Fransa'da Müslüman hedeflere 50'den fazla saldırı ve tehdit
Abone olFransa'daki Müslümanlar, Charlie Hebdo saldırısından sonraki dört günde 50'den fazla saldırı ve tehdide hedef olduklarını duyurdu. İslamofobi karşıtı sivil toplum kuruluşu temsilcisi Elsa Ray son bir yılda saldırıların sayısının 700'ü aştığını söylüyor.
Charlie Hebdo saldırısından sonra Paris camisi önünde nöbet tutan bir polis
Fransa'da Müslüman topluluklar, Paris'te 7 Ocak'taki Charlie Hebdo saldırısından sonraki dört gün içinde ülke genelinde 50'den fazla Müslüman karşıtı saldırı düzenlendiğini duyurdu.
Fransa Müslüman Konseyi'ne (CFCM) bağlı İslam Karşıtlığı Gözlemevi sözcüsü Abdallah Zekri'nin açıklamasına göre 7 Ocak'tan bu yana, Müslümanlara ve camilere 'Fransa'da 21 silahlı, el bombalı saldırı ve 33 mektupla tehdit veya sözlü saldırı' meydana geldi. Saldırılarda ölen ya da yaralanan olmadı.
Fransız basının aktardığına göre, Vaucluse'de Müslüman bir aileye ait araç silahlı saldırıya uğradı.
Ülkenin güney kenti Port-La-Nouvelle'de yaklaşık 30 Müslüman'ın ibadet ettiği bir salona namaz vaktinden bir saat sonra silahlı saldırı düzenlendi.
Batı bölgesindeki Mans'ta bir camiye doğru üç el bombası atıldı.
Mans, Port-La-Nouvelle ve Villefrance-sur-Sâone'da ibadet yerleri de kurşunların hedefi oldu. Poitiers'de de bir caminin kapısına "Araplara ölüm" yazıldığı bildirildi.
Yetkililer harekete geçti
Saldırılardan sonra açıklama yapan Fransa Başbakanı Manuel Valls de, olayları incelediklerini, 'İçişleri Bakanlığı ile ibadet yerlerinin korunması için gerekeni yapacaklarını' söyledi.
Müslümanlara yönelik şiddetin artışını BBC Türkçe'ye değerlendiren Fransa İslamofobi karşıtı Kollektif'in (Collectif contre l'islamophobie en France) sözcüsü Elsa Ray, "İslamofobi eğiliminin Charlie Hebdo saldırılarından önce de çok güçlü olduğu" görüşünde.
Kuruluş olarak ülkedeki İslamofobi hakkındaki yıllık raporlarını yakında yayımlayacaklarını belirten Ray, son bir yıl içinde Müslüman karşıtı saldırıların sayısının 700'ü aştığını söyledi.
Saldırıların sebebi
"Fransa'da özellikle eğitim ve iş alanlarında olağanüstü bir ayrımcılık var. Özellikle başörtülü kadınlara yönelik şiddet artıyor. Haftada en az bir camiye zarar veriliyor" diye konuşan Ray, bu şiddetin artışının nedenini ise şöyle ifade ediyor:
"Avrupa'da ekonomik ve toplumsal krize bir suçlu, düşman aranıyordu. 50 yıl önce bu düşman Yahudiler olarak görülüyordu, şimdi ise Müslümanlar."
Elsa Ray'e göre Müslüman karşıtı saldırıların önüne geçmek için Fransa hükümeti "Müslümanların ibadet yerlerinde ve okullarda güvenliği sağlamalı. Toplumdaki ırkçılık ve nefreti ortadan kaldırarak herkesin memnuniyeti sağlanacak şekilde bir bütün olarak yaşamayı teşvik etmeli."
Ray bunun ancak Müslüman sivil toplum kuruluşları ile ortak çalışmalarla başarılabileceğini belirtiyor.
Netanyahu yüzünden yürüyüşe katılmak istemedi?
Charlie Hebdo'nun karikatürleri Fransa'daki Müslüman toplulukların bir kısmı tarafından rencide edici görülüyor.
Elsa Ray de derginin editoryal çizgisiyle hiçbir zaman aynı fikirde olmadıklarını belirtiyor ve "Maalesef bu mizah veya hiciv meselesi değil, bu insanları damgalamak, dışlamaktır. Fransa'daki mevcut çarpık düzeni pekiştirmektir" diyor.
Paris'te Pazar günü düzenlenen yürüyüşe şehir dışında olduğu için katılmadığını söyleyen Ray, ekliyor:
"Paris'te olsam dahi katılmazdım. İfade özgürlüğü kayıtsız şartsız vazgeçilmeyecek bir değerdir ancak Fransız hükümetinin insan hakları, şiddet karşıtlığı ve ifade özgürlüğü için düzenlenen bu yürüyüşe İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu gibi bu değerlere saygı duymayanları çağırması kabul edilemez."