Talat açtı ağzını, yumdu gözünü
Abone olKKTC Cuhmurbaşkanı Talat'ın hareketi gündeme bomba gibi düştü. Bazı kesimlerce sert bir şekilde eleştirildi Talat. Peki ya onu böyle bir yola iten neydi? İşte cevabı..
KKTC'de Ramazan Bayramı nedeniyle iki ayrı kabul töreni
yapılması tartışmalara yol açtı. 30 yıldır dini ve resmi
bayramlarda KKTC Cumhurbaşkanı kutlamaları Türkiye'nin KKTC
Büyükelçisi ve Barış Kuvvetleri Komutanı ile birlikte kabul
ediyordu. Bu Ramazan Bayramı'nda ise Talat, bu uygulamaya son
verdi. Kutlamaları tek başına kabul etti. Bu gelişme üzerine Barış
Kuvvetleri Komutanı Korg. Hasan Memişoğlu Talat'ın törenine
katılmadı, ayrı bir bayramlaşma töreni düzenledi. Türkiye'nin KKTC
Büyükelçisi Aydan Karahan ise iki törene de katılmadı. 'Devlet
miyiz, değil miyiz?' KKTC Cumhurbaşkanı Talat, başlattığı
uygulamaya ilişkin eleştirileri "haksız ve yersiz" buluyor. Talat,
dünkü görüşmemizde, törenlerde KKTC Cumhurbaşkanı ve diğer
yetkililerinin "ev sahibi" olarak kutlamaları kabul etmelerinin
doğru olduğunu, eski uygulamanın ise KKTC'nin bağımsızlığına gölge
düşürdüğünü savundu. Talat, şu değerlendirmeyi yaptı: "Bir devleti
cumhurbaşkanı temsil eder. Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Ben
KKTC'nin cumhurbaşkanıyım. Törenlerde devleti benim temsil etmem
gerekir. Ben buna inandığım için bu uygulamaya geçtim. Doğrusunun
bu olduğuna inanıyorum. Bunda alınganlık gösterecek bir şey yok.
Uygulamanın eleştirilmesinin tek nedeni var. Diyorlar ki, eskiden
böyle değildi. Değildi ama yanlıştı. Şimdi doğruyu yapıyoruz.
Bundan sonra da böyle yapacağız." 'Gölgeli bağımsızlık' Talat,
Türkiye'nin KKTC'nin bağımsızlığını tanımış tek devlet olarak, bu
uygulamayı desteklemesi gerektiğini de vurgulayıp şöyle devam etti:
"KKTC bağımsız devlettir, diyoruz. Türkiye de KKTC'yi tanıyor. KKTC
ayrı bir devlettir, ayrı bir demokrasidir, ayrı demokratik
kurumları vardır. Bu niteliklerimizi güçlendirmeliyiz.
Kurumlaşmamızı kökleştirmeliyiz. KKTC'yi bizler yücelteceğiz. Hem
bunları savunup hem de gölgeli bir görüntü vermek doğru değil. Bir
bakıma KKTC'yi, kendi kendini inkâr oluyordu. Eski törenlerde
KKTC'nin bağımsızlığı konusunda Türkiye'nin gölgesi düşüyordu hem
de uluslararası toplumda bizi zayıf gösteriyordu. Düşünebiliyor
musunuz, KKTC bağımsız diyoruz ama törenlerde KKTC Cumhurbaşkanı,
Türkiye'nin büyükelçisi, Barış Kuvvetleri Komutanı ve Türkiye'den
atanan İç Güvenlik Kuvvetleri Komutanı birlikte kabul yapıyorlar,
birlikte ev sahipliği yapıyorlar ama KKTC'nin Meclis Başkanı,
KKTC'nin Başbakanı ev sahibi olarak yer alamıyor. Onlar da kutlayıp
geçiyorlar. Bu hoş bir görüntü müdür, doğru bir görüntü müdür?"
'Asıl ben alınıyorum' Talat, bu uygulama nedeniyle Türkiye ve
Türkiye'nin KKTC'deki temsilcilerinin alınganlık göstermemesi
gerektiğini de şöyle savundu: "Ben ABD'de olduğum sırada tören
hazırlıkları yapıldı. Ben olmadığım için sonradan bir sorun yaşanıp
yaşanmadığını veya bir gelişme olup olmadığını bilmiyorum. Ama
Türkiye'nin, Türkiye'nin KKTC'deki temsilcilerinin alınacağı bir
durum yok. Aksine, bu tavrım Türkiye'nin ve KKTC'nin tezlerine daha
uygun bir tavırdır. Eski görüntü uluslararası temaslarda da sorun
yaratıyordu. Asıl ben alınıyordum. Çünkü, yabancı diplomatlar
geliyordu, konuşuyordum. Ama bana 'Ne kadar yetkilisiniz?' diye
soruyorlardı. Tabii ki, 'Yetkiliyim' diyordum ama bu sorular beni
rahatsız ediyordu. İşte bu tür sorulara bu tür görüntüler neden
oluyordu. Madem KKTC bağımsız bir devlet, madem Türkiye bunu
tanıyor, o halde öncelikle Türkiye'nin bu görüntüye dikkat etmesi
gerekir. KKTC'ye, bağımsızlığına gölge düşmemesi için önce
Türkiye'nin özen göstermesi gerekir. Bundan sonra 15 Kasım kuruluş
törenlerinde olsun, 20 Temmuz törenlerinde olsun, aynı sistemi
uygulayacağız." Yazı: Fikret Bila Kaynak: www.milliyet.com.tr