Fransa laiklik kanunu onaylıyor
Abone olFransa laiklik ilkesinden ne olursa olsun ödün vermeyecek. Önceki gün Irak'ta iki gazetecinin laiklik karşıtı gruplar tarafından kaçırılmasına rağmen yasa onaylanacak.
Fransa hükümeti, Irak'ta iki Fransız gazeteciyi kaçıranların uygulanmamasını talep ettiği devlet okullarında dini simgelerin kullanılmasını yasaklayan kanunun öngörüldüğü gibi Perşembe gününden itibaren uygulanacağını bildirdi. Hükümet sözcüsü Jean-François Cope, özel televizyon Canal Plus'e verdiği demeçte, ''Kanun uygulanacak'' dedi. Dini simgeleri yasaklayan kanunun ''askıya alınıp alınmayacağına'' ilişkin bir soru üzerine Cope, sorunun bu şekilde ortaya gelmemesi gerektiğini belirterek, ''Bizler, Fransız Cumhuriyeti'nin değerlerinin dünyanın bütünü için bir referans olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Bu değerler hoşgörü, saygı değerleridir ve Fransa'da herkes başkalarına saygı içinde istediği gibi dininin gereklerini özgürce icra eder'' dedi. Sözcü, kaçırılan Fransız gazetecilerle ilgili olarak da, ''Hepimizin hissettiği öfkenin ötesinde, vakit harekete geçme vaktidir. Bir umut var mıdır? Evet, doğal olarak vardır ve vatandaşlarımızın serbest kalması için yapılabilecek bütün girişimler yapılmıştır'' diye konuştu. Fransız gazeteciler Georges Malbrunot ve Christian Chesnot, dini simgeleri yasaklayan kanunun bu akşama kadar feshedilmesini isteyen bir grup tarafından kaçırılmıştı. FRANSIZ BASINI Bu arada, gazetecilerin kaçırılmasını birinci sayfalarına taşıyan Fransız basını da, gazetecileri kaçıran grubun şantajını kınadı. Birçok gazete gazetecilerin fotoğraflarını birinci sayfadan yayınlarken, sol Liberation, muhafazakar Le Figaro ve France Soir gazetecileri, gazetecileri kasette göründükleri gibi yayınlamayı tercih etti. Aujourd'hui en France gazetesi, dinci grubun şantajını kınarken, komünist L'Humanite gazetesi, olayı ''Nefretin rehin aldığı iki gazeteci'' başlığıyla işledi ve gazetecilerin akıbetinden endişe duyulduğunu yazdı. Katolik La Croix gazetesi, ''Bütün Fransa rehinelerle yan yana'' başlığını kullanırken, Le Figaro gazetesi, Fransa'daki bütün Müslüman yetkililerle siyasi sınıfın bir ''ret cephesi'' oluşturduğunu yazdı. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü de, Fransız gazetecileri kaçıran dinci gruba, dünyanın çeşitli yerlerindeki Müslüman kuruluşlardan gelen çağrıları dikkate alarak Georges Malbrunot ve Christian Chesnot'nun serbest bırakılmasını istedi. Örgütten yapılan yazılı açıklamada, bu iki gazetecinin Ortadoğu'yu çok iyi bilen, İslam'a saygı duyan ve her zaman sansasyona karşı çıkan kişiler olduğunun altı çizildi. Fransa'daki Müslüman liderler de gazetecilerin kaçırılmasına tepki göstererek, başörtüsü sorunu ile rehin alma eylemi arasında bağ kurulamayacağını belirtmiş, Fransız Müslüman Konseyi Başkanı Dalil Boubakeur, ''Fransız Müslüman topluluğu tamamen masum'' demişti. Başörtüsü yasağına karşı çıkan Fransa İslami Örgütler Birliği Başkanı Lhaj Thami Breze de, kaçıranlarla görüşmelerde bulunmayacaklarını, bunun Fransa'daki Müslümanlar için bir şantaj olduğunu ve Müslümanlığa hizmet etmediğini söylemiş ve ''Başörtüsü sorunu yalnızca Fransa'nın işidir, yabancı müdahaleyi kabul etmeyiz'' ifadesini kullanmıştı.