Fransa'da tarih geri mi döndü?
Abone olDünyanın gidişini değiştiren ihtilalin yanısıra 68 kuşağı olaylarını bağrında yaşayan Fransa'da tarih geri mi dönüyor? Villepen'in aldığı son karar bunu doğrular nitelikte
Dünya tarihini yerinden oynatan Fransız İhtilali'nin yanısıra 68
kuşağının en sancılı yıllarını bağrında yaşayan Fransa'da tarih
geri mi dönüyor. Fransa'nın başkenti Paris'te başlayan ve ülke
geneline yayılan şiddet olayları, sokağa çıkma yasağını gündeme
getirdi. Başbakan Dominique de Villepin, olayların önüne
geçilebilmesi için belediye başkanlarına sokağa çıkma yasağı kararı
alma yetkisi verileceğini söyledi.
Başkentin kuzeydoğusundaki Le Raincy bölgesinin muhafazakâr
Belediye Başkanı Eric Raoult, dün akşam AFP'ye telefonla yaptığı
açıklamada, "Bölgemizde felaket yaşanmasın diye bu (dün) geceden
itibaren sokağa çıkma yasağı ilan edeceğiz" dedi. Özellikle
okulların tehdit altında olduğunu vurgulayan Raoult, sokağa çıkma
yasağının 22.00 ya da 23.00'ten sonra uygulanmasını istediğini,
ancak bunun henüz kesinleşmediğini belirtti.
Karar bugün
Ülke geneline yayılan şiddet olaylarını durdurmak için 9500 polis
ve jandarma konuşlandırıldığını ve gerekli yerlerde sokağa çıkma
yasağı için izin verileceğini söyleyen Başbakan De Villepin de, dün
gece TF1 televizyonuna verdiği demeçte, gerektiği yerlerde yerel
yetkililerin, yöre sakinlerini korumak ve sükûneti sağlamak üzere
İçişleri Bakanlığı'nın yetkisi altında sokağa çıkma yasağı ilan
edebileceklerini açıkladı. Konuyla ilgili kararın bugün toplanacak
bakanlar kurulunda alınıp Cumhurbaşkanı Jacques Chirac tarafından
onaylandıktan sonra yürürlüğe gireceğini belirten De Villepin,
ayrıca "Şiddet, kabul edilemez ve mazur görülemez" diye
konuştu.
İlk can kaybı
İsyanın 11. gecesinde 300 kadar kasabada şiddet eylemleri görüldü.
Polise ateşli silahlar ve yangın bombalarıyla saldıran gençler,
2'si ağır olmak üzere 36 polisin yaralanmasına yol açtı. Bu
rakamın, isyanın başlamasından bu yana en ağır bilanço olduğu
belirtildi. Fransa sokaklarında yakılan araç sayısı da önceki gece
yeni bir rekor kırarak 1400'e ulaştı. Önceki gece gözaltına alınan
395 kişi ile birlikte, 11 günde tutuklananların sayısı 1000'i
geçti.
Geçen cuma günü isyancılarca dövüldükten sonra komaya giren 61
yaşındaki Jean-Jacques Le Chenadec'in, dün hayatını kaybetmesiyle
isyanın başladığı 27 Ekim tarihinden bu yana ilk ölüm
gerçekleşti.
12. geceye girdi
12. gecede ise (dün gece) Toulouse kentinde yeni şiddet eylemleri
patlak verdi. Toulouse kenti yerel yetkilileri, dün gece karanlık
çöktükten sonra ortaya çıkan isyancıların bir otobüsü ateşe
verdiğini, polise taşlarla saldırdığını ve polise
molotofkokteylleri attıklarını söyledi.
Önceki gece, Almanya'nın başkenti Berlin'de yabancıların yoğun
olarak yaşadığı Moabit semti ile Belçika'nın başkenti Brüksel'de
Arap kökenli nüfusun ağırlıkta olduğu Saint Gilles ve Anderlecht
bölgelerinde toplam 10 araç yakıldı. Alman polisi, 5 aracı ateşe
veren saldırganların Fransa'daki eylemlerden esinlenerek hareket
etmiş olabileceğini söyledi. Yine 5 aracın yakıldığı Brüksel'de
polis, "olayların reklamını yapmamak için" ayrıntılı bilgi
vermeyeceklerini duyururken, Fransa'daki olayların Belçika'ya
sıçramasını önlemek için güvenlik önlemleri alındığı açıklandı.
Ağır silah korkusu
Fransız polisinin, adi suç örgütleri ve çete liderlerinin taktik
verdiği isyancı gençlerin "ağır silahlar" kullanmaya başlamasından
endişe ettiği bildirildi.
Fransa'daki Müslümanları temsil eden örgütleri bünyesinde toplayan
Fransa İslami Örgütler Birliği, şiddet eylemlerine karşı bir fetva
yayımlayarak, "Kamu malına ya da özel mülkiyete körü körüne
saldıran ya da başkalarının hayatını tehdit eden eylemlere
katılmak, tüm Müslümanlar için yasaktır" dedi.
Maddi yardım hazırlığı
AB Komisyonu'nun bölgesel politikalardan sorumlu üyesi Danuta
Hübner'in sözcüsü Ana-Paula Laissy, Komisyon'un, bu bölgelerin
"toparlanmasına ve yeniden canlanmasına" nasıl destek
sağlayabileceğinin araştırıldığını duyurdu.