Fransa'ya soruşturma çağrısı

Fransa'da yedi kişiyi öldürdüğü söylenen zanlı Muhammed Merah'ın 32 saatlik operasyon sonunda öldürülmesi ardından istihbarat hatalarına ilişkin tartışma başlatıldı.

23 yaşındaki Cezayir kökenli Fransız vatandaşı Muhammed Merah, Toulose'da saklandığı evde dün keskin nişancı kurşunuyla hayatını kaybetmişti.

Merah, saldırıları kendisinin düzenlediğini itiraf etmiş ve öldürülen Filistinli çocukların intikamını almak istediğini söylemişti.

Fransız yetkililer, El Kaide eğitimi aldığını söyleyen Merah'a ilişkin istihbaratın yetersiz kaldığı yolunda eleştirilere maruz kalırken bağımsız soruşturma yapmaları çağrısıyla karşı karşıya.

Yetkililer dün Merah'ın yıllardır takip altında olduğunu, son olarak geçen Kasım ayında Afganistan ve Pakistan'a yaptığı ziyaretler nedeniyle sorgulandığını açıklamıştı.

Merah'ın, 2010 yılından bu yana da ABD'ye uçması yasaklanan kişiler listesinde yer aldığı ortaya çıktı.

Toulouse'da çatışma

Polisin zanlının bulunduğu binaya girmek istemesiyle çıkan çatışmada zanlı ölürken en az iki özel kuvvet polisi yaralandı.

Muhammed Merah'ın bir hafta içinde Kuzey Afrika kökenli üç Fransız askerinin, ve bir Yahudi okulu önünde üçü çocuk bir dört kişinin öldürülmesi saldırılarının faili olduğuna inanılıyordu.

Operasyonun ayrıntılarını anlatan Fransa İçişleri Bakanı Claude Gueant, polisin önceki geceden itibaren Merah'ın kaldığı zemin kattaki apartman dairesinin bazı noktalarını havaya uçurduğunu, dün ise zanlıyı tutuklamak üzere harekete geçtiğini söyledi.

Gueant, yerel saatle 10.30'da başlatılan operasyondan önce zanlının evin içinde hareket etmediğinin tespit edildiğini ancak dairenin banyosunda saklanan şüphelinin polise yoğun ateşle karşılık verdiğini de belirtti.

Çıkan çatışmada iki özel kuvvet polisini yaralayan Merah'ın evin penceresinden atlayarak dışarı çıkmak istediği ve zanlının dışarı çıkarken ateş açmaya devam ettiği de ifade edildi.

Yaralanan özel kuvvet polislerinin durumunun kritik olmadığı belirtiliyor.

Bakan Gueant daha önce yaptığı açıklamada Merah'ın iki gündür evini kuşatma altında tutan polise "silahı elinde ölmek istediğini" söylediğini aktarmıştı.