28 Temmuz 1954 yılında Sabaneta, Baritas’ta doğdu. Doğduğu ev çamur, saman ve palmiye ağacından yapılmıştı. Öğretmen bir anne ve babanın altı çocuğundan biriydi. Anne ve babası fakir köylü bir aileden geliyordu ve öğretmen olmalarına rağmen maaşları düşüktü. Bu yüzden Chavez 8 yaşında bir çocukken hem okumak hem de tarlalarda çalışmak zorundaydı. Ev yapımı kekler de satarak aile bütçesine katkıda bulunuyordu. Gençlik tutkusu profesyonel bir beyzbol oyuncusu olmaktı. Criollitos de Venezuela’da beyzbol oynadı ve takımı 1969 yılındaki Venezuela Ulusal Beyzbol şampiyonası’na kadar çıktı. Karakas’ta yaşama ve eğitim görme şansını değerlendirmek için 17 yaşında Askeri akademiye kaydoldu. Akademideki öğrencilik yıllarında Chavez ve okul arkadaşları ’Bolivarianizm’ olarak adlandırdıkları sol-milliyetçi bir doktrin geliştirdiler. Bu doktrin bir çok Latin Amerika ülkesini bağımsızlığa kavuşturan Venezuelalı devrimci Simon Bolivar’dan ilham almıştı. Chavez 1975 yılında teğmen olarak mezun oldu ve askeri kariyeri 17 yıl sürdü. En son yarbaylığa kadar yükselen Chavez görev süresince Askeri Akademi’de eğitmenlik de olmak üzere çok değişik kademelerde hizmet verdi. Akademideki derslerinde coşturucu tarzı, hükümet ve toplumunun radikal eleştirileri şahsiyetindeki karizmayı öne çıkarıyordu. Askerlik hizmeti boyunca Chavez, Venezuela ordusunun oynadığı rolden giderek hoşnutsuzluk duymaya başlıyordu.1977 yılında Chavez ordudan ayrılmaya karar verdi fakat komünist bir akademisyen, Douglas Bravo, tarafından kalması ve sol için gizlice çalışması hususunda ikna edildi: “O’ndan çok etkilendim ve ordudan ayrılmaktan vazgeçtim. Sivil-asker işleyişinin ideolojik manasını ve gizli olarak örgütlenebilmenin olanaklarını keşfettim, bu süreç bir kaç yıl sürmüştü.” 1982 yılında Chavez diğer üç subay arkadaşlarıyla ‘Bolivarcı Devrimci Hareket-200 (MBR-200)’ adında bir örgütlenme kurdu. Sonraları başkent Karakas’ta bir takım yüksek görevlere getirildi ve bir kaç kez nişan madalyasıyla ödüllendirildi. 2 şubat 1989 yılında Carlos Perez devlet başkanlığı görevini devraldı. Fakat, ülkenin çoğunluğunu oluşturan yoksul kesimin yaşam koşullarını iyileştirmeyi vaat ettiği politikalardan vazgeçerek 16 Subat’ta IMF yapısal uyum programını yürürlüğe koydu. Böylece neoliberal ekonomi reformları hayata geçirilmeye başlandı. Böylece neoliberal ekonomi reformları hayata geçirilmeye başlandı. Bu meyanda yabancı şirketlerin karlarının yüzde yüzünü merkezlerinin bulunduğu ülkeye havale etmelerine olanak sağlandı. Enflasyon %87’ye ulaştı, reel ücretler %40 geriledi, işsizlik %14’e ulaştı, kamu harcamaları kesildi, emekçi sınıfın aleyhine kanunlar çıkarıldı. 7 Subat’ta Karakas’ın yoksul insanları, ekonomik krizin yükünü sırtlarına yükleyen bu haşin kararlara karşı protestolarını yükselttiler. Ordu tarafından bastırılan bu halk ayaklanması sonucu yaklaşık 5000 kişi öldürüldü. Sokaklarda tuzağa düşürülmüş yığınlarca ceset bulundu. ‘El Caracazo’ hareketi olarak bilinen bu olay Venezuela halkının zihinlerine kazındı ve bu cinayetlere ilk elden tanık olmuş ordu içindeki bazı kesimleri daha da radikalleşmeye iterek Bolivarcı Devrimci Hareket’in tekrar dirilmesini sağladı. 90’lı yıllarda Venezuela ekonomisi çöküşün eşiğindeydi ve Venezuela halkının çoğunluğu Carlos Perez’in dikta yönetiminden bıkmıştı. Chavez bir grup silah arkadaşıyla Perez iktidarına karşı 1992 Subat ayında askeri bir isyan gerçekleştirdi: “Hükümeti devirmeye ve bir Anayasa Kongresi toplamaya yönelik stratejik bir planımız vardı… Amacımız sivil-asker birlikteliğini tesis etmekti; bu her zaman böyledir. Işçi sınıfının katılımı sağlanmıştı… Isyan gününde, bütün halkın, işçisiyle ve askeriyle bütün halkın sokaklara dökülerek silaha sarılacağını hayal etmiştik.” Olaylar bu şekilde gerçekleşmedi. Isyancılar bazı kilit şehirleri ele geçirdiler fakat Miraflores Başkanlık Sarayı’nı ele geçiremediler ve Devlet Başkanı Perez kaçmayı başardı. Chavez teslim olma pazarlığı yaptıktan sonra savunma bakanlığından canlı yayınla tüm ülkeye çağrıda bulundu. Onu ulusal bir lider haline getiren “sorumluluğu ben alıyorum… şimdilik” sözlerini bu konuşmada kullandı. Bu darbe girişiminde 45 yaşında bir yarbaydı ve bu darbeden dolayı diğer 100 subay arkadaşıyla birlikte tutuklandı. Hapiste Chavez ve subay arkadaşları meydan okuyan tavırlarını sürdürdüler, ordu üniformalarını giymeye devam ettiler ve dışarıyla iletişimlerini kesmediler: “Hapis bir tür okul gibidir; çelik gibi bir ruhunuz olur, inançlarınız güçlenir ve sezgileriniz derinleşir.” Bu arada Başkan Perez bütün saygınlığını kaybetmişti ve kamu fonlarını kötüye kullanmaktan yargılandı ve 1993 yılında başkanlıktan azledildi. Halefi Başkan Rafael Caldera, halkın baskısını dikkate alarak iki yıldır hapsedilen Chavez ve subay arkadaşlarını affetti ve serbest bıraktı. Chavez hapiste Venezuela’nın güç yapısını değiştirmeye ve halkın koşullarının dönüşümüne yönelik tartışmalar ve okumalarla yeni deneyimler kazandı. Değişimi demokratik siyasal hareketle sağlamaya karar verdi ve 1995’te “Anayasa Kongresi, şimdi!” sloganıyla bir kampanya başlatarak ülkeyi dolaştı. 1998 Başkanlık seçimlerine katılmak için 1997 yılında ‘Beşinci Cumhuriyet Hareketi (MVR)’ adlı bir parti kuruldu. Chavez’in kampanya boyunca karizması ve iyi bir hatip olması, yoksul ve emekçi sınıfın lehine duruşu kitlelerin güvenini kazanmasını sağladı ve 6 Aralık 1998 başkanlık seçiminde oyların %56’sını alarak seçimin ilk aşamasında devlet başkanlığını kazandı. 1998 yılında ilk kez başkan seçilmesinden beri bütün seçimlerden ve referandumlardan zaferle çıktı, siyasal gücünü pekiştirdi ve yeni, cesur önlemlere imza attı. Kişiliği ve stili halkta yarattığı cazibenin altında yatan nedenlerden yalnızca bir kısmını oluşturmakta. Diğer bir neden olarak katılımcı demokrasiye dayalı ‘21.Yüzyıl Sosyalizmi’ adı altında yeni bir modeli geliştirmeye çalışması gösterilebilir: “Demokrasi şu an yeni kuruluyor, gerçi hayal ettiğimiz bir demokrasi değil bu. Idealimiz: Tam olarak katılımcı ve vatandaş önderliğinde bir demokrasi.” Venezuela dışında, anti emperyalist çıkışları, neo-liberal politikalara karşı sert eleştirileri, üçüncü dünya ülkelerinin haklarını savunması, Amerika Birleşik Devletleri’nin bölge üzerinde kurduğu hegemonyaya kafa tutması ona tüm dünyada sempati kazandıracaktı. Mazlum Filistin halkına destek vermesi, Israil devletinin bölgedeki yıkıcı politikalarına karşı sert eleştirileri, Israil’in 2006 yılında Lübnan’a gerçekleştirdiği sivillere yönelik saldırıları soykırım olarak nitelemesi ve bu sebepten dolayı Tel Aviv’deki Venezuela elçisini geri çekmesi, OPEC’teki petrol üreticisi ülkelerin etkinliğini artırma çabaları ve bölgedeki Islam ülkeleriyle olan iyi ilişkileri, Chavez’in Islam Dünyası’nda da büyük bir sempati kazanmasına sebep olmuştur. Chavez bu hareketin başında olmaması halinde ne olacağı hakkında soyle demekte: “Evet, Chavez gidebilir. Fakat Chavez sadece Chavez değil… Içinde bulunduğumuz durum radikal eğilimleri, duyguları uyandırdı. Bana ne olacağı çok önemli değil, şundan eminim ki bu radikalleşmiş eğilim devam edecek ve yeni liderler çıkaracak. Bu benim endişelerimi gideriyor. Politik kaygılarımın ve hatalarımın ötesinde şuna kesin olarak inanıyorum bu süreç ters çevrilemez. Bu değişim, yeniden yapılandırma ve devrim süreci durmayacak… Içinde bulunduğumuz süreci bir nehire benzetiyorum, set çekebileceğiniz fakat yolundan alıkoyamayacağınız bir nehir. Nehire, akma imkani vermediğinizde ya önündeki engeli yıkacak ya da yatağını bulacak, fakat her zaman denize doğru akmayı sürdürecek.” Washington yönetiminin düşman olarak gördüğü Küba, Kuzey Kore, İran, Belarus, Suriye gibi ülkelerle sıkı bağlar kurmuş ve ABD karşıtlığını her fırsatta dile getirmişti. Chavez, Amerikan aleyhtarlığını 2006 yılının ağustos ayında yaptığı İran gezisi ile göstermişti. Son olarak da BM konuşmasında "Şeytan dün buradaydı" sözleri ile Bush'u bir şeytan olarak tanımlamış ve dünya çapında büyük ilgi toplayan bir konuşmaya imza atmıştı. Chavez bir çok şiir, hikaye ve tiyatro oyunu kaleme aldı. 90’lı yıllarda Chavez bir süre başkent Karakas’taki Simon Bolivar Üniversitesi’nde siyasal bilimler fakültesine devam etti fakat yoğun siyasal faaliyetlerinden dolayı mastır derecesini tamamlayamadı.