Siyaset Meydanı'nda derin polemik
Abone olSiyaset Meydanı, izleyenleri şok eden polemiğe sahne oldu. Fırat, Özdağ'ı 'derin devletin' adamı olmakla suçladı. Özdağ ise, Fırat'a 'Sen de hain Said'in torunusun' ded
Cumhuriyet'i Batılılar PKK'yı derin devlet kurdu
Önceki akşam Ali Kırca'nın yönettiği Siyaset Meydanı'nda,
Türkiye'nin son dönemdeki en çok tartışılan konusu, 'Alt kimlik-Üst
kimlik' masaya yatırıldı.
Konuklar Hak-Par Başkanı Abdülmelik Fırat, Demokratik Toplum
Hareketi'nden Sim Sakık, Asam'dan Prof. Ümit Özdağ, Araştırmacı
Yazar Mehmet Metiner, Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof.
Dr. Ergun Aybars, Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa
Karaalioğlu ve gazeteci-yazar Ece Temelkuran'dı.
Şemdinli'deki olaylardan sonra yeniden gündeme oturan Güneydoğu
sorununa çözüm arayışlarının arandığı programda hararetli
tartışmalar yaşandı, büyük yankı uyandıracak iddialar ortaya
atıldı. Özellikle Ümit Özdağ, Abdülmelik Fırat ve Sırrı Sakık
üçgeninde gergin diyaloglar yaşandı...
Abdülmelik Fırat: Kürtler Mezopotamya coğrafyasında 10 binlerce
sene bir ulus olarak yaşadı. Bu ulus Osmanlı'yla da 500 sene
beraber yaşadı. Osmanlı Kürtler'in ne kimliğine ne de inancına
müdahele etmedi. Ama Cumhuriyet dönemi, ki cumhuriyeti kurduran güç
de Batı'dır. (...) Lozan kayıtlarında ifade var; İsmet Paşa diyor
ki, 'Kürt kökenliyim, kuracağımız devlet Kürt ve Türk halkının
beraber kuracağı müşterek bir devlet olacaktır.' Bu sözün teyidini
Atatürk 1919'da Amasya'da belirtiyor ve 'Devleti Türk ve Kürt
birlikteliğiyle kuracağız' diyor. Birinci Meclis'e Kürdistan,
Lazistan milletvekilleri girdi. Ama Birinci Meclis feshedildi. 1924
Anayasası 'Kürt yoktur' dedi. Kürt halkı inancını, onurunu,
geleneklerini koruyan bir halk. Kimliklerini tasallut altına alan
bu barbar sisteme karşı hoşnut olmamıştır; tepkisini
göstermiştir.
Ergun Aybars: Batı, 1919'da Anadolu'yu parçalayarak büyük
Ermenistan ve Yunanistan kurdurmak için Sevr projesini yönetti. Bu
planı Mustafa Kemal Atatürk isminde bir komutan bozdu. Emperyalist
güçleri ve işbirlikçilerini mağlup ederek Lozan'da Türkiye
Cumhuriyeti tapusunu imzalattı. Bu söylendiği gibi ingiltere
açısından kabul edilebilir bir şey değildi. Atatürk dize getirdi
bunları. Birinci Meclis'te Laz'ı Çerkesi, Kürt'ü, Boşnak'ı hepsi
katıldı. İstiklal Marşı'nın yazarı Arnavut'tu. Ama ortak amacı
bağımsızlık savaşı olan bu insanların alt kimlik tartışması olmadı.
Diyorlar ki, ulusumuz çok zulme uğradı. Kendisi iki dönem
milletvekilliği yaptı, bu ülkede rektör, doktor, cumhurbaşkanı oldu
Kürt'ler. Bunlara engel olundu mu?
A.F.: Kürt kimliğiyle mi yapıldı?
E.A.: Lütfen efendim kesmeyin sözümü. Ayırım yapmak istiyorsanız
yapın.
A.F.: Zulüm yaparsanız yapabilirsiniz tabii...
E.A.: Kimseye zulüm yapılmadı. İsyan eden cezasını çekti! Türk
devletine vatandaşlık bağıyla bağlı herkes Türk'tür.
Ü.Ö.: Kürt aydınlar 60'lardan sonra bir mağduriyet psikolojisi
geliştirdi. 1984'ten sonra PKK ele alındı ve geliştirildi. Terör
sırasında bölgede gerilimler yaşandı. Halk devlet güçleri ile PKK
arasında kaldı, yaşamları ağır tahripleri uğradı. Bölgenin geri
kalmışlığı var. Ama bu bilinçli bir politik karar değil. Coğrafi
konumun ortaya çıkardığı bir sorun. Çanakkale, Hakkari'de olsaydı
Çanakkaleliler de fakir kalırdı. Bilinçli olarak PKK ve bu
çerçeveyi savunanlar bu mağduriyet psikolojisini işleye işleye, suç
Türkiye Cumhuriyeti'nde, Türkler'de diye alt yapı oluşturdular. Bu
mağduriyet psikolojisi daha sonra mazuriyet psikolojine dönüştü.
İsyan ediyoruz çünkü mazuruz! Fırat'ın ifadeleri de 29 kere
ayaklanmayı mazur gösterme çabasıdır.
A.F.: Saptırıyorsunuz! PKK derin devlet tarafından kuruldu. 15 genç
Diyarbakır'a gönderildi.
Ü.Ö.: Fırat bugün bu siyaseti yapıyorsa PKK'nın kendisine açtığı
yolda yapıyor. PKK olmasaydı kendisi merkez sağ partinin bir
milletvekili olurdu. Neden? Çünkü PKK'nın yaptığı terörü gösterecek
cesareti olmadı kendisinin. DYP ve AP milletvekiliydi. Merkez sağın
içindeydi, uyumlu bir parçasıydı ve bu uyumlu parça olmayı PKK
olmasa devam ettirecekti. PKK'yı derin devletle işbirliği yapmakla
suçluyor. Çok ucuz buluyorum.
A.F.: Sayın profesörler resmi ideolojinin ezberini konuştular. Biz
zaten 50 senedir bunları dinliyoruz. Ben diyorum ki Avrupa TC'yi
kurdu.. TC Lozan'da kurulmadı mı?
Ü.Ö.: Evet, biz Lozan'da sayıyoruz; Türkiye Cumhuriyeti'nde
sayıyoruz. Sonuna kadar da saymaya devam edeceğiz. (Alkış sesleri
yükseliyor)
Ş.S.: Alkış almak için şov yapmanın kimseye bir yararı yok. Türkiye
hassas bir noktadan geçiyor. Bölgede iç barışa yönelik büyük talep
var. Kavga istemiyoruz. Ama geçmişi konuşmamız lazım.
Derin devletin adamısın!
Öyle olsam karşımda oturamazdın!
Abdülmelik Fırat (Ümit Özdağ'a): Siz derin devletin adamısınız.
Derin devlet adına konuşuyorsunuz.
Ümit Özdağ: Türkiye'de derin devlet yok. Eğer derin devlet olsaydı
şu an siz benim karşımda oturamazdınız! (Sırrı Sakık bu söz üzerine
kalemini fırlatıyor.)
A.F.: Yani öldürülür müydüm!
Ü.Ö.: Derin devlet bir ülkenin stratejik zekasıdır. Türkiye'nin
stratejik zekası yok. Olsaydı siz burada oturamazdınız diyorum.
A.F.: Sizin babanız kabadayıydı. Bu ülkede başbakan, bakanlar
asıldı.
Ü.Ö.: Benim babam şanlı Türk Ordusu'nun şerefli bir subayıydı.
Sizin dedeniz (Şeyh Sait) Atatürk tarafından hain olduğu için idam
edildi.x