François Hollande 'yedinci büyük' Fransız kentinde

Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sosyalist Parti'nin adayı olan François Hollande, İngiltere muhalefet partisi İşçi Partisi'nin lideri Ed Milliband ile görüşmek üzere bugün Londra'ya geldi.

22 Nisan-6 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanı seçilmesi olasılığı yüksek görülen Hollande, İngiltere, Almanya ve İtalya'daki muhafazakar liderlerin kendisiyle görüşmeyi reddetmesi ardından, Avrupa'nın sol partileriyle ittifak kurmaya kararlı görünüyor.

Londra, Fransa'nın "7. kenti" olarak kabul ediliyor. İngiltere'deki oy kullanabilecek yaştaki 400 bin Fransız vatandaşının çoğu Londra'da yaşıyor. Dolayısıyla bu ziyaret benzer görüşlerdeki siyasetçilerle yeni ittifaklar kurmanın ötesinde, açıkça seçim kampanyanın bir parçası olarak değerlendiriliyor.

2007 yılındaki son seçimlerden bu yana, yurt dışında yaşayan Fransızların oyları üçte bir oranında arttı. Fransız seçim bölgelerine ilişkin olarak Haziran'da yürürlüğe girecek olan değişiklikler ardından, Londra, kuzey Avrupa seçim bölgesi ilan edilecek ve parlamentoda kendi milletvekili yer alacak.

Euro krizi yaşanmaktayken, Batı Avrupa'daki sol partiler adeta haritadan silinmiş görünüyor. Ama kamuoyu yoklamaları doğru çıkarsa Nisan sonu ve Mayıs başındaki Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerinden François Hollande'ın galip çıkması bu gidişatı değiştirecek.

Sağ kanattaki hükümet başkanları kesinti ve tasarruf programlarından söz ederken Hollande'ın yeni yatırımlar, yeni kamu harcamaları ve büyüme üstüne konuşuyor olması, İngiltere'de dikkatle izleniyor.

Ancak BBC'nin Paris muhabiri Christian Fraser, muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Ed Milliband'in, finans dünyasını "düşman" ilan eden Hollande ile aynı saflarda görünmekten çekineceğini kaydediyor. Hollande, hafta başında yılda 1 milyon euronun üzerinde kazancı olanların yüzde 75 vergi ödemesi gerektiğini söyledi.

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, François Hollande'ın tavrını "kaygı verici ölçüde amatörce" diyerek eleştirdiyse de, her iki siyasetçi de, işçi sınıfının büyük önem taşıyan desteğini elde edebilmek için bankaları, üst düzeyedeki mali kurumları ve varlıklı sınıfları sert dille kınamaktan kaçınmıyor.