Fransız-Alman ittifakı çatırdadı
Abone olAvrupa Birliği'nin itici motoru Fransa-Almanya birliği tehlikeye girdi. Almanya referandumun şokunu yaşıyor. Avrupalı politikacılar referandumu değerlendirdi.
Fransa Dışişleri Bakanı Michel Barnier, "AB anayasasının
referandumda reddedilmesinden sonra Fransız-Alman liderliğinin
kaybolma riski taşıdığını" söyledi. France-2 televizyon kanalının
sorularını yanıtlayan Fransız bakan, "Avrupa projesinin de siyasi
olarak arızaya uğrayacağını" savundu. Barnier, "Son 50 yıldır ilk
bu kadar temel bir sorun karşısında Fransızlar ve Almanlar ilk kez
bölündü" diye konuştu. "AB anayasası olmadan Avrupa projesinin
siyasi olarak aksayacağını" ifade eden Barnier, "küreselleşme
karşısında Fransa ve Avrupa’nın güçsüz kalacağını" savundu.
Barnier, "ABD ve Çin bizi beklemeyecek" dedi. SCHRÖDER VE MERKEL,
"ÜZÜNTÜLERİNİ" DİLE GETİRDİ Almanya Başbakanı Gerhard Schröder,
Fransa’daki referandum sonucundan duyduğu "üzüntüyü" dile
getirerek, bunun sonuçlarının iyi bir şekilde analiz edilmesini
istedi. Schröder, yaptığı yazılı açıklamada, AB hükümet ve devlet
başkanlarının referandum sonuçlarını 16 ve 17 Haziran’da
yapacakları zirvede ele alacaklarına inandığını belirtti.
Referandum sonucunun yine de anayasanın ve Almanya-Fransa
ilişkilerinin sonu anlamına gelmediğini kaydeden Schröder, Chirac
ile yaptığı telefon görüşmesinde de bunu vurguladıklarını bildirdi.
Schröder, üye ülkelerin anayasayı onaylama sürecinin devam etmesini
isteyerek, demokratik, sosyal ve güçlü bir Avrupa istedikleri için
anayasanın kabul edilmesi yönünde çaba harcamayı sürdüreceklerini
ifade etti. Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı
Angela Merkel de, yazılı açıklamasında, referandum sonucundan
duyduğu "üzüntüyü" dile getirdi. Sonuçtan gelecek için gerekli
derslerin alınmasını isteyen "Avrupa fikrinin" sadece vatandaşlar
tarafından anlaşıldığı takdirde başarılı olabileceğini, AB’nin
aşırı derecede genişletilmesi ve bürokrasinin azaltılmaması
durumunda vatandaşların endişelerinin süreceğini ifade etti.
Merkel, referandum sonucunun başarısızlığına rağmen Avrupa
Anayasası’nı desteklediklerini ve diğer ülkelerde kabul edilmesini
dilediklerini kaydetti. GLOS, BAŞARISIZLIĞI TÜRKİYE KONUSUNA
BAĞLADI Alman Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Federal Meclis
Grubu Başkanı Michael Glos ise Fransa’da AB Anayasası ile ilgili
referandumdan alınan sonucun, Türkiye ile AB üyelik müzakerelerine
başlanacak olmasından kaynaklandığını öne sürdü. Glos, yaptığı
açıklamada, AB’nin sürekli bir şekilde genişlemesinin halkı
endişeye sevk ettiğini ve Fransa’da yapılan kamuoyu yoklamalarında
Türkiye’nin AB üyeliği konusunun halkın anayasa ile ilgili görüşünü
etkilediğini savundu. Başbakan Gerhard Schröder ve Dışişleri Bakanı
Joschka Fischer’i, başta Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac olmak
üzere tüm AB’yi Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlanması
konusunda ikna ettikleri gerekçesiyle eleştiren Glos, Hür Demokrat
Parti’yi (FDP) de, Türkiye’nin tam üyeliğine kesin bir dille karşı
çıkmaya çağırdı. Hür Demokrat Parti (FDP) Federal Meclis Grubu
Başkanı Wolfgang Gerhardt da, Fransa’daki referandum sonucunun
başarısızlığının, vatandaşların daha yoğun şekilde AB kararlarına
dahil edilmeleri gerektiğini gösterdiğini söyledi. Gerhardt,
Berlin’de yaptığı açıklamada, Almanya’nın, AB’ye en fazla ihtiyacı
olan ülke olduğunu, Fransa’daki referandumdan sonra anayasanın
tümüyle başarısız kaldığına da inanmadığını kaydetti. AVUSTURYA: AB
GÜNAH KEÇİSİ DEĞİL Fransız halkının AB Anayasasına "hayır"
demesinin nedenlerinin "sakin kafayla analiz edilmesi" gerektiğini
belirten Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik, "Fransa’daki
referandumun iç politikanın bir yansıması olduğunu ve bu sonuçtan
dolayı AB’nin günah keçisi yapılamayacağını" söyledi. İktidardaki
Halk Partisi’nin (ÖVP) Avrupa parlamentosu heyet başkanı Ursula
Stenzl ise Referandum sonucunu, "Tüm Avrupa için büyük bir şok"
olarak değerlendirdi. Stenzel, "her şeye rağmen bu olumsuz durumun
tüm Avrupa için değil fakat, Cumhurbaşkanı Chirac için bir sorun
olduğunu" ifade etti. Ana muhalefet konumundaki Sosyal Demokrat
Parti parlamento grubu başkanı Josef Cap, Fransa’daki referandum
sonucunun aynı zamanda AB ulusal hükümetlerine de önemli bir
eleştiri olduğunu belirterek, "AB genişleme sürecinin hemen
durdurulması ve yeni bir anayasa hazırlanması gerektiğini" savundu.
Koalisyon hükümetinin ortağı aşırı sağcı Özgürlükçüler Partisi
(FPÖ) lideri Heinz Christian Strache ise referandum sonucunu
"memnunlukla" karşıladı. Strache, "Bugün Avrupa ve halkları için
güzel bir gün. Aynı zamanda Avusturya için de güzel bir gün çünkü,
referandum sonucu Avusturya Anayasası’nı ve Avusturya’nın
tarafsızlığını da kurtarmış oldu" dedi. Heinz Christian Strache,
Fransızların söyledikleri "hayır"ın "doğrudan demokrasinin güçlü ve
tarihi bir sinyali olduğunu" söyledi. POLONYA: ONAYLAMA DEVAM
ETMELİ Polonya Başbakanı Marek Belka, Fransa’da düzenlenen
referandumda AB Anayasası’nın reddedilmesine rağmen Anayasa’nın
onaylanmasına devam edilmesini istedi. Belka, düzenlediği basın
toplantısında, "Onaylama sürecinin devam etmesini istiyoruz" dedi.
Başbakan Belka, Fransa "hayır" dediği için muhalefet partilerinin
sonbahardaki referandumun yapılmaması çağrılarına rağmen,
Polonyalıların Anayasa’ya oy vermesi gerektiğini söyledi.