İşte astsubayların ilk ifadeleri
Abone olŞemdinli'de kitapevinin bombalanmasıyla başlayan olaylarla ilgili yapılan hazırlık soruşturmasında adı geçen iki astsubay ile bir itirafçının ifadeleri kafaları karıştırdı.
Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde yaşanan olaylarda, içinde
kalaşnikov marka tüfek ve silahlarla el bombalarının bulunduğu
aracı kullanan Jandarma Astsubay Ali Kaya, terör örgütünün hedefi
haline getirildiklerini ve can güvenliğinin olmadığını söyledi.
Şemdinli'de Umut Kitabevi'nin bombalandığı olaylar sırasında burada
bulunan araçta yer alan Jandarma İstihbarat Astsubay Ali Kaya,
çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest
bırakıldı. Kaya, açıklamalarda bulundu. Kaya, 2004 yılının Temmuz
ayından bu yana Hakkari'de istihbarat Şube'de görevli olduğunu
belirtti. Kaya, aracı kendisinin kullandığını, aracın ön kolduğunda
diğer Jandarma Assubay Özcan İldeniz'in, arka koltukta ise Veysel
Ateş'in oturduğunu anlattı. Şemdinli'ye, bazı "haber elemanları"
ile buluşmaya gittiklerini söyleyen Kaya, "Özcan 'ben sıkıştım'
dedi. AKP'nin ilçe teşkilatının önünde bir yerde park ettim. O
inerken, patlama oldu. Orada toplanan kalabalığa sordum 'Ne oldu'
diye. Onlar da 'Bunlar güvenlik görevlisi' diye bağırıyorlardı.
Bize saldırdılar" diye olayları anlattı. KROKİLER VE DOSYA ARABADA
NE ARIYORDU? Kaya, krokiler ve dosyanın arabada ne aradığının
sorulması üzerine, Umut Kitabevi sahibi Seferi Yılmaz'ın
telefonlarının dinlendiğini bildirdi. Kaya, bu telefon
kayıtlarından Yılmaz'ın ev ve işyerinin izlemeye alındığını
söyledi. Kaya, krokiler ve diğer dosyaların bu ilişkiler sonucu
elde edilen istihbari bilgiler olduğunu kaydetti. Kaya, arabada
bulunan kalaşnikov tüfek silahlarla el bombalarının ise Jandarma'ya
ait olduğunu bildirdi. Kaya, bunları herhangi bir saldırı
ihtimaline karşı yanlarına aldıklarını anlattı. "CAN
GÜVENLİĞİMİZDEN ENDİŞE EDİYORUZ" Ali Kaya, can güvenliklerinden
endişe ettiğini bildirdi. Kaya, "Psikolojimiz bozuldu. Suçumuz
günahımız yok. Herşey legal" diye konuştu. Kaya, "Tesadüfen
oradaydık. Özcan arabadan indi ve 3-4 dakika geçmeden patlama oldu.
Bizi linç etmeye çalıştılar. İllegal birşey yapmadık ki" dedi.
Kaya, "İnsan devletine sahip çıkmaz mı?" diye konuştu. "HALİMİZ
PERİŞAN" "Halimiz perişan" diyen Kaya, "Çocuklarımız ve eşimiz
sıkıntıdayız. Hedef haline getirildik. Kimliğimiz, resmimiz,
adresimiz yayınlandı. Can güvenliğimizden endişe ediyoruz. Allah'a
şükür her zaman onlarla savaşırız ama hedef haline getirildik" diye
konuştu. Kaya, olaya Susurluk benzetmesinin yapıldığının
anımsatılması üzerine, "Öyle birşey yok. Siyasi baskılar çok" diye
konuştu. Halen Hakkari'de bulunan Kaya, evli ve iki çocuklu. İKİ
ASTSUBAY VE BİR İTİRAFÇININ İFADELERİ KAFA KARIŞTIRDI Astsubaylar
tuvalet ihtiyaçları için, üçüncü şahıs olan itirafçı ise "sayısal
loto" kuponu almak için durduklarını söylüyor. Şemdinli'de 9 Kasım
günü Umut Kitabevi'ne atılan bombayla başlayan gerginliğin ardından
olaya el koyan Cumhuriyet Savcısı Harun Ayık, hazırlık soruşturması
kapsamında iki jandarma astsubay ile bir itirafçının ifadelerine
başvurdu. İfadelerde, astsubay Ali Kaya'nın kullandığı 09 AK
plakalı aracın neden olay yerinde durduğuna ilişkin anlatımlarda
çelişki bulunması dikkat çekti. SAYISAL LOTO KUPONU MU, TUVALET
İHTİYACI MI? Edinilen bilgiye göre, Jandarma Astsubay Özcan
İldeniz, ifadesinde 1990 yılından beri istihbarat biriminde
astsubay olarak çalıştığını 1,5 senedir de başçavuş olarak görev
yaptığını belirtti. İldeniz, bölgeye bazı haber elemanları ile
buluşmaya gittiklerini söylerken, arabayla giderken sıkıştığını ve
tuvalet ihtiyacını karşılamak için arabayı durdurduklarını ifade
etti. İldeniz, arabadan inip burada bulunan camiye doğru giderken,
patlama sesinin duyulduğunu ve olay yerine toplanan kalabalığa ne
olduğunu sorarken, saldırıya uğradıklarını kaydetti. HABER
ELEMANLARI İLE BULUŞMA İldeniz, istihbarat görevlisi olarak bu
bölgede sık sık çalıştığından buradaki insanların kendisini tanımış
olabileceğini aktarırken, "Bu nedenle İlçe Jandarma Komutanlığı'na
doğru hızla yürüdüm. Eğer koşsaydım kalabalık bana da saldırırdı.
Burada haber elemanları halkı engellemeye çalıştı. Grubun dışına
doğru çıkarken 'mavi montlu' diye bağırdılar. Polis ve özel
harekatın vesilesiyle kurtuldum" dedi. İTİRAFÇI ATEŞ: SAYISAL LOTO
İÇİN DURDUK İtirafçı olduğu belirtilen Veysel Ateş ise tuvalet
ihtiyacı için değil sayısal loto kuponu almak için durduklarını
belirtti. Ateş, ifadesinde "9 Kasım günü sabah 08.30'da haber
elemanları ile buluşmak için yola çıktık. Şemdinli'ye geldim. Bu
sırada Özcan abdest alacaktı. Ve sayısal loto oynamak için kupon
alacaktık. Daha arabadan çıkmadan bomba sesini duyduk. Ali sordu ne
oluyor diye. 'Hem yapıyorsunuz hem soruyor musunuz' deyip dövdüler"
diye konuştu. ARAÇ İÇİN SUÇ DUYURUSU Hazırlık ifadeleri alınırken,
Kaya, İldeniz ve Ateş, arabalarına, eşyalarına ve kendilerine
saldırıldığı gerekçesiyle şikayetçi oldu. Ali Kaya, ifadesinde,
arabanın içinde 3 kalaşnikov tüfek, 11 kalaşnikov tüfek ve el
bombası ile bazı belge ve dökümanların bulunduğunu belirtirken,
"Devletin aracına ve dökümanına saldırıldı. Şikayetçiyim" dedi.
Özcan İldeniz de vücudunun bir çok yerinde dayak izi bulunduğunu
belirtirken, bu nedenle kalabalıktan şikayetçi oldğunu ve
mahkemenin Adli Tıp Kurumu'ndan kendisiyle ilgili gelecek raporu
dikkate almasını istedi. İldeniz, devlete ait olan araç ve
dökümanlara da saldırıldığı gerekçesiyle şikayetçi oldu. Veysel
Ateş ise silahlar ve şarjörlerin jandarmanın olduğunu belirtirken,
el bombasından haberinin olmadığını söyledi. Ateş de gruptan
şikayetçi oldu. KROKİLERİ İLDENİZ HAZIRLAMIŞ Öte yandan, aracın
içinden çıkan Umut Kitabevi'nin sahibi Seferi Yılmaz'ın işyerine
ait krokileri ise Jandarma Assubay Özcan İldeniz'in hazırladığı
ortaya çıktı. İldeniz, hazırlık ifadesinde, Seferi Yılmaz'ın bir
örgütle bağlantısının bulunduğunu ve bu nedenle telefon
konuşmalarının dinlenildiğini anlattı. İldeniz, telefon
konuşmalarından elde edilen bilgiler kapsamında Yılmaz'ın takibe
alındığını söylerken, "Krokileri de bizzat kendim tanzim ettim"
diye konuştu. "ÖRGÜTLE İRTİBATLI HERKES İÇİN YAPIYORUZ" İldeniz,
söz konusu krokilerin sadece Yılmaz için hazırlanmadığını
belirtirken, "Örgütle irtibatı olan bütün şahıslar için krokileri
yapıyoruz" dedi.