Kadın cinayetleri ve şiddetlerini önlemek için, derneğe bağlı kadın sığınma evinde barınan şiddet mağduru kadınlarla çok sayıda eylem yapan, son olarak da 'Erkek genelevi' kurulmasını öneren Hayrettin Bulan, bu kez de kadınları 'Cinsel ilişkiye girmemeye' davet etti. Greve çağrı ile ilgili ilk etkinliklerini 22 Nisan Pazartesi günü İstanbul Taksim Meydanı'nda yapacaklarını anlatan Bulan, kadın cinayetlerinin göz göre göre geldiğini, katillere tahrik, iyi hal indirimi uygulanması ile cinayetlerin adeta teşvik edildiğini savundu.

Bulan, "Kadınlara şiddet uygulayanların tutuksuz yargılanmasını, tecavüzü protesto etmek, kadın cinayetleri, kadına şiddet, taciz, tecavüz olaylarını sonlandırmak için yürütme, yasama, yargı organlarının görevlerini tam olarak yapmaya teşvik etmek ve erkek egemen zihniyetteki çarpıklıkların adaletsizliklerin düzelmesi, kadın erkek eşitliğinin her alanda sağlanması amacıyla Şefkat-Der olarak, 1 Mayıs 2013 itibariyle Türkiye ve tüm Dünyada eş zamanlı olarak 41 gün süreli cinsel ilişkiye girmeme ev işi yemek ütü yapmama grevi çağrısında bulunuyoruz" dedi.

Bulan, grev çağrısı içinde dünyanın her yerindeki sivil toplum örgütleriyle temasa geçerek eş zamanlı grev yapmayı planladıklarını kaydetti.

'Cinsel ilişki grevine' hayat kadınlarının da katılmasını isteyen Bulan, ''Bu grevde çeşitli risklerin olacağının da bilincindeyiz. Mesela cinsel greve dayanamayan erkekler tecavüzlere yeltenebilecek, hatta bazıları tecavüz edeceklerdir. Gerçekleşebilecek tecavüzleri de bu grev kararına bağlamamak gerek" dedi.

ÜLKÜCÜ CİNAYET SANIĞI YAKALANDI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

TAM 36 YIL SONRA YAKALANDI

ADANA'da 12 Eylül 1980 askeri darbesi öncesi öldürme olaylarına karıştığı suçlamasıyla 36 yıl hapis cezasına çarptırılan 60 yaşındaki Osman Engin, yakalandı.

Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı İnfaz Büro Amirliği ekipleri, Ankara 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce 'cinayet' suçundan 36 yıl hapis cezasına çarptırılıp, cezası Yargıtay tarafından onanınca hakkında yakalama kararı çıkarılan Osman Engin'i merkez Seyhan İlçesi'ne bağlı Fatih Mahallesi'nde yakaladı.

Cinayet sanığı Osman Engin'in darbe öncesinde Haluk Kırcı ile birlikte hareket eden Adana Ülkücü Gençlik Derneği kurucu üyeleri arasında bulunduğu ve Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul'un öldürülmesi olayına da karıştığı iddiasıyla 1990'lı yıllarda yargılanıp idam cezasına çarptırıldığı, sonra da itirazlar sonucunda cezasının 36 yıla düşürüldüğü bildirildi. Sanık Engin'in bu cezasının da 2010 yılında Yargıtay tarafından onandığı öğrenildi.

Kendini yakalayan polislerden "Bu yaştan sonra ben artık cezaevinden çıkamam hakkınızı helal edin" dediği öğrenilen sanık Engin, adliyeye sevki sırasında gazetecilerin "Hangi suçtan yakalandın?" sorusuna "Eski davalardan dolayı" dedi. "Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul'un öldürülmesi olayına mı karıştın?" sorusuna ise "Hayır ben onu öldürmedim, o olayla ilgim yok. Eski davalar, onlar da bana kalsın" derken "Pişman mısın?" sorusuna ise şu cevabı verdi:

"Pişman değilim, vatan ve millet için yaptım. O zaman ona inanıyordum. Ama şimdi olsa yine aynı şeyi yaparım. Ben vatan ve millet için yaptım."

Sanık Osman Engin işlemlerin ardından önce Adana Adliyesi'ne, sonra da cezaevine götürüldü.