Sağlığımız icraya düştü!
Abone olSSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'ndan yaklaşık 2.5 katrilyon lira alacağı bulunan hastaneler can cekişiyor. Parasını tahsil edemeyen hastaneler icra takibiyle boğuşuyor!
Elektrik, su, kira, tıbbi malzeme alımı ve sözleşmeli personel gibi sabit masraflarını ödeyemez duruma gelen yaklaşık 900 hastanede icra tehlikesi kapıda. Büyük kentlerde bazı hastanelere icra geldiği ileri sürülürken hastane yöneticileri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın duruma müdahale etmesini bekliyor. İHA muhabirinin Sağlık Bakanlığı ve bazı hastane yetkililerinden edindiği bilgiye göre, uygulamaya konulan Sağlıkta Dönüşüm Programı ile tüm vatandaşlara kapılarını açan Sağlık Bakanlığı, bunun bedelini ödemeye başladı. "Hastanelerin Ortak Kullanımı" ve "Sağlık kuruluşlarının Tek Çatı Altında Toplanması" projelerinden sonra Yeşil Kartlı, Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve özellikle SSK'lı hastaların akınına uğrayan 900 hastane, yaptığı teşhis, tedavi ve tahlil bedellerini sosyal güvenlik kurumlarından tahsil edemiyor. Bakanlık kayıtlarına göre hastanelere SSK'nın 1 katrilyon 837 trilyon 617 milyar, Bağ-Kur'un 615 trilyon 835 milyar, Emekli Sandığı'nın ise 215 trilyon 363 milyar lira borcu bulunuyor. Sağlık Bakanlığı'nın alacağı olan toplam 2.5 katrilyon liranın yarısının SSK'ya ait olması dikkati çekerken, Bağ-Kur'un 2004 yılına ait ödemediği borçları da bulunuyor. Yürürlükte bulunan mevzuata göre SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur, Sağlık Bakanlığı'na olan borçlarını kendisi ödüyor. Yeşil Kartlılar'la ilgili tedavi giderlerini ise Maliye Bakanlığı ödüyor. Sağlık Bakanlığı, bu kurumlardan alacağını tahsil edebilmek için defalarca uyardı. Ancak kurumlar, ödemeleri gereken 2.5 katrilyon lirayı "Ödenek yok" gerekçesiyle ödemedi. SAĞLIK HİZMETLERİ DURMA NOKTASINA GELDİ Alacağını tahsil edemeyen Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastaneler, çok ciddi ekonomik krizle karşı karşıya. Elektrik, su, kira, tıbbi malzeme alımı ve sözleşmeli personel gibi sabit masraflarını ödeyemez duruma gelen yaklaşık 900 hastane, icra tehlikesiyle karşı karşıya. Ankara, İstanbul, İzmir, Erzurum, Diyarbakır ve Eskişehir başta olmak üzere, birçok ildeki hastanelere piyasaya olan borcunu ödeyemediği için haciz geldiği iddia ediliyor. Hastane başhekimleri ise konuya ilişkin açıklama yapmaktan kaçınıyor. İcra endişesi yaşayan hastane yöneticileri, alacaklarını tahsil edebilmek için ödeneklerin açılmasını ve Başbakan Erdoğan'ın duruma müdahale etmesini bekliyor. Mevzuat gereği, icra gelen hastanelerin başhekim, başhekim yardımcıları ve ilgili diğer sorumluları hakkında, "görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla soruşturmalar, hatta davalar açılabiliyor. Hastanelerin piyasaya olan borçlarını döner sermaye gelirlerinden ödemeye çalıştıkları, ancak bunun da yeterli olmadığı kaydediliyor. 2.5 katrilyon liranın 2005 yılı sonuna kadar ödenmemesi halinde hastanelerdeki sağlık hizmetlerinin büyük oranda aksayacağı ve acil hastaların bile ameliyatının aksatılabileceği öne sürülüyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 2004 yılında 3 milyon 105 bin 603 SSK'lı, 3 milyon 311 bin 738 Bağ-Kur'lu, 2 milyon 127 bin 489 Emekli Sandığı mensubu, 1 milyon 37 bin 770 Yeşil Kartlı hasta, Sağlık Bakanlığı'na bağlı kuruluşlara başvurdu. 2005 yılında başvuran hasta sayısının ise daha fazla olduğu öğrenildi. Hastanelerin Ortak Kullanımı Projesi, 1 Temmuz 2003 tarihinde önce 3 büyük ilde başlatıldı, sonra rakam 6 ile ve daha sonra 11 ile çıkarıldı. 1 Ocak 2004 tarihinde ise uygulama tüm Türkiye'ye yaygınlaştırıldı. Böylece sosyal güvencesi bulunan tüm vatandaşlar istedikleri SSK veya Devlet Hastanesi'nden sağlık hizmeti almaya başladı. 2005 yılında ise çıkarılan kanunla SSK başta olmak üzere, kamuya ait tüm sağlık tesisleri Sağlık Bakanlığı'na devredildi. Sağlık Bakanlığı, kişilere verdiği sağlık hizmeti karşılığında sosyal güvenlik kurumlarından ücret alıyor.