Fransız deprem bilimci konuştu: Eminiz bu bir ihtimal değil
Abone olMarmara bölgesinde büyük deprem olacak uyarısına bir yenisi daha eklendi. Fransız deprem bilimci Dr. Louis Geli, bölgenin 1766 yılından beri enerji biriktiğini belirterek, 'Büyük bir depremin gerçekleşeceğinden eminiz, bu bir ihtimal değil' dedi.
Türk ve Fransız bilim insanları, Marmara’da deprem riskine dair
yeni araştırma yaptı. Fransız deprem bilimci Louis Geli,
“Batı Marmara’daki bazı sismik hareketler gazdan
kaynaklanıyor. Bölge neredeyse 1766 depreminden beri enerji
biriktiriyor. 250 yıldır biriken bir elastik enerjiden
bahsediyoruz. Büyük bir depremin gerçekleşeceğinden eminiz, bu bir
ihtimal değil" dedi.
Habertürk'ten Nalan Koçak'ın haberine göre, Marmara Denizi’nin
içinde en az 7 büyüklüğünde deprem felaket senaryosu değil, artık
bir gerçeklik. Fakat yeni yapılan bir araştırmaya göre, aslında
Marmara’nın batısı da büyük deprem riski taşıyor olabilir. IFREMER
(Fransız Deniz İşletimi için Araştırma Enstitüsü), CNRS ve İTÜ’den
bilim insanları bölgede araştırma yaptı. Sonuçlar bu ay başında
Scientific Reports Dergisi’nde yayımlandı. Makaleye göre, Marmara
Denizi’nin batısında meydana gelen depremlerin bir kısımının nedeni
gaz. Bu da fay hattının aslında kilitli olduğu anlamına gelebilir
ve beklenenden büyük bir deprem riskinin değerlendirilmesi
gerekebilir. Makalenin başyazarı deprem bilimci Dr. Louis
Geli analizlerin yeniden yapılması gerektiğinin altını çizerek
önemli açıklamalarda bulundu.
- Son araştırmanıza göre Marmara’nın batısında deprem
riski değerlendirilirken gaz faktörünün de göz önünde
bulundurulması gerektiğini söylüyorsunuz. Neden?
Daha
önceki araştırmalar depremlerin yer kabuğunun çok derininde
olduğunu söylüyordu. Eğer bir deprem çok derindeyse tektonik
hareketlenme var demektir. Yani depreme iki levha arasındaki
hareketlenme neden olmuş anlamına gelir. Bizse araştırmamızda şunu
söylüyoruz: Marmara Denizi’nin batısında gaz rezervleri var.
Bölgede kaydettiğimiz sismik hareketlerin bazıları aslında bu
gazdan kaynaklanıyor. Yani bahsettiğimiz sismik hareketler teknotik
hareketlere bağlı değil. Bir fay hattının davranışını
incelediğinizde, yani aktif olup olmadığını anlamak istediğinizde,
bölgedeki sismik hareketleri gözlemlersiniz. Büyük depremler her
zaman olmadığı için, küçük depremleri kaydetmek gerekir.
Sismologlar daha sonra küçük depremlerden bir hikâye ortaya
çıkarmak zorunda. Olduğunu hissetmediğiniz çok küçük depremlerden
bahsediyorum. Yani bir fay hattının davranış biçimini anlamak için
verdiği bu küçük sinyalleri inceleriz. En sonunda da “Bu fay hattı
tehlikeli ya da değil” diye makaleler yayımlarız. Kanseri anlamak
için kan değerlerinize bakılması gibi düşünün.
‘BATI MARMARA’DAKİ BAZI DEPREMLERİN NEDENİ GAZ’
- Marmara’nın batısında bulduğunuz şey tam olarak
ne?
Marmara Denizi’nin batısındaki gaz varlığını 10 yıl
önce keşfettik. Bahsettiğim alan Silivri’nin batısından Tekirdağ’a
kadar olan bölge. Yani Kumburgaz - Tekirdağ arası. Gazı Tekirdağ’ın
güneyinde bulduk. Gazın deprem ürettiğini fark ettik. Çünkü gaz fay
hattındaki basıncı artırıyor, tabakaların kaymasına neden oluyor.
Burada önemli olan sonuç şu: Bölgedeki depremlerin bazılarının
nedeni tektonik hareket değil gaz. Mesela Marmara’nın batısında
meydana gelen orta büyüklükteki bazı depremler gaz salımına neden
oluyor, bu gazlar yüzeye ulaştığında daha küçük ölçekli depremlerin
oluşmasına yol açıyor.
- Sanırım bunu özellikle fark ettiğiniz 2011’de
Marmara’da meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki
deprem...
Evet. Bu depremi deniz tabanı gözlem
istasyonuyla kaydettiğimiz için çok şanslıydık. Karasal gözlem
istasyonuyla kaydetseydik fay hattından çok uzakta olacaktık. Fakat
bu kez yakındık. Bu depremden sonra çok artçı meydana geldi,
hepsini inceledik.
- Ne buldunuz?
Depremlerin bazılarının,
bakın hepsinin değil, gazdan kaynaklandığını bulduk. Bir hastalığın
teşhisini doğru koymak istiyorsanız nedenleri birbirinden çok iyi
ayırmanız gerek. Ben de önceki çalışmalara itiraz ediyor değilim
ama böyle bir sonuçla karşılaştık. Altını bir kez daha çizmek
istiyorum. Marmara Denizi’nin batısı hakkında konuşuyorum, tamamı
değil.
‘FAY HATTI ASLINDA KİLİTLİ OLABİLİR’
- Peki bu “Fay hattı aslında kilitli” mi
demek?
Kesinlikle. Marmara’nın batısındaki fay hattı
hep kayan fay hattı olarak görülür, çünkü enerji salımı oluyor ve
kimse büyük bir deprem beklemiyor. Bu fikrin kesinlikle yanlış
olduğunu söylemiyorum. Mesele deprem olunca konu çok karmaşık
oluyor. Fakat siz Türkler daha önce hesaba katmadığınız bir faktörü
artık göz önünde bulundurmalısınız: Kaydettiğiniz depremlerin
bazılarının sebebi düşündüğünüz şey değil. Yani bu depremlerin bir
kısmı size fay hattının derin davranış biçimi hakkında hiçbir şey
söylemiyor.
‘DEPREM SONRASI TSUNAMİ RİSKİ VAR’
- Peki ya tsunami?
Ever tsunami riski çok önemli. Çok
bilinen ve yüksek bir risk.
‘ÖNEMLİ BİR TARTIŞMA BAŞLATMANIZ GEREKİYOR’
- Yani fay hattı düşündüğümüzden daha az enerji açığa çıkardığı
için bölgede beklediğimiz deprem daha büyük olabilir
mi?
Daha büyük bir deprem meydana gelebileceği riskini
değerlendirmek gerek. Bu bölge için bilim insanları 7’nin üzerinde
bir deprem beklemiyor. Biliyorsunuz asıl büyük depremin beklendiği
yer Marmara’nın merkezi Büyükçekmece’den Silivri’ye uzanan hat. Bir
diğer fikir de Adalar’ın altında olabileceği. Fakat yeni bulduğumuz
veriler ışığında bu analiz gözden geçirilmeli. Biz size verileri
sunuyoruz, analizi siz yapmalısınız, bu konuda önemli bir tartışma
başlatmalısınız. Biz diyoruz ki sadece demin bahsettiğimiz bölgeler
değil, Marmara’nın batısında da büyük deprem riski olabilir.
- Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Müdürü
Prof. Dr. Haluk Özener, gazetemizden Öznur Karslı’ya verdiği
röportajında, Marmara Denizi’nin içinde en iyi ihtimalle 7.2
büyüklüğünde bir depremin olacağını söylemişti. Sizin bir tahmin
aralığınız var mı?
Haluk anladığım kadarıyla denizin
merkez kısmındaki batık kısmından bahsediyor. Evet kesinlikle
burada deprem bekliyoruz. Onun söylediği hiçbir şeyin üzerine bir
şey söylemem. 7.2 ila 7.4 arasında bir deprem bekleniyor.
"BÜYÜK BİR DEPREM OLACAK, EMİNİZ. BU BİR İHTİMAL
DEĞİL"
‘1766’DAN BERİ ENERJİ BİRİKTİRİYOR’
- Zaman geçtikçe enerji biriktirdiği için depremin büyüklüğünün
arttığını söyleyebilir miyiz?
Bölge neredeyse 1766
depreminden beri enerji biriktiriyor. 250 yıldır biriken bir
elastik enerjiden bahsediyoruz. Bu enerjinin tam olarak nerede
biriktiği asıl soru. Her 20 yıl geçtikçe daha büyük bir deprem
beklemek mümkün. Büyük bir depremin gerçekleşeceğinden eminiz, bu
bir ihtimal değil.