FP'ye neden 'hurda parti' dendi
Abone olParti nasıl kuruldu? Fazilet Partisi'ne neden 'Hurda' dendi? AK Parti kimleri Atatürk'e şikayet edecek? İşte cevaplar
Baki Karakol- AK
Parti'nin doğuş yeri varoluş yeri..
Milletin özlemleri.
Baki Karakol- Hayır
doğuş yeri diyorum
Milletin özlemleri
Baki Karakol- Hayır şunu diyorum. Maalesef bugünkü Atatürk Türkiyesi'nin
devrimlerine ters düşecek, İslam devleti projelerini
gerçekleştirmek isteyecek bir zihniyetten geldiği artık inkar
edilemez.
Siz inkar etmeyin, hergün kabul edin.
Önemli olan milletin ne dediğidir. Ben diyorum ki ben buyum.
Partinin kuruluş çalışmalarında ben Başkakan'la 14 kişilik heyetin
içinde hep çalıştım. Geliş yerim bu, kafamın arkasında bu.. Cemil
Çiçek abinin bir sözünü Başbakan’a ilettim. Partinin kuruluş
aşamasındaydı, dedi ki “Bu siyasi partiler otoparkında yeni bir
araca yer yok. Dolayısı ile biz eski partilerden biri ile devam
edelim.” O zaman Başbakan'a dedim ki;
“Sayın Erdoğan bu siyasi partiler otoparkında yeni bir partiye
ihtiyaç vardır, çünkü mevcut partilerden hiç birindern memlekete
hizmet getirmedi.. Çünkü onlar hurdaya çıkmış. Millet onları
defterden silmiş. Bu parti yeni bir parti olmalı, vizyonu ile
hedefleri ile parti programı ile ortaya sunacağı projeleri ile..”
ve biz bunu yaptık. Ama siz hala ya siz şuydunuz bilmem ne vardı
diyebilirsiniz, serbestsiniz.
Baki Karakol- Peki siz yüzde 32'yi dikkate alıyorsunuzda..
34. (gülüşmeler...), İstanbul'da da
yüzde 37
Baki Karakol- Öte yandan yüzde 66
66'yı da siz toplayın. Getirin bir
araya Meclis'e getirin. Yani sistem bu
Baki Karakol- Bu seçim sistemi ciddi bir avantaj değil mi efendim.
İlahi Baki Bey. Bari bu seçim
sistemini bize yüklemeyin. Herkes savundu. Baykal da savundu. ANAP,
DSP, DYP, CHP’nin iktidarlarda olduğu dönemlerde iktidarda olan tüm
partiler bun sistemi savundu. Şimdi bunun suçlusu biz mi olduk
Baki Karakol- Bu yanlış
mı? Yanlış. Yanlışları düzeltmek için gelmediniz mi? Bu
yanlışlardan biri de seçim sistemi. Çünkü alıyorsunuz yüzde 1'lik
oyu Meclis'te yüzde 2 olarak yansıyorsunuz. Bu sizin başınıza da
başkasının başına da gelebilir. Mevsut seçim sistemi Türkiye'nin
bir ayıbı. Niye bunu değiştirmek için bir çalışmanız yok. Öncelik
tanınmıyor.
Baki Karakol- Ama toplumu gerecek konulara öncelik veriliyor.
Hangi toplumu gerecek konular. 17 Aydır bir tane oldu. YÖK Yasası
dışında sayın bakalım. Bir tane daha gerginlik nedeni sayın Baki
Bey?
Baki Karakol- Türbanlılardan tutun, Başbakan mitinglerinde işsiz genci
azarladı. Bu bir toplumu germektir.
Cımzıbla çekmeye devam edecek misiniz
Baki Bey (Gülüşmeler)
Baki Karakol- Bu tür söyleşilerde yorum getirmeyi hiç sevmem. Gazetecilik
anlayışım gereği. Ama görünen bazı şeyler var. Ben gerginlik
olduğunu seziyorum.
Bizim toplumu germemek için 17 aydır
yaptığımızı en çok sizin takdir etmeniz lazım. 17 ayda en çok
gerilim yapacak konuyu biz gerilimsiz aştık. Kıbrıs sorununu biz
gerilimsiz aştık. Avrupa Birliği konularındaki çalışmaları biz
gerilimsiz aştık.
Baki Karakol- Gerilimle aştık diyecektiniz başkanım bir terslik oldu
Geçen dönemde öyle şeyler oldu ki bu
ülke aşırı gerilimleri yaşadı. Bir günde yüzde 25 fakirleşti bu
ülke. Bunları lütfen unutmayalım..
Baki Karakol- Ama başkanım dolar da 1 milyon 300'den 1 milyon 500'e geldi
dayandı çaktırmadan..
Aldığımızda kaçtı? 1, 700 idi değil mi
iktidara geldiğimizde? Bak ne kadar çok düzeltmişiz ki, dolar bir
türlü 1.700 olmuyor. Sizin tüm çabalarınıza rağmen hem de..
(Gülüşmeler...) Başarımızı bir taraftan takdir edin. Acımasızca
konuşun ama ne olur varları yok sayıpta az önce dediğiniz gibi
“ülkeyi geriyorsunuz” demeyin.
Baki Karakol- Sizi iki konuda takdir ettim. Uzanlar konusunda sizi takdir
ettim. İkincisi Melih Gökçek'i kontrol altına aldınız.
Daha çok var. Hortumlamayı kontrol
altına almadık mı? Bizim dönemimizde hortum var mı? Mutlaka
eksiğimiz ve yetersizliklerimiz var. Ama Türkiye 2 yıl öncesine
göre çok daha iyi yönetiliyor ve bunun gayreti var. Ben İstanbul'da
45 bin arkadaşımla çalışıyorum. Hiç birinin yanlış yapmayacağı gibi
bir garantiyi verebilmem mümkün mü? Değil. Hepsi çok mükemmeldir
diyebilmem mümkün mü? Hayır. Ama bunun en iyi olması için samimi
gayret ve duyarlılık var mı? Eğer bu varsa bu ülke birşeyleri
yakalar. Ama orda bunu görmeyeyim, ordakini hoş göreyim, bu bizim
sanayici arkadaşımız bize yardım etmişti, dersek bu ülkeye yanlış
yaparız.
Baki Karakol- Bizim için haber, iktidardasınız "bunlar başarılarımız" değil,
“başarısızlıklarımız bunlardır” dediğiniz zaman haber olur manşet
olur.
Ama siz de başarılarımızı yazın canım.
Hep böyle başarısızlığı yazacaksınız. Niye yani bu ülkeliye düşman
mısınız yani
Baki Karakol- AK 'nin...
Niye AK Parti demiyorsunuz
Baki Karakol- Niye AK Parti diyeyim
başkanım?
Bir kurumun adını koyma hakkı kime
aittir?
Baki Karakol- Bu kurum şahsi değildir. Devlet sistemi ile bütünleşmiştir.
Adalet ve Kalkınma Partisinin yasal kısaltılması nedir?
AKP Değildir. Bakın yasal olan da AK
Parti'dir. Ben bunun tescilini yaptırmışım. Kısa olarak AK Parti
olarak tescilini yapmışım. YSK'da ise AK Parti olarak çıkar. Benim
haklarıma saygılı olun hepsi o kadar, başka bir şey
istemiyorum.
Baki Karakol- Sineye çektik içimize sindiriyoruz.
Benim sizin haklarınıza saygılı olmamı
arzu ediyorsanız siz de benim haklarıma saygılı olacaksınız.
Baki Karakol- Başkanım özür dilerim AK Parti diyemem ben..
Baki bey ben sizin adınıza Baki Bey
yerine Faki diyeyim, benim içimden öyle geldi. Olabilir mi olmaz
ya?
Baki Karakol- Önemli değil önemli olan beyinin içidir yani. Siz AKP olarak
Atatürk’le Atatürk İlkeleri ile Atatürk Cumhuriyeti ile barışık
mısınız?
Cumhuriyetin tüm değerleri ile
barışığız.
Baki Karakol- Başka bir cumhuriyet varmı ki?
Yoksa siz başka bir cumhuriyet
kurdunuz da ondan benim mi haberim yok ya.
Baki Karakol- Niçin Atatürk sözünü kullanmadan çok geniş manalara giden
Cumhuriyet sözcüğünü kullanıyorsunuz?
Niye çok geniş anlamı olan manayı
daraltıyorsunuz? O cumhuriyet ki kurucusu bellidir.
Baki Karakol- Atatürk ilkeleri ile barışık mısınız?
Sorunumuz yok.
Süleyman Özışık- Sayın Başkan.. Şu an Ahmet Necdet Sezer'in yerine
Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan olsa ve sizin az önce bahsettiğiniz
YÖK’e atanacak 5 rektörü atasa acaba ne olurdu?
Baki Bey'e soracaksınız
(Gülüşmeler...) Tabi Türkiye burası.. Varsayımlarla şöyle olacak
demek doğru değil. Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi'nde
olmamalı. Hayali şeyler konunuşuyoruz. Ne yazık ki aydınlar bu
zemini bu noktaya taşıyor.
Hadi Özışık- Siz vurduğunuz zaman ses geldi. Yani bu YÖK Yasası ertelendi,
gündeme getirildi. Birileri 60'lı
yılları hatırlatıyor. YÖK Başkanı Teziç’ten
bahsediyorum. Öte yandan
Üniversiteler Arası Kurul Başkanı Akışık "İmam devlet" diyor.
Muhalefet, İHL mezunlarını yarbay yapacağınızı söylüyor. Şunu
anlıyamıyorum. Bu gerginlik değil de nedir.
Ben gerginlik yok diye bir şey
söylemedim. Önemli olan kafaların çağdaş ve demokrat bir anlayışa
gelmesidir. Bu akşamdan sabaha olacak bir hadise değil. YÖK
yasasında bizim dışımızda şikayetçi olmayan rektör, dekan, öğretim
görevlisi, üniversite öğrencisi, toplasan yüzde 10 yoktur. Demek ki
bir problem var. YÖK 'te şu an bir sıkıntı var ki üniversitelerin
yüzde 90'ı şikayetçi. Ya bu tavşanın suyunun suyunun suyudur. İşin
özünü niye kaybediyoruz. Bizim üniversitelerimiz gerçekten yeterli
eğitim veriyor mu? Modern eğitim verebiliyor mu? Çağdaş kafalar
yetiştirebiliyor mu? Sıkıntı olduğunu büyük ölçüde herkes kabul
ediyor mu? Bunun çözümüne geldiğinizde koltuklar sıcak geliyor. Ha
çözüme gelindiğinde AK Parti ile aynı düşünülmüyebilir. 3 defa 4
defa toplantı istenmiş siz hep süre istemişsiniz. Hep süre
istemişsiniz ve en sonunda bu taslağı YÖK ve hükümet birlikte
yürütür demişsiniz. Böyle bir şey yok. Neticede anlaşılamamış.
Baki Karakol- YÖK'le ilgili kanunu YÖK incelemez mi? Bir yürütme organı
durumuna düşmez mi? Burda yanlış olan ne?
Bu kanunu "Milli Eğitim Bakanlığı ile
hükümet uygular. YÖK'le ilgili kanunu YÖK uygular" bu nasıl bir şey
ya? Bugüne kadar çıkan yasalarda bu şekildeki bir teamül veya hukuk
sistiminde böyle bir şey varsa tamam. Ama hukuk sisteminde ve yasa
sisteminde böyle bir şey yoksa ve siz şimdi bunda ne var derseniz
yeni bir sistem getiriyorsunuz. Sağlık Bakanlığı ile ilgili bir
yasa çıktığında Bakanlık bunu hükümetle birlikte uygulamaz.
Uygulayıcıdır. Yasa budur. Hükümetle birlikte ben oturacağım ikide
bir oturacağım öylemi? Hükümetle ben iktidarı paylaşacağım diyor
her halde.
Hadi Özışık- Sonuç itibarı ile bugün Atatark'ün huzuruna çıkılıyor ve
şikayet ediliyorsunuz.
Biz de çıkıp onları şikayet
ederiz.
Hadi Özışık- Çıkacak mısınız?
Niye çıkmıyalım. Biz onları millete
havale ederiz. Millet gereğini yapar. Atatürk demiş ki "Egemenlik
kayıtsız şartsız milletindir" Atatürkçü olan herkes bunu kabul
etmek zorunda.Atatürkçüyüm diyen herkese biz bunu bu memlekette
öğreteceğiz.
Bahri Kayaoğlu- Başbakan’ın islami yönde konuşmaları vardı daha önceleri.
Sayın Başbakan gerçekten değişti mi?
Siz 10 yıl önceki Bahri ile 10 yıl
sonraki Bahri'yi analiz ederseniz, bir fark olur.
Bahri Kayaoğlu- Belli şeyler değişir ama ana fikir olarak değişmez diye
düşünüyorum. Bu bir çelişkidir diye düşünüyorum.
Hayır çelişki değil. Baki bey de
değişir, Müezzinoğlu da değişir herkes değişir. Ben çocuklarımın
ikisini de yurtdışına gönderdim. Bir yıl dünyayı görün ufkunuz
gelişsin. Hadise ne, bir cemaatteysen böyle bakarsın, toplumdaysan
şöyle bakarsın, dünyayı gezsen 360 derece bakarsın.
Baki Karakol- Siz çocuklarınızı İmam-hatipte okuttunuz mu?
Hayır
Hadi Özışık- Neden okutmadınız?
Gerek duymadım. Herkesin çocuğunu
istediği yerde okutma hakkı var.
Baki Kakakol- Tayyip Bey'in değişeceğine inanmak istiyorum. Yani sizi
dinledim. Fikirlerinizden dolayı sempati oluştu bende size karşı.
Size bakarak, Tayyip Bey’in de değişmiş olabileceğine inanmak
istiyorum.
Ben iki kişiyi partiye davet etmek
istiyorum. Önce Yalçın Bayer, daha sonra da siz Baki Karakol..
(Gülüşmeler...)
Baki Karakol- Ben Tayyip Bey'in çekirdek kadrosunun, değişmesine izin
verecek olduğuna inanmıyorum. Yani AK Parti’nin tabanı, Tayyip Bey
değişmek istese bile buna izin vemez diye düşünüyorum.
Yanılıyorsunuz. Ben İstanbul İl
Başkanı'yım. İstanbul teşkilatı bir siyasi kadronun en önemli
teşkilatıdır. Tayyip Bey çekirdeğe ihtiyacı varsa en çok burda var.
Ama en çok o anlamda geniş tutan ve kucaklayan İstanbul
teşkilatıdır. Tayyip Bey bunu gider Bursa'daki teşkilatı ile de
yapmak ister, Afyondaki ile de. İstanbul'da bu riski alır mı böyle
bir şey olmasa, ama birileri zaman zaman zorluyor. Çok mertçe
söyleyeceğim. Tayyip Bey’in beni de ara ara eleştirdiği zamanlar
oldu. Yani “Partiyi bayanlara açmadınız teşkilatı bayanlara da
açın. Gençlere de açın. Teşkilatı toplumu kucaklayacak noktaya
getirmiyorsunuz.” Diye eleştirdiği zamanlar oldu.. Ama bu siyasi
organize Türkiye'de kurumsallaşmış, daha doğrusu yerleşmiş bir
siyasi bakış var. Onu çok fazla aşamıyorsunuz. Kongre yapıyorsun,
daha çok genişlemeniz lazım. Bir bakıyorsun adam hizipçi kafayla
yaklaşıyor. Orda yanılıyorsunuz. Onu anlatmak istiyorum. Bu ülke
çok bedel ödedi... Sağcı-solcu, milliyetçi islamcı laikçi.. Bugün
de tartıştığımız bir çok konu olmadı. Şimdi neyin bedelini
ödedik. Asgari müştereklerin
kavgasını yaptı bu ülke. Halbuki bu ülkenin azami müşterekleri var.
Bu toplumun yüzde 99'unun azami müşterekleri. Siyasetçi bu azami
müştereklerin mücadelesinde. İnsan hakları bu ülkenin yüzde 90'ının
müştereki değilmi. CHP bunun öncülüğünü yapmalı. Ekonomik
kalkınmışlık, hukuk devleti bu ülkede herkese lazım değil mi? Biz
AK Parti olarak siyasetçinin ne yapması lazımsa onu büyük oranda
başardık. Bakış nedeni ile hala sıkıntılarımız var. Ama bunun
öncülüğünü biz yapıyoruz. Bu ülkenin özgürlükçü çağdaş bir sosyal
demokrat partiye ihtiyacı var. Onu da toplum kuracak. Bizi nasıl
toplum kurmayı başardıysa bu millet onu da kurmaya zorlayacak.
Baki Karakol- Parti var da kadro yok.
Kadro var. Bu ülkede kadro sorunu
yok.
Baki Karakol-CHP'den bahsediyorum ben..
Ha o kadrolarla olmaz.
Fikri Akyüz- Entellektüel bakışınıza vakıf olduk. AK Parti'nin kadrolarına
baktığımızda Entellektüel bakışa vakıf oluyoruz. Özellikle
Büyükşehir Belediye Başkanı ve vekili İdris Güllüceye baktığımızda
son derece entellektüel birisi. Belediyelerde bu entellektüel
kadrolar konusunda tartışma var. Bu kadroların yeterli olduğunu
düşünüyor musunuz?
Geniş bir konu Türkiye'nin mevcut
bürokrasi yapısı ve bürokrasinin 657 sayılı yasası değişmedikçe Bu
anlamda Türkiye'nin çok geniş mesafe katetmesi mümkün değil.
Türkiye'de bugün 1,5 milyon memur var. Hepsinin de sandalyesi
garanti. Bu çarkın bu mantalite ile dinamik bir hale gelmesi mümkün
değil. Belediyelerde entellektüel yapıyı nasıl sağlayacaksın.
Ahmet'i alacaksın, eğer müdürse en fazla yandaki bir birimin başına
alacaksın. Peki entellektüel birikimi olanı nasıl getireceksin.
Yeni bir kadro alamazsın, zaten kadro şişmiş. Biz şimdi diyoruz ki
belediyelere, "Aman ha eleman almayın" 657 ve Kamu Reformu Yasası,
Yerel Yönetimler Yasası bu ülkede biz çıkartamaz isek önümüz
tıkanır.
Bahri Kayaoğlu- Rahmetli Özal ANAP'ı kurarken 4 eğilimi bir araya getirdi.
ANAP'la bir süre tek başına iktidar oldu. Daha sonra iktidar ortağı
oldu. Sayın Erdoğan'da yine bu eğilimleri bir araya getirme çabası
içine girdi. ANAP 20 yıllık bir dönemden sonra dağıldı. AK
Parti'nin süresi ne kadar olur?
Geleceğe dönük bir şey söylemek zor. Ama biz 4 eğilimi
bir araya getirerek kurmadık AK Partiyi. Biz AK Parti'yi kurarken
az önce söylediğimiz ilkeler doğrultusunda, bizimle kan uyuşması
olan herkesi siyaset yapmak arzusunda olan herkesle çalıştık
çalışırız. AK Partinin ömrü ne olur. 3 Kasım'dan sonra yaptığımız
analizlerde Sandıktan çıkan nedir diye analiz ettik. Sandıktan
çıkan çok açık, Halk dedi ki “Arkadaş AKP kadroları size
inanıyorum. Beni yanıltmayın. Sizi sizin beklediğinizin ötesinde
kucaklıyorum. Yanlış yaparsanız size de bir 3 Kasım yaşatırız.”
dedi. 3 Kasım'dan sonra yanlış yapmadık ki, yüzde 37,5'ten
istanbul'da yükde 45 olduk. Ben İstanbul İl Başkanı olarak
İstanbulluya diyorum ki bizi önümüzdeki seçimlerde yüzde 55'lere
taşıyın. AK Parti’nin hedefi de budur. Bundan sonraki seçimlerde
göreceksiniz, AK Parti yüzde 55 oy alacaktır.
Baki Karakol- Efendim ben bir de şu Maltepe Emniyet müdürü’nün
görevden alınması olayını sormak istiyorum. İddiaya göre gözaltına
alınan bir kişinin, AKP İstanbul İl Başkanlığı’nda bulunan bir
bayanın eşi olmasından dolayı bu müdür görevden alınmış. Bu iddia
doğru mu?
Mesele aslında şöyle gelişmiştir. Doğrudur, gözaltına alınan bir
beyin eşi bizim İstanbul İl Başkanlığı’nda yetkilidir. Konuyla
ilgili bizim en ufak bir müdahalemiz olmamıştır. Bu bey, bir kavga
olayından dolayı gözaltına alınmış. Saldırıya uğrayan taraf olarak
tabiki. Maltepe Emniyet Müdürlüğü, bu beyin eşine, “Bugün
gözaltında tutulacak” demiş. Bu bayan da, “Böyle basit bir
meseleden dolayı bir kişi nasıl gözaltına alınır. Bu hukuki değil”
diyerek İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nü aramış. İstanbul Emniyet
Müdürlüğü de, Maltepe Emniyet Müdürü’nü arayarak, “Kavgadan dolayı
bu kadar uzun süreli bir gözaltı doğru değil. Hemen savcılığa
çıkarın gereken orada yapılsın” demiş. Maltepe Emniyet Müdürü de,
“Sayın müdürüm, şahıs serbest bırakıldı” demiş. Ancak şahsın
serbest bırakılmadığı, Emniyet Müdürlüğü’nde görevmli bir komeserin
Emniyet müdürü’nü yanılttığı ortaya çıkmış. İstanbul Emniyet
Müdürlüğü de, “Sen bölgende olan olaylardan haberdar değilsin.
Komiserinin yaptığı gayrı kanuni işlerden bile haberin olmuyor.
Kısaca Emniyet’te seni dinleyen yok. Otoriteni kaybetmişsin”
diyerek müdürü görevden alıyor. Bunun bizimle ilgisi bu
kadardır..
Süleyman Özışık- Efendim sıcak toplantı odasında yaptığımız
röportajda 1 saat 25 dakikayı geride bıraktık. Aktarıldığı
kadarıyla sizin bazı programlarınız var. O zaman röportajı burada
bitirelim ama, bu bitirmeye “Mola” adını koyalım. Bu röportaj,
bundan sonraki bir tarihte devam etsin..
Bu kez ben sizleri İstanbul İl Başkanlığı’nda ağırlayayım ve orada
kaldığımız yerden devam edelim. Sizleri orada ağırlamaktan ve
İstanbul’un meselelerini konuşmaktan gurur duyacağım..