FT Türkiye'yi bu karikatürle savundu
Abone olTürkiye'nin son tavrı batıyı korkuttu. Türkiye'yi doğuya kaptırıyoruz düşüncesi aldı başını gitti.
Türkiye'nin Batı ile son dönemdeki ilişkileri, hem
İngiliz Economist dergisinin bu haftaki hem de Financial Times (FT)
gazetesinin bugünkü sayısında ele alındı.
Economist dergisinde köşe yazarı ve gazeteci David Rennie
tarafından kaleme alınan "Charlemagne" adlı köşede, ABD Savunma
Bakanı Robert Gates'in geçen hafta Londra'dayken söylediği,
"Avrupa'nın Türkiye ile bağları artırma konusundaki
isteksizliğinin Ankara'yı doğuya doğru ittiği" yönündeki
sözleri hatırlatıldı.
Dergideki bir karikatürde de AB bayrağı desenli gömlek giyen bir
adam, üzerinde bir Türk'ün bulunduğu halıyı elinden bırakıyor,
AB'yi temsil eden adamın üstünde ise kendisini işaret eden
"büyük bir ABD parmağı" bulunuyor.
Amerikalı siyasetçilerin ve akademisyenlerin AB'ye bakışının
eleştirildiği makalede, Amerikalı Demokrat siyasetçi Howard Dean'in
de Avrupalı siyasetçilerin, ülkelerinde artan yabancı düşmanlığını
hesaba katıp aşırı sağ oylar için Türkiye'ye tam üyelik
yerine ayrıcalıklı ortaklık önerdiği görüşünde olduğunu
aktardı.
Dergi, Amerikalı yetkililerin şikayetlerinin bazılarında doğruluk
payı bulunduğunu, ancak "Türkiye sorununun ırkçılığa
indirgenemeyeceğini" kaydetti.
Economist'te şöyle denildi:
"(Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas) Sarkozy ve (Almanya Başbakanı
Angela) Merkel gibi AB liderleri, Türkiye'nin uygunluğunu
sorguladığında seçmenlerine oynuyor. Destekçileri de
Türklerin kulübe girmek için fazla yabancı ya da fazla
Müslüman olduğunu düşünüyor.
Ama Türkiye sorunu ırkçılığa indirgenemez. Bir kere (ABD Savunma
Bakanı Robert) Gates, Avrupa'ya Türk diplomasisinin Doğuya
kayışıyla mücadele etme çağrısı yaparken, AB üyeliğiyle
Washington'un Orta Doğu politikalarına destek vermek aynı şeymiş
gibi gösterme riski alıyor.
Sonuçta bazı Avrupa ülkeleri, şu anki İsrail hükümetinden
gerçekten hoşlanmıyor ve İran'a yaptırımlar konusunda da ikna olmuş
değil. Batı karmaşık bir blok. Derhal üyelikten bahsetmek
de saçma. Türkiye'nin dostları bile bunun en az 10 yıl süreceğini
biliyor. Bazı alanlarda çıkmaza girildi. AB, bazı müzakere
başlıklarını dondurdu. Türkiye de bir AB ülkesi olan Kıbrıs'ı
tanımayı reddediyor."
FT'NİN KARİKATÜRÜNDE ERDOĞAN'A KÜÇÜK SANDALYE
Financial Times (FT) gazetesi de bugünkü sayısında,
"Batı, Türkiye'ye masada daha uygun bir koltuk sunmalı" başlıklı
bir makaleye yer verdi.
Gazetenin yazarlarından Philip Stephens'ın kaleme aldığı makalenin
yanı sıra yayımlanan karikatürde, bir masanın etrafında
oturan Sarkozy, Merkel ve ABD Başkanı Barack Obama, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'a oturması için daha küçük bir sandalye
gösteriyor, Başbakan Erdoğan ise parmağını "hayır"
anlamında sallıyor.
"Batının henüz Türkiye'yi kaybetmediği" yorumuyla
makalesine başlayan Stephens, "Türkiye'nin artık, yumuşak başlı,
ricacı bir ülke olmadığını, Avrupa ve ABD'deki pek çok
kişinin Türkiye'nin ebediyen böyle kalmasını umduğunu"
yazdı.
"Türkiye, canlı ekonomisi ve siyasette kendine artan
güveniyle, Batının kendisine biçtiği rolü aştı" denilen
makalede, "Türkiye'nin, isteyerek yüzünü Doğuya döndüğü, Batı
demokrasisinden kaçınıp İslamcılığa sarıldığı ve eski
Osmanlı topraklarında yeniden liderlik arayışında olduğu"
senaryosunun bu aralar revaçta olduğu kaydedildi.
Stephens, "Batının hor davrandığı Ankara, bölgesinde
ilişkilerini tamir ediyor. Kendisini bölgesinde göstermek
için ekonomik ve diplomatik fırsatlardan yararlanıyor" diye
yazdı.
ABD Savunma Bakanı Gates'in sözlerini hatırlatan Stephens, Gates'i
şöyle eleştirdi:
"ABD Savunma Bakanının Türkiye'nin Doğu ile Batı arasında
bir seçimle karşı karşıya olduğunu var sayması yanlıştı.
Ayrıca Washington'un son yıllarda Türkiye'yle ilişkileri çok daha
iyi yönettiğini ima ederken de, gerçekleri söyleme konusunda biraz
ekonomik davranıyordu. Geriye dönüp ilişkilerin kötüleşmeye
başladığı anı bulmaya çalışırsak, George Bush yönetiminin,
Irak'ın işgalinde Türkiye'yi bir sıçrama tahtası olarak kullanmak
için yaptığı amirane talepten daha iyisini bulamayız."
"Bir zamanlar Batıya üye olmanın Washington ne
isterse yapmak anlamına geldiğini" kaydeden Philip Stephens,
Türkiye'nin şimdi kendi çıkarları, fikirleri ve doğruları
bulunduğunu belirtti ve şunları kaydetti: "Birçok Amerikalı
ve bazı Avrupalılar için bu, sinir bozucu olmaktan da öte bir
durum. Hayal ettikleri Türkiye, hep kendilerine borçlu olan ve Batı
masasında verilecek herhangi bir sandalyeye minnettar bir
Türkiye'ydi. Tabii işin ironik yanı, bu yeni, kendine
güvenen Türkiye'nin daha önceki uysal haline kıyasla Batıya
verebileceği daha çok şey olması. Bu haliyle Orta Doğu ve Müslüman
dünyasında daha çok itibarı var. Batının gerçekten kaybetmemesi
gereken Türkiye işte bu."