Kurbanlıklarda kuş gribi şüphesi

Kuş gribinin büyükbaş hayvanlara bulaşma riskini "milyonda bir bile değil" sözleriyle açıkladı. Ancak uzmanlar konuya daha Temkinli yaklaştı. Yaklaşan kurban bayramı öncesi bu soruya cevap aranıyor. "Kuş gribi kanatlı hayvanlardan hayvanlara geçer mi?" Bu soru karşısında uzmanların genel kanaati potansiyel bir tehlikenin var olduğu yönünde... Hele bir de bu virüsün girdiği organizmada 3 ay yaşadığı ve eksi derecelerde bile varlığını devam ettirebildiğini düşünürsek tehlikenin bu hayvanlara bulaşmayacağını söylemek yanlış olur. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, ''kuş gribinin kurbanlık hayvanlarla büyük şehirlere taşınmasının söz konusu olup olmadığına'' ilişkin, ''Bir hekim olarak potansiyel bir tehlike olduğunu kabul etmek lazım. Doğu Anadolu'da ve Güneydoğu Anadolu'da kurbanlık hayvanlar ile kanatlı hayvanların teması zaten hayatın bir parçası. Evlerinde bile kümes hayvanı yetiştiriyorlar'' dedi. İstanbul Veteriner Hekimler Odası Bilim Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz da, ''Kural; hastalık çıkan bölgede kanatlı hayvanların toplu yok edilmesi, dolaşan hayvanların, kedi, köpek ve farelerin kontrol altına alınması. Sığır ve koyun gibi diğer hayvanların giriş çıkışının da yasaklanmasıdır'' dedi. Prof. Dr. Yılmaz, kurbanlık hayvanların enfekte olmayacaklarını, ancak bulaştırabileceklerini ifade ederek, tavuk dışkısının temas edeceği her şeyin buna neden olabileceğini söyledi. 14 BİN HAYVAN İTLAF EDİLDİ Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, dün akşam itibariyle şu ana kadar 14 bin civarında kümes hayvanının şüpheli ve kesinleşmiş yerlerde itlaf edildiğini bildirdi. Eker, Kurbanlık hayvanlarla ilgili olarak bu aşamada herhangi bir endişeye de gerek olmadığını söyledi. Kuş gribine ilişkin incelemelerini tamamlayarak Erzurum'dan Ankara'ya dönen Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker, Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kuş gribine ilişkin çalışmaların titizlikle sürdürüldüğünü belirten Eker, bu kapsamda yapılan ihbar ve şikayetleri de olumlu karşıladıklarını, bunların vatandaşların bilinç düzeyini ve konuya ilişkin hassasiyetini gösterdiğini söyledi. Kendilerinin bu tür ihbarlara ve şikayetlere karşı ciddiyetle yaklaşarak değerlendirme yaptıklarını, eğer herhangi bir bir şüpheli durum varsa ilgili karantina tedbirlerini aldıklarını, dezenfeksiyon tedbirlerini uyguladıklarını ve itilaf çalışmaları gerçekleştirdiklerini anlatan Eker, şüpheli durum olmaması durumunda da bunu izlemeye aldıklarını söyledi. Eker, kamuoyunun bilinçlenmesinin söz konusu hastalığın muhtemel insanlara bulaşma riskini azaltması ve hayvanlar arasında hastalığın yayılmasını önlenmede çok önemli bir faktör olduğunu vurguladı. -''BAKANLIK GEÇ KALMADI''- Bir gazetecinin ''Muhalefet ve bazı uzmanlar özellikle Doğu Bayazıt'ta hayvan vakasından önce insan vakası tespit edilmesini eleştirdiler, Doğu Bayazıt'ta, Ağrı'da Tarım Bakanlığı geç mi kaldı?''şeklindeki sorusu üzerine Bakan Eker, şunları kaydetti: ''Hayır biz 15 Aralık tarihi itibariyle Iğdır'da ihbar aldık, numune aldık ve 16 Aralık tarihi itibariyle Iğdır'da çalışmalarımızı başlattık, numuneleri laboratuarlara gönderdik, numunelerin kesin sonuçları geldiği zaman da biz bunu kamuoyuyla, basınla paylaştık. 27 Aralık günü yani bu ölen yavrularımızın hastaneye intikalinden önceki bir gün de biz bunu basına açıklama yoluyla zaten bildirdik. İlk ihbarı aldığımız andan itibaren biz bu olayın pozitif olabileceğini düşünerek, itlaf ve karantina çalışmalarını başlattık. Ancak Doğu Bayazıt'ın merkezinde hayvan ölümlerine dair bir ihbar o tarihte gelmiş değildir. Biz, Doğu Bayazıt'ın merkezinde de o tarihten sonra araştırmalar, inceleme yaptık, bir takım numuneler alarak bunların sonucunu değerlendirdik. Buradaki suçlama doğru bir suçlama değildir, yersizdir. Kamuoyu hastalığın hayvanlarla ilgili kısmını bizden duydu. İnsanlarla ilgili açıklamaları yapma yetkisi de Sağlık Bakanlığı'ndadır.'' -BÜTÜN İHBARLAR DEĞERLENDİRİLİYOR- Bazı vatandaşlarının evlerinde hasta tavukların olduğunu bildirdikleri halde, Tarım Bakanlığı yetkililerinin gelmediğine ilişkin iddiaların sorulması üzeri de Bakan Eker, bütün şikayetlerin, bütün ihbarların titizlikle değerlendirildiğini ve gereğinin yapıldığını söyledi. Manyas'ta hastalıkla karşı karşıya kalınan ilk vakada kendilerinin bütün Türkiye'ye bütün teşkilatlara açıkta tavuk satılmasının yasaklanması yönünde görüş bildirdiklerini hatırlatan Eker, açıkta yetiştiriciliği yasaklayan genelgeler olduğunu da kaydetti. ''Evlerde yapılan yetiştiricilik esasen yetiştiricilik değildir. Yani şahısların tamamen kendi hane içi ihtiyaçlarını gidermek maksadıyla iki, üç tane besleme şeklinde oluyor'' diyen Eker, bu tür yetiştiriciliğin de yasaklanması noktasında tedbirler aldıklarını ve bunu kamuoyunu da duyurduklarını ifade etti. -KURBAN BAYRAMI YAKLAŞIRKEN...- Eker, şu ana kadar dün akşam itibariyle, 14 bin civarında kümes hayvanının şüpheli ve kesinleşmiş yerlerde itilaf edildiğini bildirdi. Hastalığın küçükbaş hayvandan büyükbaş hayvana bulaşmasının mümkün olup olmadığına ilişkin bir soruyu da Bakan, şöyle yanıtladı: ''Uzmanlar zaten televizyonda gerekli açıklamayı yapıyor. Bu hastalığı, gerek büyükbaş, gerek küçükbaş kurbanlık hayvanlara bulaşma riski milyonda bir bile değil yönünde açıklamalar yapılıyor. Bu nedenle kurbanlık hayvanlarla ilgili olarak bu aşamada herhangi bir endişeye gerek yok.''