Şarabın herşeyini bilen bakan
Abone olBaşbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener içki yasağına karşı çıktı. Şarap üreticilerinin toplantısında konuşan Şener şarabın her şeyini biliyor. Bilmediği bir tek şey var..
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, ''İçkinin
yasaklanması diye bir şey zaten olamaz'' dedi. Şarap Üreticileri
Derneği tarafından düzenlenen ''Topraktan Kadehe AB Yolunda
Bağcılık'' konulu toplantıda konuşan Bakan Şener, söz konusu
toplantıya katılıp katılmayacağının birkaç gazetede çıkan
haberlerde yer aldığını belirterek, bu haberlerde ''Acaba hakikaten
katılacak mı?'' sorusunun yanı sıra bunun siyasi bir risk olarak da
algılandığı anlamların bulunduğunu söyledi. Şener, ''Türkiye demek
pek çok şeyi aşamamış. Herkesin ilgi duyduğu bu konuya Türkiye
ekonomisinden sorumlu bir bakan olarak ilgi duymam normal değil mi?
'Sen şaraptan ne anlarsın' diyen varsa, ben bu nesnenin her şeyini
bilirim de sadece tadını bilmem'' dedi. Tarımda en yüksek katma
değerin şarapçılıkta olduğunu, küresel rekabetin en yoğun yaşandığı
sektörün de yine şarapçılık olduğunu vurgulayan Şener, ''En
kaliteli ve ucuzunu üretemiyorsanız fabrikanızın bulunduğu mahalle
bakkalına bile mal satamazsınız'' diye konuştu. Türkiye'de büyük
bir bitki çeşitliliği bulunduğunu anlatan Şener, şöyle devam etti:
''1904'te 340 milyon litre şarap üretmişiz. Bugün 90 milyon litreye
ulaşmışız diye 'büyük atak yaptık' diyoruz. Şarap üretiminde çok
düşük seviyedeyiz. Şarap kalitemiz düşük. Kayıtdışılık son derece
yüksek. Üretimin üçte ikisi kayıtdışı. Kayıtdışı bir yapının dış
piyasada rekabet şansı yok. Uluslararası piyasaya şarap satabilir
hale gelmemiz lazım. Bunun için de bağdan şaraba uzanan kayıt
mekanizması olması gerekiyor. Etikete şu bölgenin şu üzümünden
yapılmıştır diyebilmek için bu şart. Şarap kendini tevekküle
kaptırmış gibi geliyor bana. Pek bağdaştıramıyorum ama. Tevekkül
içinde şarapçılığı sürdürmek mümkün değil.'' Toplantı bitiminde
Başbakan Yardımcısı Şener, ''Çalıştaya katılmam beklenmiyordu?
dediniz. Bu beklenti, AK Partili belde ve belediyelerde içki
satışının yasaklanmasıyla da ilgili aynı zamanda. Bu durumu nasıl
değerlendiriyorsunuz?'' şeklindeki soruyu, şöyle yanıtladı:
''Türkiye bir hukuk devleti. Hukukun genel ilkeleri önemlidir,
çağdaş normları önemlidir. Mutlak anlamda yasak, mutlak anlamda
serbesti diye bir şey olamaz. Vakti ile ABD'de içki satışı ve
kullanımı Anayasa'ya yerleştirilmek suretiyle yasaklanmıştı. ABD
bile böyle bir dönemi yaşamıştır. Ama buna benzer uygulamalar
insanlık tarihinin değişik dönemlerinde yaşanmış olmakla birlikte,
günümüzde artık çağdaş dünyanın geldiği bir anlayış ve algılama
biçimi vardır. O şu anda Türkiye'de de geçerli olan bir kuraldır.
İçkinin yasaklanması diye bir şey zaten olamaz. Ancak,
mevzuatımızda var olan bazı düzenlemeler var. 'İçki satılan
yerlerin okullara, ibadethanelere şu kadar mesafede olması gerekir'
gibi düzenlemeler. Genel düzenlemeler dışında herhangi bir
sınırlamanın veya yasaklamanın söz konusu olduğunu
düşünmüyorum.''