Futbolda yapılan bariz hatalar bazen bir sezon boyunca bir amaç
uğruna çalışan, ter akıtan, emek veren ve takımlarına gönül veren
herkesin hakkının yenmesine sebep olabiliyor.
Tıpkı geçtiğimiz haftaki bu sezonun ilk derbisi olan Beşiktaş
Galatasaray maçının son dakikalarında yaşananlar gibi.
Maçın sonlarına doğru Galatasaraylı futbolcu Burak’ın kendini
yere bırakmasıyla kazanılan haksız penaltı gibi…
Ve aklıselim Galatasaraylılar da dâhil spor camiasının ortak
fikri olan kazanılmış haksız penaltının gol olmasıyla puanlar iki
takım arasında eşit olarak paylaşıldı.
Eğer hakem; Burak’ın pozisyonunun penaltı olmadığını önce tespit
edip, sonra yan hakeminin uyarısıyla kararını değiştirmeseydi yani
penaltı vermeseydi; Beşiktaş üç puan alırken Galatasaray puan
almayacaktı.
Evet,” ilahi adalet elbet yerini bulacaktır” diyenleriniz
vardır. Ki bende dün öyle dedim ama bu kadar bariz hataların ilahi
adalete bırakılmaması çok daha doğrudur.
Bu yüzden de sezon daha yeni başladı nasılsa bu kaybedilen
puanlar telafi edilir mantığı bana oldum olası terstir ve ters de
olacaktır.
Çünkü belki sezon sonunda tıpkı geçen seneki gibi iki takım aynı
puanla ligi bitirecekler. Peki, o zaman; aynı puan ve
averajla Galatasaray şampiyon olursa bu şampiyonluğu hak
mı?
Ya da böyle bir şampiyonluğu atıyorum Fenerbahçe
kaybetse Fenerbahçe’ye ve taraftarlarına yazık değil
mi?
Hele hele Beşiktaş sezon sonu şampiyonluğu;
Galatasaray’a bırakın averajı bir ya da iki puanla kaybederse bu
vebal kimin olacak?
Kim bu vebalin üstesinden gelecek?
Vicdanlar unutsa bile öbür dünyada bu hak sorulmayacak mı?
Elbette hakemler de insan ve hata yapabilirler.
Ama unutmamak gerekir ki bu hatalar; bazen bir takımın
şampiyonluğu ya da kümede kalıp kalmamasını etkileyeceği gibi maddi
anlamda ciddi kayıplara ya da tam tersi kazançlara neden
olabilir.
Ama artık teknolojinin çağ atladığı, neredeyse uzayda nereye
gidelim tartışmalarının başladığı bir dönemde; hakemin birkaç
saniyede ve de her zaman doğru karar vermesini beklemek; kusura
bakmayın ama saflıktan başka bir şey değildir.
Sonuçta onlar da insan ve hata yapmak insanın doğasındadır.
O yüzden Pazar günkü maçın son dakikalarında verilen penaltı ile
hakkı yendiği spor camiasının çoğunluğu tarafından belirlenmiş
Beşiktaş gibi, dünyanın her yerinde oynanan ve milyonları olumsuz
anlamda etkileyen yanlış kararlar verilmiştir, verilecektir de…
Bunun için de kitleleri böylesi etkileyen yanlış
kararların anında düzeltilmesi gerekir.
Mesela topu algılayan çizgilerle çizgi hakemine en azından bazı
kararlarda gerek kalmayabilir.
Ayrıca çizgi hakemi elbette olsun ama bence artık statlarda
maçları izleyecek ve kritik zamanlarda maçın hakeminin de karara
katılacağı bir komisyon kurulmalıdır.
Bu komisyon kritik kararların verildiği pozisyonları ekrandan
izleyerek; maça ara verilen bir iki dakikada doğru sonuca
ulaşılabilmeyi sağlayabilir.
Böylece hem hatalı kararlar düzeltilecek hem de hakemler
saniyesinde karar vermenin onlara yüklediği stresten kurtuldukları
için çok daha rahat maç yöneteceklerdir.
Ayrıca bazı maçlar sonucunda alınan kupalarla futbol tarihine
yazılan yanlışlar, yanlış müzelere götürülen kupalar böylece bir
daha olmayacaktır.
Ya da en aza indirilecektir.
Burada yanlış anlaşılmasın; geçen seneki şampiyonluk
polemiğinden bahsetmiyorum.
Hatırlayanlar hatırlayacaktır; yukarıda bahsettiğim Türkiye
Kupası final maçlarının bazılarıdır. Ki bu maçlardaki
yanlış kararlar maçların sonuçlarına etki etmiş ve kupalar
yanlış takımların müzelerine gitmiştir.
Yani aslında tarih yanlış yazılmıştır.
Sonuç olarak bana göre; maçlarda teknolojinin tüm imkânlarının
yasallaşması ile haksızlıklar giderilecek milyonların hakkı hak
edende kalacaktır.
UEFA’ya FİFA’ya ya da futbolla ilişkili her yetkiliye, her söz
sahibi olana, kısaca herkese duyurulur…