Fransa ve Avusturya taş koydu

CNN TÜRK’e açıklama yapan diplomatik kaynaklara göre Fransa, tarama sürecinin başlatılmasını AB Anayasası ile ilgili referandumu tehlikeye atacak bir girişim olarak nitelendirdi. Fransa, referandumun kendileri için ‘hayati’ olduğunu belirterek, Komisyon’un Türkiye konusunda 3 ekimden önce herhangi bir adım atmamasını istedi. Fransa ve Avusturya'dan gelen bu uyarılar nedeniyle, tarama sürecini başlatmak için hazırlık yapan AB Komisyonu’nun bu yöndeki çalışmaları durdurduğu belirtiliyor. Barroso, "tarama 3 ekime kadar biter" demişti AB Komisyonu Başkanı Barroso, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki tarama sürecinin 3 ekim 2005'e kadar tamamlanacağını söylemiş ve "biz tarama sürecini başlatmaya hazırız" demişti. Müzakereler başlamadan önce yapılan ‘tarama süreci’nde Türkiye'nin AB müktesebatına uyum düzenlemelerinde geldiği aşama tespit edilecek. Tarama sürecinin başlama tarihi ise Avrupa Komisyonu'nun hazırlığı çerçevesinde belli olacak. Türkiye'de bu sürecin 3 ekim 2005'de başlatılacağı ve müzakerelerin bu nedenle 2006 yılına sarkabileceği yönünde endişeler bulunuyor. Türkiye’deki tarama sürecinin Brüksel zirvesinde 17 Mart 2005'te müzakerelere başlanmasına karar verilen Hırvatistan'la aynı dönemde başlayabileceği de belirtiliyor. Bu süreçte aynı zamanda AB Komisyonu teknik hazırlığını bitirecek ve Türkiye’yle ilgili gözden geçirilmiş 'Katılım Ortaklığı Belgesi' hazırlayacak. Tarama sürecinin 'süresi' ise belli değil. Bu süreç genellikle dört ya da altı aylık zaman dilimine yayılıyor. Fransa engeli sürüyor 17 aralıktaki AB zirvesine kadar Türkiye’nin veto endişesi taşıdığı Fransa, Türkiye’ye müzakere tarihi verilmesini destekledi ancak Fransa kamuoyunun baskısı nedeniyle Fransız siyasetçilerin iç politikaya yönelik kaygıları sürüyor. Türkiye'nin AB ile müzakerelere 2005 yılının ilk yarısında başlamasına AB Anayasası referandumunu gerekçe göstererek karşı çıkan Fransa, şimdi de tarama sürecinin 3 ekimden önce başlamasına aynı bahaneyle karşı çıkıyor. Fransa’nın bu talebinin altında AB Anayasası ile ilgili yapacağı referandumun Türkiye’nin üyeliği tartışmalarının etkisinde kalmasını engelleme çabası yatıyor.