Fotoğrafları şok etkisi yarattı! Diyarbakır'da özel güvenlik meğer teröristmiş!
Abone olDİYARBAKIR'da öldürülen Dr. Amara kod adlı Müzeyyen Aydınlı'nın üzerinden çıkan şifreli dijital dokümanlarda, Dicle Üniversitesinde ve Büyükşehir Belediyesinde Özel güvenlik görevlisi olan Veysel Sonsuz'un silahlı, üniformalı fotoğrafları ve özgeçmiş raporu bulundu.
Diyarbakır Lice'nin Akçabudak Köyünde öldürülen sözde bölge
sorumlusu Müzeyyen Aydınlı'nın üzerinden çıkan dijital
materyallerin incelemesinde çıkan iki kare fotoğraf şok etkisi
yarattı.
Sabah'ın haberine göre, Askeri kamuflaj ve elinde kalaşnikofla dağda çekilen fotoğrafın yüz tarama sistemiyle Dicle Üniversitesi ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde uzun yıllar Özel güvenlik görevlisi olarak çalışan Veysel Sonsuz olduğu tespit edildi.
Eşi de hemşireymiş
Dokümanlarda kendisine ait kişisel bilgiler ve özgeçmiş raporu da
bulundu. Sabotaj, oto alarm düzeneği silah ve bomba eğitimi aldığı,
yanında tabanca bulunduğu, şehirde faaliyet gösterdiği, eşinin
hemşire olduğu ve kendisinin örgütün cephanesini gömen kişi olduğu
bilgisi de yer aldı.
Yakalanan Sonsuz hakkında Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı.
Dicle Üniversitesi, Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Petrollerinde
Özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını anlatan Veysel Sonsuz şu
itiraflarda bulundu:
"Doktor olan kayınbiraderim adına kayıtlı olan ancak benim çalıştırdığım Ergani Özel Dünya Tıp Merkezini işlettim. Silah kaçakçılığından tutuklanıp 3 yıl hapis yattım. Yurtdışından araba satın alıp Türkiye üzerinden Irak, Afganistan ve Pakistan'a satıyordum. Belediyede kadroya geçebilmek için HDP Lice İlçe Başkanlığı yapan kuzenim Tekin Sonsuz'dan yardım istedim. O da Lice'de Makine memuru İbrahim Ekin'le beni tanıştırdı. Bu kişi kadroya geçirme sözü verdi. Kimlik bilgilerimi aldı."
"Meğer örgütün bölge sorumlusu Hacı Türmak ile bağlantılıymış. Bir süre sonra beni Lice'ye çağırdı. "Senin kadro işin tamam" dedi. Hava kararınca beraber Yalımlı Köyüne gittik. Silahlı üç terörist bizi karşıladı. Biri bölge sorumlusu benim de eski komşum Hacı Türmak'tı. Hacı benim belediyedeki kadro işimi duyduğunu ve bu nedenle çağırdığını söyleyip, 'Senin kadro işini çözeceğim. HDP'li yöneticilerle sürekli irtibat halindeyim, sen merak etme. Hepsine talimat verebilirim. Senin kadroya alınman için de HDP'li yöneticilere talimat vereceğim' dedi. Tıp Merkezi işlettiğimi duyunca benden ilaç ve tıbbi malzeme istedi. 20 gün sonra istediği ilaç ve malzemeleri temin ettim. Bir dere yatağında buluşup ilaçları verdim. İkinci kez benden ilaç ve medikal malzeme istedi."
Lice belediyesinin açtığı parke taşı ihalesini duyan terörist Türmak'ın, ihaleyi alan müteahhitten para alınması için kendisini görevlendirdiğini anlatan Veysel Sonsuz, "Terörist Türmak bize 'Lice belediyesine gidin ihaleyi alan kişiyi bulun ondan gerekli parayı alıp gelin' dedi. Beni örgüte bulaştıran İbrahim Ekin müteahhiti arayıp çağırdıktan sonra bana, 'Belediye başkanımız Fikriye Aytin'e söyledim. Müteahhit firma örgütün istediği parayı vermeyene kadar belediye başkanımız da ihaleyi imzalamayacak' dedi. Belediye başkanı bile terör örgütünün haraç almasına imkân sağladığı için çok şaşırmıştım. Müteahhit bana 250 bin liralık çek verdi. Çek'i tefecilere kırdırıp parayı dolar yapıp örgüte teslim etmem istendi. Örgüt alması gereken parayı alınca belediye başkanı da ihaleyi imzaladı. Çek'i 10 bin lira kırımla tefeciye verip aldığım nakit parayı dolara çevirip örgüte götürdüm" dedi.
HDP'li Belediyenin kiralayacağı kafeyi örgüt kiraya
verdi
Sığınakta geceyi teröristlerle geçiren Veysel Sonsuz, eline silah
verilip fotoğraflarının çekildiğini belirterek, "Hacı Türmak bana
silah hediye etti ve bu kez Lice belediyesinde HDP'li Meclis üyesi
Fuat Yalçın ve KCK'nın para trafiğini kontrol eden Murat Yılmaz'la
tanışmamı istedi. Murat Yılmaz'ın bürosuna gittiğimde bana,
Havalimanı yolunda belediye alanı içindeki Göletli Park
kafeteryasını bana verebileceklerini, ya da tavsiye edeceğim parayı
biri varsa ona 200 bin dolara devredebileceğini söyledi. Aslında
Bağlar belediyesinin sorumluluğunda olan bu yerin kiralanmasıyla
ilgili belediyeleri ele geçiren bu kişiler Belediye yetkililerini
yok sayarak karar alabiliyordu. Murat beni bu kez Kayapınar
Belediyesi başkan yardımcıları Servet Yılmaz ile Ayşe Kaçar'ın
yanına gönderdi. Ayşe'de PKK'nın para işlerini kontrol eden Murat
Kaçar'ın eşiydi. Bu iki kişi belediyenin tüm ihale işlerinin
kendilerinin elinden geçtiğini, ihaleleri örgütün istediği kişilere
verdiklerini söyleyip örgüte gelir sağladıklarını anlattılar. HDP
İl yönetiminde Kibriye isimli kadınla ilgili Hacı Türmak bu kişinin
Kandil'in Türkiye'deki tek yetkilisi olduğunu, belediye
başkanlarının atamalarını, seçimlerdeki adayları bile onun
belirlediğini söyledi. Yaptıklarımdan dolayı çok pişmanım"
dedi.
Etkin pişmanlıktan yararlandı
Mahkeme,
sanığı dağ kadrosunda silah ve bomba eğitimi aldığına dair somut
deliller bulunduğundan 7,5 yıl hapisle cezalandırdı. Ancak
yakalandıktan sonra terör örgütünün çökertilmesine yönelik önemli
bilgi ve belgeler sağladığı için cezasını etkin pişmanlık
kapsamında 1 yıl 6 ay 22 güne indirdi.