BURSA’da, 2 yıl önce restorasyonuna başlanan 12 türbenin bulunduğu Muradiye Külliyesi’nde, 150 yıl önce yapılan onarımda her biri bir sanat şaheseri olduğu bildirilen kubbe işlemelerinin üzerinin sıvayla kapatıldığı belirlendi. Fransız bir mimar tarafından yapılan onarımda sıvayla kapandıktan sonra üzerine konulan Osmanlı ile ilgili olmayan Barok tarzı desenler restorasyon sırasında kazınarak, altındaki eserler ortaya çıkarıldı. Osmanlı’nın ilk başkentlerinden Bursa’da geçen aylarda UNESCO’nun Dünya Mirası listesine aldığı eserlerden önemli bölümünü oluşturan Muradiye Külliyesi’nde, 2 yıl önce restorasyon çalışmalarına dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ilk harcı koymasıyla başlandı. Bursa Kalesi’nin kuzey batı eteklerinde, Sultan İkinci Murad tarafından inşa ettirilen ve bulunduğu semte de adını veren cami, medrese, hamam, imaret, çeşme ve türbeden oluşan yapılar topluluğundan oluşuyor. 1425 Mayıs ayında başlanıp 1426 Kasım ayında bitirilen caminin önüne 1451 yılında vefat eden İkinci Murat’ın türbesi inşa edilmesiyle külliye oluşmaya başladı. Bu türbenin civarına daha sonra birçok şehzade ve saray mensubunun da gömülmesiyle caminin haziresi hanedan kabristanı haline geldi. Külliyede, Sultan II'nci Murat’ın eşi Fatih Sultan Mehmet’in annesi Hüma Hatun, Fatih Sultan Mehmet’in ebesi Gülbahar Hatun, Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Cem Sultan, Fatih Sultan Mehmet’in eşi Gülşah Hatun, Sultan II. Beyazıt’ın oğulları Şehzade Ahmet ve Şehzade Mahmut, Sultan II. Beyazıt’ın eşleri Gülruh Hatun, Şirin Hatun, gelini Mükrime Hatun ve Muhteşem Yüzyıl dizisiyle gündeme gelen Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzade Mustafa’nın türbeleri yer alıyor. Külliyedeki eserler günümüze ulaşıncaya kadar hem doğal, hem de insanların yaptıkları uygulamalardan zarar gördü. 1855 yılındaki Bursa depreminde zarar gören Yeşil Türbe ve Külliye için dönemin valisi Ahmet Vefik Paşa’nın önerisi üzerine Fransız Mimar Leon Parville Bursa’ya davet edildi. Parville’nin yürüttüğü restorasyon çalışmaları 1864-1867 yılları arasında yapıldı ve Parville buradaki çalışmalarını 1874 yılında 'Doğu Mimarisi' adlı kitapta topladı. Parville, depremden zarar gören bu tarihi yapıları yıkılmaktan kurtarırken, içlerinde yaptığı restorasyonla bir dönemin izlerinin silinmesine neden oldu. 15’nci yüzyıldan kalem işlerinin üzerini sıva ile kaplayan Parville, dönemin modasına uygun olarak, Osmanlı ile uzaktan yakından ilgisi olmayan Barok desenler çizdirdi. İki yıl önce restorasyon öncesi inceleme yapan uzmanlar, ipuçlarına rastladıkları kalem işlerine sıvayı kazdıkça ulaştı. Durum anıtlar kuruluna bildirildi. Anıtlar Kurulu da Barok desenlerden birer kesit bırakılmak kaydıyla kimileri altın varaklı kalem işlerinin restorasyonuna izin verdi. Uzmanlar da el emeği göz nuruyla iki yıl aralıksız süren çalışmalar sonucu muhteşem kalem işi kubbeleri ilk günkü haline getirdi. Çalışmalarda sadece tavanlar değil, dış yapı taşları arasındaki çimento kalıntılarından, Kündekari denen çivi kullanılmadan birbirlerine geçme yapılan ahşap kapılara, çatılara kadar tüm bölümler elden geçirildi. 8 türbenin onarımı tamamlanan Külliye 6 ay içinde de ziyarete açılacak. Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Parti’li Recep Altepe Bursa’nın bir çok medeniyete ev sahipliği yaptığını belirterek, "Osmanlı cihan imparatorluğunun çıktığı ilk topraklar burası Osmanlı’yı kuran şehir. Bursa’nın Topkapısı da Muradiye Külliyesi. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethedinceye kadar 6 sultanın kabri Bursa’da. Külliyedeki her bir türbe, Yeşil Türbe kadar dikkat çekici birer sanat eseri" dedi.