Futbolda şiddetin önüne nasıl geçilecek ?
Abone olGençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, "Tek başına polisiye tedbirlerle saha olaylarını sona erdirmek mümkün değil" dedi. <br/>Bakanlıkta düze...
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, "Tek başına polisiye
tedbirlerle saha olaylarını sona erdirmek mümkün değil" dedi.
Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında İzmir’e yapılacak iki
stadın detaylarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin soruları
cevaplayan Kılıç, Ankara’ya yapılacak stadyum konusunda, "Ankara
stadyumuyla ilgili TOKİ ihale tarihini henüz almadı. Proje çizildi,
görselini de paylaştık. Stadyumun yapılacağı sahayla ilgili henüz
tahsis işlemleri bitmedi. Tahsis işlemleri biter bitmez ihaleye
çıkabilecek durumdayız" dedi. Ankara Stadyumu Başkentin ihtiyacına
tek başına cevap verecek şekilde dizayn edildiğini belirten Kılıç,
"Yeni Ankara stadını arsa tahsisi biter bitmez, ek kısa sürede
ihaleye çıkacağız. Ankara stadında inşaata bu yıl başlanacağı
konusunda şu an biz de bir tereddüt yok" şeklinde konuştu.
Stadyumların çatı renklerine kadar eleştirilerin yapıldığını
anlatan Kılıç, Ankara Stadyum’unun projesinin Ankara’ya çok
bütünleşik bir proje olduğunu söyledi. Kılıç, "Stadyumun özellikle
dış çizgilerinde Ankara’nın simge yapıları olan TBMM’den,
Anıtkabir’den, Anıtkabir’in özellikle ek yapılarından esintiler
var. Başkent’in bilinen cumhuriyet mimarisini Ankara Stadyumu’na
yansıtmak istedik. Modern çizgilerle, cam ya da çelik konstrüksiyon
ağırlıklı değil bilakis görsel keyif anlamında Ankara taşı ağırlık
bir stadyumu Ankara’ya inşallah kazandıracağız. Stat, sehirle
kolayca bütünleşen bir seyir zevki ortaya koymuş olacak" dedi.
Hacettepe kavşağındaki 500 dönümlük arazi içinde yapılacak Ankara
Stadyumu’nun proje fotoğraflarını gösteren Kılıç, "Ankara
Stadyumu’yla ilgili bir rakam revizyonuna gittik. 41.923 kişilik
olacak. Malum Cumhuriyetimizin kuruluş 1923. 100. yıl hedefleriyle
geleceği kurgulayan bir hükümeti temsil ediliyoruz" dedi.
"TÜRKİYE’NİN İLK KAPALI ATLETİZM SALONONU ANKARA’DA YAPACAĞIZ"
Bir gazetecinin "19 Mayıs Spor Kompleksi içerisinde diğer spor
alanları kalkacak mı?" sorusuna ise Kılıç, "Yeni stadyumun
imalatını yaptıktan sonra 19 Mayıs Spor Kompleksi’ni karara
bağlarız" dedi. Ankara’da 2013 yılı yatırımlarında içerisinde yer
alan projeleri anlatan Kılıç, "Türkiye’nin bilinen ilk atletizm
salonunu İstanbul’da yaptık. Türkiye’nin ilk kapalı atletizm
salonunu da Ankara’da bu yıl yapımına başlayarak, Başkent’e
kazandırmayı hedefliyoruz. Ancak normal bir atletizm stadyumunda
yapılan her türlü aktivite burada yapılabilecek ama tümden kapalı
olacak. Böyle yılın 12 ayı, 365 gün ve 24 saat esasına göre çalışma
imkanı olacak. Eryaman’daki alan bu bahsettiğim tesisi
taşıyabilecek boş arsa imkanını bize vermiyor, sınırlı bir alan. 19
Mayıs Spor Kompleksi içerisinde mevcut yer alan bütün yapılan
Ankara’ya yeniden kazandırıyoruz. Sıfır kilometre olimpik ölçülerde
ve modern mimari, teknolojinin gereği olan standartlarda. Bunları
kazandırdıktan sonra ancak 19 Mayıs Spor Kompleksi’ne ilişkin bir
perspektif çizebiliriz" açıklamasında bulundu. Bakan Kılıç, Cebeci
İnönü Stadı’nın yıkımına da yakın bir zamanda başlanacağını
açıkladı.
"DÜN 6 BİN POLİS GÖREV YAPMADI"
"Dün Ankara’da oynanan Ziraat Türkiye Kupası final maçında 6 bin
polis görev yapmasına rağmen olayların önüne geçemedi. Polisin
statlara girmesi olayların engellenmesinde bir rol alır mı. Dün
sahadaki polis görüntüleri sizin gözünüze hoş geldi mi?" soru
üzerine ise Kılıç, "Dün 6 bin polis görev yapmadı. Dün Ankara’nın
tamamında görevde olan polis sayısı 6 bindi. Maç sırasında fiilen,
trafikte olanlar da olmak üzere. Bu Ankara İl Emniyet Müdürü’yle
görüşülmüş bir rakamdır. Ama buna rağmen içeride yüzlerce polis
vardı. Tribünlerde yaşanan gerilim anlarında polisin koşturarak,
olay yerine intikali arzu edilen bir görüntü değil. Fakat bunu
diğer yönüyle düşünün içeride polis yoktu ve aynı gerilim yaşandı.
Özel güvenlik gereken tedbiri alabilecek miydi. Gerekli sayıda özel
güvenlik görevlisinin orada bulunduğunu düşünün. Özel güvenlik
görevlileri de aynı noktaya koşturarak yürümüş olsalardı benzer
görüntü ortaya çıkmış olmayacak mıydı. Bu bir yönü eğitim olan bir
sorundur. Bu bir yönü kulüp başkanları ve yönetimlerinin
beyanatlarına daha özenli ve dikkatli olmaları gereken bir
sorundur. Bu bir yönüyle medyanın yazı ve yorumlarına dikkat etmesi
gereken bir sorundur. Bir başka yönüyle de büyük kulüpler
arasındaki ezeli rekabetin husumete dönüştürülmemesi yönünde
tedbirler içeren bir sorundur. Ben hep söyledim; tek başına
polisiye tedbirlerle saha olaylarını sona erdirmek mümkün değil.
Tek başına yargının alacağı önlemlerle de saha olaylarını sona
erdirmek mümkün değil. Polisin ve yargının yanında kulüplerin,
yöneticilerin, oyuncuların, kaptanların, yazılı ve görsel medyanın
da özenli ve dikkatli bir şekilde hareket etme zorunluluğu var.
’Herkes bildiğini yapsın, polis polisiye önlemlerle olayları
noktalasın’ böyle bir şey olmaz. ’Herkes bildiğiniz yapsın
hakimler, savcılar olayı noktalasın, yargılasın, işi bitirsin’
böyle bir şey olmaz. Herkesin tedbir alması lazım" cevabını
verdi.
"DÜN ANKARA 19 MAYIS STADYUMU’NDA İKİ ŞEY EKSİKTİ"
Dün Ankara 19 Mayıs Stadı’nda kanunda olan ama stadyumda olmayan
iki konu olduğunu vurgulayan Kılıç, bunların da elektronik bilet ve
kameralı güvenlik sistemi olduğunu dile getirdi. Kılıç, "O
stadyumdaki hangi numaralı koltukta kimin oturduğu bilet satılırken
biliniyor olacak. Kameralı güvenlik sistemi stadyumun içini de
dışını da 360 derecelik açıyla tarıyor olacak. Ve hakimlerin de
savcıların da elinde hem bilet sisteminin güvenilirliğine hem
kameralı güvenlik sisteminden elde edilen görüntülere dayalı bir
delillendirme süreci olacak. Bu takdirde bu olayların çok
rahatlıkla yaşanabilmesi mümkün değil. Kaldı ki yeni konseptte
düşünülen, stadyumları polise teslim etmek değil. İçişleri
Bakanlığı tarafından koruma memurluğu kategorisi var. ’Bu memurları
hem karakolları hem polis merkezlerini hem kamu binalarını hem de
bunlara paralel olarak entegre biçimde stadyumları, üniversiteleri
ve öğrenci yurtlarını da görev alanına dahil etsinler’ yönünde bir
fikir var. Ben bu fikrin gerçekçi bir fikir olduğu kanaatindeyim.
Stadyumlardaki güvenlik zafiyetinin tek başına özel güvenlik
görevlilerine yüklememek lazım ama özel güvenlik görevlilerinden
kaynaklanan bazı sorunlar var. Sahaya atılan yabancı cisimler var.
Herkes görevini hakkıyla yerine getirse yabancı cisimler demek ki
tribüne sokulmaması gereken maddeler. Bunlar rahat bir biçimde
tribünlere sokuluyorsa üzerinde durup düşünmemiz lazım" ifadelerini
kullandı.
"SORUMLULUK MAKAMINDA OLAN HERKESİN DİKKATLİ VE ÖZENLİ OLMASI
LAZIM"
Bir gazetecinin, "Süper Lig’e yükselme maçlarında Bucaspor ve
Manisaspor maçlarını İzmir’de oynamak istediklerini açıkladılar.
Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz. Konya’da oynanan maçtan sonra
bu maçta Bucaspor’un maçı kazanması için her şeyin yapıldığı iddia
edildi bu konuda bir değerlendirmeniz olur mu?" şeklindeki sorusu
üzerine Kılıç, "Bunlar çok sansasyonel konular ve polemik yaratmaya
yönelik konular. Bu tür konularda ben yorum ifade etmem. Türkiye
ligleriyle ilgili bir tereddüdü olan gitsin Cumhuriyet Savcılığı’na
suç duyurusunda bulunsun. Bu yöndeki soruların muhatabı da değiliz
bu yöndeki soru önergelerine cevap vermeye yetkili de değiliz"
cevabını verdi.
"Kritik maçlar öncesinde sırf politik nedenlerle açıklamalar
yapmayı saha olaylarının ayrıca bir tetikleyici nedeni olarak
görüyorum" diye konuşan Kılıç, sorumluluk makamında olan herkesin
çok dikkatli ve özenli olması gerektiğini söyledi.
"YUKARIDAKİ HAFİF BİR RÜZGAR AŞAĞIDA BÜYÜK BİR FIRTINAYA
DÖNÜŞÜYOR"
Bir gazetecinin, derbi maçlarından sonra bazı futbolcuların ceza
aldığı hatırlatarak, "Yönetici ve gazetecilere hiçbir ceza gelmedi.
Bunlara daha farklı cezaların gelmesi gündeme gelecek mi, böyle bir
çalışma var mı?" sorusuna Kılıç, "Türkiye’de spor disiplinini
sağlamak için yeni bir kanun çıkması gerektiğine inanmıyorum. 6222
sayılı yasada her şey çok açık ve net. Uygulayıcılar hakimler,
savcılar. Herhangi bir savcıya ya da hakime bir kanunu nasıl
uygulaması gerektiği yönünde bizim vazifemiz de yok, bu bizim
açımızdan yetkimizi ve alanımızı aşmak olur. Nihayetinde kanun
Türkiye genelinde uygulanan bir kanun. Başka konular ve olaylar
üzerinde daha farklı bir şekilde uygulanması gerekiyorsa bunun da
takdiri yine bağımsız yargı tarafından ortaya konulacaktır.
Herkesin kendi söylediklerine ve davranışlarına odaklanması lazım.
Yok, eğer sürekli kalkarak, ’yargı gelsin gereğini yapsın, TFF
gelsin gereğini yapsın, Tahkim Kurulu gelsin gereğini yapsın’ diye
bir beklenti içine girilirse biz bir netice alamayız. Herkes kendi
evinin önünü temizlemeli. Herkes kendi gündemini berraklaştırmalı.
Yukarıdaki hafif bir rüzgar aşağıda büyük bir fırtınaya dönüşüyor.
Ve o fırtınada savrulan insanlar birbirinin canına kast edebiliyor.
Spor her şeyden önce dostluk, centilmenlik demektir. Dilimizle
söylediğimizi kalbimizle tasdik etmemiz lazım" cevabını verdi.
Bakan Kılıç, TFF Başkanı Yıldırım Demirören’in iki kupayı vermeye
gelememesinin hatırlatılması üzerine ise yorum yapmadı.
Bakan Kılıç, dün oynanan Fenerbahçe-Trabzonspor maçında Ankara 19
Mayıs Stadı’nın protokol tribünündeki kalabalığın sorulması üzerine
de, "Dün en büyük sıkıntıyı biz yaşadık. Milletvekili
arkadaşlarımızdan kırılanlar oldu. Yüksek bürokrasiden ve yüksek
yargıdan maalesef bilet ihtiyacına cevap verilemeyen değerli
isimler oldu. Çünkü hem Trabzonspor camiası Ankara’da çok kuvvetli,
hem Fenerbahçe camiası Ankara’da çok kuvvetli" dedi.
(İHA)